24 Kasım 2021 05:49
Son Güncellenme Tarihi: 24 Kasım 2021 11:15

DİSK "Geçinemiyoruz" diyerek bugün işyerlerinde bildiri okuyacak

DİSK, TL’nin değersizleştirilmesiyle yaşanan kayıplara ve yoksullaşmaya karşı bugün işyerlerinde bildiri okuyacak, yarın kitlesel basın açıklamaları düzenleyecek.

Fotoğraf:Evrensel

Paylaş

DİSK, kurdaki artış ve Türk Lirasındaki değer kaybının emeğin ucuzlamasına, satın alma gücünün düşmesine, yoksulluğa ve ülkenin daha da bağımlı hale geldiğini belirterek talepleri için bugün işyerlerinde bildiri okuyacak, yarın kitlesel basın açıklamaları düzenleyecek. "Türk Lirasını ucuzlatarak, işçi sınıfını yoksullaştırarak rekabet gücü kazanmaya, yabancı sermaye çekmeye çalıştığını kendi ağzıyla itiraf eden bir iktidarı uyarmak görevimizdir" denilen açıklamada "TL’nin ve emeğin değersizleştirilmesi politikasından derhal vazgeçilmelidir. TL’nin değersizleşmesi nedeniyle yaşanan tüm kayıplar asgari ücret artışıyla telafi edilmeli, bu artışta işçiler büyümeden de pay almalıdır. Asgari ücretin ve tüm ücretlerin asgari ücret tutarı kadar bölümünde vergi ve kesintiler kaldırılarak tüm ücretlere 1000 lira iyileştirme yapılmalıdır. İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımı önündeki tüm yasal ve fiili engelleri kaldırılmalıdır" çağrısı yapıldı.

DİSK Yönetim Kurulu adına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından yapılan açıklamada bugün işyerlerinde bildiri okunacağı, 25 Kasım Perşembe günü tüm illerde ve bölgelerde kitlesel basın açıklamaları yapılacağı belirtildi, işçi konfederasyonlarına, emek ve demokrasi güçlerine çağrı yapıldı. 

"GEÇİNMEK İSTİYORUZ"

DİSK tarafından yapılan açıklama şöyle:

"Artık yeter! Geçinmek istiyoruz!..

İşsizlik, pahalılık, zamlar, faturalar belimizi büküyor.

1 Ekim’den beri geçinmemiz için alınması gereken önlemleri iş yeri işyeri, meydan meydan anlatıyoruz.

Milyonlarca işçi adına, emekçi adına, emekli adına, geçinemeyenler, barınamayanlar, iş bulamayanlar adına haykırıyoruz.

Ekonomik krizin ve pandeminin ağır yükü altında karakışa girerken geçinebilmek için ülkeyi yönetenleri önlemler almaya çağırıyoruz.

Tüm bu çağrılarımıza ve somut taleplerimize yanıt verilmedi. Üstüne üstlük yaşadığımız döviz krizi ile geçinmek giderek daha imkânsız hale geliyor.

Ülkeyi yönetenler “dövizden size ne” diyorlar.

Bizim aklımızla dalga geçmeyin! Biz Türk Lirası kazanıyoruz, ancak döviz kuru arttıkça iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Türk Lirası değer kaybettikçe her gün daha da yoksullaşıyoruz.

"EMEK UCUZLUYOR, SATIN ALMA GÜCÜMÜZ AZALIYOR"

Ayrıcalıklı 3-5 müteahhit şirketiniz gibi döviz üzerinden geçiş garantili ihalelerle yaşamıyoruz. Döviz artıkça milyarlarımıza milyarlar katmıyoruz. Aksine Türk Lirası değer kaybettikçe, emeğimiz ucuzluyor, satın alma gücümüz azalıyor.

Ülkeyi yönetenler Türk Lirasının değer kaybetmesi ile övünüp buna “kurtuluş savaşı” diyorlar.

Oysa paramız değer kaybettikçe bu ülke daha yoksul ve daha bağımlı hale geliyor.

Asgari ücretin Avrupa’da en düşük olduğu ikinci ülke, Arnavutluk’tan sonra Türkiye idi. Ama ekonominin kitabını yazanlar bu unvanı da kimseye kaptırmadılar. TL’nin hızla değer kaybetmesi ile Avrupa’nın en düşük asgari ücreti bugün artık Türkiye’de.

 “Türk Lirası değer kaybedince ücretler azalacak, rekabet gücümüz artacak, yabancı sermaye Türkiye’ye akacak” diyorlar.

"İŞÇİ SINIFI SATILIK DEĞİLDİR"

Yok öyle yağma! Bu ülke, bu halk, bu ülkenin işçi sınıfı satılık değildir. Uluslararası pazarlarda kelepire satılığa çıkarılacak şahsa ait bir mal değildir.

Türk Lirasını ucuzlatarak, işçi sınıfını yoksullaştırarak rekabet gücü kazanmaya, yabancı sermaye çekmeye çalıştığını kendi ağzıyla itiraf eden bir iktidarı uyarmak görevimizdir.

Bugün ülkemize, emeğimize sahip çıkmak yurtseverliğin gereğidir.

TL’nin ve emeğin değersizleştirilmesi politikasından derhal vazgeçilmelidir.

TL’nin değersizleşmesi nedeniyle yaşanan tüm kayıplar asgari ücret artışıyla telafi edilmeli, bu artışta işçiler büyümeden de pay almalıdır.

Asgari ücretin ve tüm ücretlerin asgari ücret tutarı kadar bölümünde vergi ve kesintiler kaldırılarak tüm ücretlere 1000 lira iyileştirme yapılmalıdır.

İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımı önündeki tüm yasal ve fiili engelleri kaldırılmalıdır.

25 KASIM'DA KİTLESEL BASIN AÇIKLAMALARI YAPILACAK

24 Kasım 2021 Çarşamba günü bu bildiri DİSK’in örgütlü olduğu tüm işyerlerinde okunacak, 25 Kasım 2021 Perşembe günü DİSK’in örgütlü olduğu tüm illerde ve bölgelerde kitlesel basın açıklamaları yapılacaktır.

Diğer işçi konfederasyonları Türk-İş, Hak-İş başta olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerini emeğimizi, geçimimizi ve memleketimizi savunmak için, üretimden gelen gücün kullanımı da dahil olmak üzere demokratik her türlü yöntemle ortak mücadeleye çağırıyoruz.

Yoksulluğa ve emeğimizin ucuzlatılmasına teslim olmayalım, kara kışı işçi baharına çevirelim:

Bu ülke, bu halk, bu ülkenin işçi sınıfı satılık değildir!

Emeğimizi ve memleketimizi savunmak için omuz omuza!" (İŞÇİ-SENDİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Döviz artışı yayınevlerini de vurdu | Heretik Yayıncılık baskısı biten kitaplarını yayımlamayacak

SONRAKİ HABER

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral zam eylemlerine öfkelendi, muhalefeti hedef aldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa