EMEP: Belarus’ta yaşananların sorumluları emperyalist politikalarına son vermeli
Emek Partisi, Belarus-Polonya sınırında yaşanan mülteci krizine ilişkin bir açıklama yayımladı. Türkiye'nin sorumlulukları hatırlatılan açıklamada, "Geri Kabul Anlaşması iptal edilmeli" denildi.
Fotoğraf: Sefa Karacan/AA
Sayıları binleri bulan göçmenlerin, Belarus'un Grodno bölgesinden Polonya’ya geçmeye çalıştığı görüntüler günlerdir gündemde olmaya devam ediyor. Zaman zaman TOMA ve biber gazıyla müdahalelerin olduğu sınırda soğuk hava koşullarına rağmen bekleyiş devam ediyor. Konuya ilişkin açıklama yayımlayan Emek Partisi, (EMEP) "Göçmenler bir kez daha uluslararası devletlerin güç ve emperyalist politikalarının kurbanı haline getirildi" dedi.
Belarus-Polonya sınırındaki göçmenlerin durumunun 2020 yılında Pazarkule sınırında bekleyen mültecileri hatırlattığı belirtilen açıklamada, "Nasıl ki 2020 yılında AKP hükümetinin, Avrupa Birliği’ne karşı göçmelerin Pazarkule’de günlerce zulüm görmesinde payı var ise benzer bir çekişme Belarus’ta yaşandı. Göçmenler devletler arasında yaşanan güç çatışmalarında bir kez daha 'koz' olarak kullanıldı" denildi.
Tıpkı AB ile Türkiye arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşmasında olduğu gibi mültecilerin Belarus sınırında da bir pazarlık konusu haline getirildiği kaydedilen açıklamada, "Belarus üzerinden ABD’ye karşı hakimiyetini sınayan Rusya, Biden’ın karşısında krizi tırmandıran Türkiye, kapılarını açmayarak, sınırlarında insanların günlerce ölümüne tanıklık eden Avrupa Birliği ve onun sınır muhafızı Polonya ile tüm bunları izleyen Birleşmiş Milletler yaşanan zülmün taraflarıdır" ifadeleri kullanıldı.
Türkiye'nin bu krizde, binlerce insanın sınırlara taşınmasını sağlayarak yaşanan ölümlerde doğrudan taraf olduğu belirtilen açıklamada Türk Hava Yolları’nın, göçmenleri Belarus’a taşıdığı iddiası hatırlatıldı. "Türkiye ‘üç Ortadoğu ülkesinden Belarus'a uçan yolcuları engelleyeceğini’ açıkladı.Avrupa Birliği ise Türkiye’nin bu açıklamasını ‘ilerleme kaydediyoruz’ diyerek memnuniyetle karşıladı" ifadelerinin kullanıldığı açıklamada şu sorular yöneltildi;
"Yapılan açıklamalar son dakika olarak haber bültenlerinde geçerken, gece saatlerinde hava sıcaklığının eksilere düşüğü, açlığın iyiden iyiye kendisi hissettirdiği, her an ölüm korkusunun kol gezdiği koşullarda mültecilerin yaşadıkları sebebiyle kaygı duyduğunu ifade edenlerin krizi bitirmek için herhangi bir çabası oldu mu?
Tüm bu çekişme alanının kurbanı olan mültecilerin günlerdir sınırda yaşadıkları hangi politikanın, hangi kazanımın içinde yer aldı?"
Bu soruların cevap vermesi gerekenlerin, emperyalist politikalarında göçmenleri bir koz olarak görenler olduğu belitilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi;
"Burjuvazinin sığındığı ‘evrensel insan hakları’ bile sınırda bekleyen mülteciler için devreye sokulmamıştır. Sorumlu olanlar, bu göç rejiminin inşasını sağlayarak emperyalist politikalarıyla göçmenleri hayatları pahasına sınırlara sürükleyenlerdir.
Bir kez daha Emek Partisi olarak ifade etmekteyiz;
Sınırda bekletilen kolluk güçleri ivedilikle yaşattıkları zulmü durdurmalı ve mültecilere yönelik saldırgan politikalarından vazgeçmelidir.
Uluslararası bağımsız mahkemeler devreye girmeli, mülteci ölümlerini araştırmalı ve hak ihlallerini tespit etmelidir.
Başka büyük göç krizlerinin yaşanmaması için ‘Geri Kabul Anlaşması’ iptal edilmeli ve Türkiye Devleti bu utanç anlaşmasının bir parçası olmaktan vazgeçmelidir.
Provokatif ve savaş kışkırtıcısı politikaların yükseltilmemesi ve göçmenlerin yaşam hakları ihlalinin ortadan kaldırılması için Emek Partisi olarak tüm güçleri mültecilerle dayanışmaya çağırıyoruz." (HABER MERKEZİ)
