Sülfürik asit fabrikası asit yağmurlarının da kapısını aralayacak
Manisa'da Akhisar ile Gördes ilçesi arasında yapılmak istenen sülfürik asit üretim tesisi içme sularını tehdit ettiği gibi Manisa Ovası’na asit yağmurlarının da kapısını aralayacak.
Nikel madenine giden Otoklav adlı dev sülfürik asit kazanının protestosu | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
Manisa’ya bağlı Akhisar ile Gördes ilçesi arasında yapılmak istenen sülfürik asit üretim tesisine karşı çeşitli kurumlar ve yurttaşlar dava açmaya hazırlanıyor. Tesisle ilgili görüşlerini aldığımız ekoloji örgütleri ise 1 milyon ton yıl kapasiteli olması planlanan sülfürik asit fabrikasının içme sularını tehdit ettiği gibi Manisa Ovası’na asit yağmurlarının da kapısını aralayacağı görüşünde.
SU HAVZALARININ ÜZERİNE SÜLFÜRİK ASİT TESİSİ!
Zorlu Grubu tarafından yapımı planlanan sülfürik asit üretim tesisleri için Manisa Valiliği tarafından verilen ÇED olumlu kararına karşı Akhisar ve Gördes’ten 72 yurttaş ile çevre dernekleri dava açmaya hazırlanıyor. Sülfürik asit tesisleri için görüşünü aldığımız Akhisar Çevre Derneği Başkanı Erden Boşnak, Gördes’te sülfürik asit tesisinin açılmasına izin verilmesinin iklim felaketlerinden hâlâ ders alınmadığını gösterdiğini söyledi. Boşnak şunları söyledi; “Bir yandan katıldığımız COP26 zirvesinde doğal yaşam alanlarının korunması gerektiğine imza atıyoruz, diğer yandan Gördes ormanlarının ortasına, su havzalarının üstüne sülfürik asit tesisi yapıyoruz. Gördes, Akhisar, Manisa, İzmir su kaynakları dikkate bile alınmıyor. Manisa ve İzmir’in bir bütün olarak nüfusu 5.5 milyon civarında”.
ASİT DEĞEN TOPRAK GERİ DÖNEMEZ ŞEKİLDE ÖLÜYOR
Sülfürik asidin değdiği toprağı dönüşü olmayan bir şekilde çölleştirdiğini belirten Boşnak, “O toprağı artık insan eliyle yeniden üretemez, parayla satın alamazsınız. Sadece bir şirketin kazancına dayalı olarak verilen bu kararı bölge insanının kabul etmesini kimse beklemesin” dedi. Tesisler için verilen ÇED olur kararına karşı Akhisar, Gördes, Salihli Çevre Dernekleri ve doğasına sahip çıkan vatandaşlar tarafından iptal davası açılacağını aktaran Boşnak, İzmir’in içme suları tehlike altında olduğu için İzmir Belediyesinin de tesislere karşı hukuki mücadele için hazırlık yaptığını diye getirdi.
MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE ÇAĞRI
Aynı riskin ileride Manisa’nın içme suyu kaynağı olacak olan Gürdük Barajı için de geçerli olduğuna dikkat çeken Boşnak, “Manisa Belediyesinin de konuya dahil olmasını bekliyoruz. Yaşadığımız toprağın, içtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın siyaseti olmaz. Yaşam alanlarımıza verilen bu zarar hepimizi vuracaktır. Bu yüzden Manisa ve İzmir’deki iktidar partisi yöneticileri ve milletvekillerini de soruna sahip çıkmaya davet ediyorum” diye konuştu.
“YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLSÜN”
Sülfürik asit üretimi sırasında açığa çıkan gazların havada uzun süre durarak kilometrelerce uzağa gidebildiğini vurgulayan Boşnak, “Bu mesafe 100 kilometreye ulaşabiliyor. Havada su damlacıkları ile etkileşime girerek asit oranı yüksek yağmurlara dönüşüyor. Tarımın giderek yok olduğu, kendi ihtiyaçlarımızı üretemez duruma geldiğimiz bugünlerde Manisa Ovası’na asit yağmurlarının kapısını açıyoruz. Kötü gidişe daha kötüye ilerleyerek dur diyemeyiz.
Akhisar halkı durumdan hoşnut değil. Kırsal mahallelerde tepki giderek artıyor. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesini istiyoruz” dedi.
ÇALDAĞI DENEYİMİ
Akhisar ve Gördes’e komşu Turgutlu Çaldağı’da işletilmek istenen nikel madenine karşı yıllardır kararlı bir direniş sergileyen Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi Metin Sert, Turgutlu’da nikel madenine karşı verilen kararlı duruşla birlikte madencilik projesinin asıl sahibi olan Europen Nickel şirketinin de batarak tarihe karıştığını belirtti. Aynı projenin başka şirketler tarafından tekrar canlandırılmak istendiğini belirten Sert, son olarak NATA adlı bir inşaat şirketine geçen proje için bu şirketin henüz istediği krediyi bulamadığını belirtti. Buna rağmen boş durmayan şirketin projenin önünde engel olarak duran hukuksal konularda yol temizliği yapmaya başladığını dile getiren Sert, “Örneğin; kazandığımız davalar hukuk arkasından dolanılarak bizim aleyhimize sonuçlandırıldı. “Bu ÇED yanlış ve yetersizdir, bu proje facia yaratır” şeklindeki bilirkişi raporuna rağmen, hem de Danıştayın Anayasa’nın maddesine dayanarak verdiği orman tahsis izninin iptali kararına rağmen, bu her iki dava da şirket lehine sonuçlandırıldı. Böylece şirketin önü tamamen temizlendi, hiç bir hukuksal engelleri kalmadı. Önlerindeki tek engel bu madene her kesimin, kısacası halkın kesin olarak karşı olması” dedi. Sert, Çaldağı nikel madenine karşı halkın kararlı duruşu nedeniyle şirketin proje için ihtiyaç duyduğu krediyi bulamadığını ifade etti.
“GÖRDES HALKINA ÖLÜMÜ GÖSTERİP, SITMAYA RAZI OLMASINI SAĞLADILAR”
Gördes’teki nikel madeni ve asit fabrikası konusunda yöre halkının bir algı oyunu ile kurban edilmek istendiğini belirten Sert şunları söyledi; “Buradaki mesele Çaldağı’daki nikel madencilik projesinde uygulanmak istenen yöntemin ‘açık sistem’ Gördes’tekinin ise ‘kapalı sistem’ sülfürük asit liç usulüyle uygulanmak istenmesi ile ilgili denilebilir. Ayrıca Çaldağı’daki madencilik projesinin sahibi bir İngiliz şirketi iken Gördes’te ise bir yerli şirket (Zorlu Madencilik) tarafından nikel madenciliği yapılması söz konusuydu. Bu yüzden Gördes’teki projeye böylece daha sıcak ve yumuşak bakılması sağlanmaya çalışıldı. Yani Turgutlu Çaldağı ile Gördes halkına ölümü gösterip, böylece sıtmaya razı olmasını sağladılar, böyle kandırıldı Gördes halkı”.
ÇALDAĞI’DAKİ TOPRAK GÖRDES’E TAŞINIYOR
Turgutlu Çaldağı’da sülfürik asit fabrikası kurulamazken, gelinen noktada Gördes’te ise kurulması için ÇED onayının alındığını belirten Sert, “Gördes’teki nikel madeninin faaliyet kapsamı sürecinde Turgutlu Çaldağı’daki şirketin dahil olması da, Gördes’in tamamen teslim alınmak istenmesi ile ilişkilendirilebilir. Şu anda yapılan şey, Sardes şirketi döneminde gerçekleştirilen deneme çalışmaları sırasındaki yaptıkları çalışmayla ellerinde stok halinde bulunan cevherli toprağı paraya çevirebilmek için Gördes’teki nikel madeninin tesislerine taşımak. Gördes’teki arkadaşlardan edindiğimiz bilgiye göre; Turgutlu Çaldağı’dan 300 bin tonluk bir toprağın Gördes’teki tesislere taşınması için Gördes nikel işletmesi ve Kütahya’dan bir nakliyat şirketi ile bir anlaşma yapılmış” dedi.