Sevda Karaca: Aramızda bağlar var, derdin ve çözümün bağları…
Sözleriyle birlikte ellerini koyuyorlar pankarta; “Bu mücadelede ben de varım”ı sembolize ediyor o eller. Bu mücadelede biz de varız, hayatımız ve haklarımız için yan yanayız.
![Sevda Karaca: Aramızda bağlar var, derdin ve çözümün bağları…](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/198829.jpg)
Bakırköy Belediyesinde grevdeki kadın işçiler | Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İLGİLİ HABERLER
![Bakırköy grev alanında 25 Kasım forumu | Güvenceli iş, insanca yaşanacak ücret, şiddetsiz bir yaşam](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/198826.jpg)
Bakırköy grev alanında 25 Kasım forumu | Güvenceli iş, insanca yaşanacak ücret, şiddetsiz bir yaşam
Sevda KARACA
25 Kasım öncesi Bakırköy Belediyesi grev alanındaki kadınlarla yaşadığımız şiddeti ve şiddete karşı mücadele olanaklarını konuşacağımız forumun yağmura denk geleceği belli. “Bir şey olmaz, yağmur çamur kar kış demiyoruz, biz buradayız, sence sorun yoksa bizce yok” dediler. Onlar öyle diyorsa yağmur hiç dert olur mu?
Şiddet deyince aklınıza ne geliyor sorusuna öncelikli cevaplar hepimizin gündeminde olan kadın cinayetleri oluyor. Kadın cinayetlerine giden yolu konuşuyoruz; kadınların ta çocukluktan itibaren hayallerinin, olanaklarının, kapasitelerinin nasıl ellerinden alındığını kendi hayatlarından örneklendiriyorlar.
Hep en güvencesiz, en kötü işlere mahkum edilişimize geliyor laf. Ev içinde yaşanan şiddetle iş yaşamında yaşananlar arasında nasıl bağlar olduğunu konuşup, her örnekte “Ben de aynısını yaşıyorum” diyenlerin parmaklarına doluyoruz ipi. Ağır çalışma koşullarının, mobbingin, yarın ne olacağını bilemeden çalışmanın, sağlıksız çalışma koşullarının yarattığı bezginlik, yalnızlık duygusu ve hayatın her alanına yansıyan etkileri dökülüyor dillerinden her ilmekte.
En son bir bakıyoruz; parmağına ip dolanmayan kalmamış. Hepimiz her birimize işte böyle benzer dertlerle bağlıyız. Soruyorum, bu bağ sadece dert ortaklığının bağı mıdır? Düşünüyorlar. “Hayır” diyor biri, “aynı zamanda tek tek yaşadığımız dertlerin çözümünde ortaklaşırsak, birleşirsek olabileceğini gösteriyor” diyor. Arkada iki el birleşiyor sonra, “Her yerde şöyle yaparsak, tek başımıza koparamayacağımız bu ipleri koparacak gücü bulabiliriz.”
Direniş öğretiyor, yan yana durmayı, ancak yan yana durursak güç olabileceğimizi, ve ancak güç olabilirsek karşı durabileceğimizi.
Grev alanında 25 Kasım forumumuz duvara astığımız boş beyaz kağıda hayallerimizi, isteklerimizi yazarak sonlanıyor. Sözleriyle birlikte ellerini koyuyorlar pankarta; “Bu mücadelede ben de varım”ı sembolize ediyor o eller. Bu mücadelede biz de varız, hayatımız ve haklarımız için yan yanayız.
GÜNÜNYAZILARI
EVRENSEL'İNMANŞETİ
![Çayırhan işçileri özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyor: Bu zehri içmeyeceğiz](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/284206.jpg)
Çayırhan işçileri özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyor: Bu zehri içmeyeceğiz
Çayırhan santralinde ve madeninde çalışan işçiler, özelleştirmeye karşı yeniden Ankara yolunda. İhale şartnamesinde yapılan birkaç değişikliğe kanmayacaklarını söyleyen işçiler, özelleştirmeden tamamen vazgeçilmesini istiyor. İşçiler emekten yana tüm kesimleri dayanışmaya çağırıyor.
Evrensel'i Takip Et