23 Kasım 2021 07:50

Şili’de başkanlık seçimleri: Solun seçime katılımı yükseltmesi gerekiyor

Boric’in, Şili’deki şehirlerde ve kırsallarda ekonomi ve istihdam gibi konularda merkez çizgideki kararsız adayları kendi lehine çekmesi ve sandığa gitmeye teşvik etmesi önemli bir faktör olacaktır.

Şili | Fotoğraf: Cris Saavedra Vogel / AA

Paylaş

Deniz BOZKURT
Valparaiso

Şili’de 21 Kasım 2021 günü gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçiminin ilk turunda yarışan yedi adayın hiçbiri geçerli oyların yüzde 50’sinden fazlasını alamadı. Yaklaşık 7 milyon seçmenin oy kullandığı ilk tur seçimlerine katılım ise yüzde 47.6’da kaldı. Başka bir ifadeyle, 15 milyon seçmenin yarısından biraz fazlası sandığa gitmedi. Benzer şekilde, 2017’deki devlet başkanlığı seçiminde de ilk turdaki katılım yüzde 46.7 idi. Şili'de seçimlere olan düşük katılım, 2012'de gönüllü oy kullanımına geçildikten sonra kronik hale geldi ve o zamandan beri sadece geçen yılki anayasa değişikliği için yapılan halk oylaması yüzde 50’yi aşabildi.

İKİNCİ TUR 19 ARALIK’TA

İlk tur seçimlerde en çok oyu alan iki aday José Antonio Kast ve Gabriel Boric, 19 Aralık 2021 tarihinde gerçekleştirilecek olan ikinci turda devlet başkanlığı için yarışacak. Hemen hemen kesinleşen sonuçlara göre aşırı sağcı muhafazakâr aday Kast oyların yaklaşık yüzde 27.9’unu alırken (yaklaşık 1 milyon 950 bin oy) sol aday Boric ise oyların yaklaşık yüzde 25.8’ini alabildi (yaklaşık 1 milyon 800 bin oy).

Birkaç ay önce adaylar resmi olarak açıklanmaya başlandığında sağ paktın en güçlü adayı olarak ortaya çıkan Sebastián Sichel, sonradan adaylığını açıklayan ve seçim kampanyaları ile son bir ayda sağ kesimde rüzgârı arkasına alan Kast karşısında değerini kaybetmişti. Pinochet diktatörlüğünü ve ekonomik mirası destekleyen 55 yaşındaki Kast, seçim kampanyasında göç, kamu güvenliği ve muhafazakâr toplumsal değerleri ön plana çıkarmıştı.

Sol paktın adayı eski bir öğrenci lideri olan 35 yaşındaki Boric ise Kast’ın aksine sosyal özgürlükleri, eşitliği ve toplumsal değişim süreci ile oluşan iç dinamikleri seçim kampanyasında ön planda tutmuştu. Her ne kadar Boric ön seçimlere göre oy sayısını az da olsa arttırmış olsa bile ilk tur seçimlerde aşırı sağcı aday Kast’ın arkasında kaldı. İlk tur seçimlerin diğer bir şaşırtıcı sonucu ise seçim çalışmalarını Şili’ye uğramadan ABD’den yürüten liberal merkez sağ adayı Franco Parisi’nin oyların yaklaşık yüzde 13’ünü alması oldu.

ANAYASA SÜRECİ VE SEÇİMLER

2019’dan beri devam eden eşitsizlik karşıtı kitlesel protestolar ile Şili’nin Pinochet dönemi anayasasını bırakıp yeni anayasa yazmak için geniş bir sol meclisi göreve başlamışken ve Pandora Belgeleri ile kirli işleri ifşa edilen şu andaki sağcı Devlet Başkanı Piñera’ya olan görev onay desteği son iki yıl içinde rekor düzeyde düşmüşken ilk tur seçimleri aşırı sağcı aday Kast’ın galip bitirmesi birbirinin tamamen zıttı iki durumu ortaya çıkardı.

Bunu aynı veya benzer yapıdaki seçmenlerin kısa bir süre içinde fikir değiştirmeleri olarak değil tam tersine birbirinden farklı yapıda ve bağlılıkta olan seçmenlerin oy verme zamanındaki sandığa gitme eğilimleri ile ilişkilendirmek daha gerçekçidir. Özellikle Şili’deki kronikleşmiş düşük katılımlı seçimler göz önüne alındığında seçmeni sandığa gitmeye teşvik edecek çalışmaların ve kampanyaların önemi oldukça fazla. Örneğin, Şili’deki sağ ve muhafazakâr seçmen kitlesinin özellikle Kast’ın Boric’i “komünizm tehlikesi” olarak göstermesi ile sandığa gitmesi ilk turun belirleyici faktörlerinden biri olmuş görünüyor.

İKİNCİ TUR HAZIRLIKLARI

Her ne kadar Boric’in başı çektiği sol paktın toplam oy sayısı (yaklaşık 3 milyon) kemik sağ oyların toplam sayısından (yaklaşık 2,8 milyon) fazla olsa bile Boric’in ikinci tur seçimleri için konfor bölgesinin dışına çıkarak özellikle merkez ve güney Şili’deki şehirlerde ve kırsallarda ekonomi ve istihdam gibi konularda merkez çizgideki kararsız adayları kendi lehine çekmesi ve sandığa gitmeye teşvik etmesi önemli bir faktör olacaktır. Ayrıca, Parisi lehine verilmiş yaklaşık 900 bin oyun Kast için ulaşılması daha kolay bir kitle olacağı göz önünde bulundurulduğunda ikinci turun son derece yakın ve rekabetçi geçeceği söylenebilir.

ÖNCEKİ HABER

AİHM, Türkiye'yi 15 Temmuz sonrası hakim ve savcıları tutuklaması nedeniyle tazminata mahkum etti

SONRAKİ HABER

KCK Basın Davası ve Özgür Gündem davası ertelendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa