24 Kasım 2021 06:19
Son Güncellenme Tarihi: 24 Kasım 2021 16:25

Cumartesi Anneleri'nin eyleminde gözaltına alınan 46 kişinin yargılandığı dava 23 Mart'a ertelendi

Cumartesi Anneleri’nin eyleminde gözaltına alınan 46 kişi hakkında açılan davanın 3. duruşmasında avukatlar, reddi hakim talebinin 2’nci kez reddedilmesini salonu terk ederek protesto etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eyleminde gözaltına alınan 46 kişi hakkında açılan davanın 3. duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesinde görüldü. Avukatlar, reddi hakim talebinin 2’nci kez reddedilmesini salonu terk ederek protesto etti. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 23 Mart 2022 tarihine erteledi.

Duruşmada, daha önce ifade vermeyen 29 kişi ve avukatları hazır bulundu. Duruşma 3 saat geç başladı. Bir önceki duruşmada avukatların mahkeme başkanının tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle yaptığı reddi hakkim talebinin işleme konulmaması ve mahkeme başkanının genel tutumu nedeniyle avukatlar tekrardan reddi hakkim talebinde bulundu.

“DERHAL BERAAT KARARI VERİLMESİ GEREKİR”

2 saat 10 dakika geç başlayan duruşmaya tepki gösteren avukatlar bu durumun tutanak altına alınmasını istedi. Kimlik tespitinin ardından Batman Barosu'nu temsilen katılan Avukat Erkan Şenses söz aldı. Şenses söz alarak duruşmanın gecikmesini ve kimlik tespitinin hâkim tarafından yapılmamasıyla ilgili beyanda bulundu. Şenses, "Bu iddianamenin düzenlemesi CMK kuralarına aykırı. Mahkemenizin derhal beraat kararı vermesi gerekmekte. Biz baro olarak barışçıl protesto hakkını kullanmak için buradayız" dedi. Diyarbakır Barosu'ndan Diyar Çetin ise, sanık dinlemelerine geçilmeden derhal beraat kararı verilmesini istedi: "Toplantı ve gösteri yürüyüşü bir izne tabi değildir. Derhal beraat kararı verilmesi gerekir. Burada kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanması vardır. Kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanan kolluk ve toplantıyı yasaklayan Beyoğlu Kaymakamlığı hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyoruz."

“KOLLUK KUVVETİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUN”

Bursa Barosu'ndan Avukat Cahit Kırkazak ise hiç kimsenin izin almadan gösteri ve yürüyüşü hakkından yararlanabileceğini belirterek, "İnsanların orada bulunma gerekçesi nedir buna bakmak gerekir. Burada bir ihlal söz konusuyken sanki bir suç işleme isnadıyla karşı karşıyalar. Kayıp yakınlarının bu talebi kanuni, meşru ve demokratik toplum düzenine uygun. Bu insanların temel hak ve hürriyetlerini engelleyen kolluk kuvveti hakkında suç duyurusunda bulunmanız bu dosyayı derhal beraat ile sonuçlandırmanızı talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

“2 SAAT 10 DAKİKA BEKLEDİ”

Cumartesi Anneleri'nin avukatı Meriç Eyyüpoğlu ise duruşmanın geç başlamasıyla ilgili, "Size bir talebimizi iletmek için söz aldım. Geçen duruşmada 2 buçuk saat bekledik bugün yine 2 saat 13 dakika bekledik. Bu konuda sesimizin duyulmaması canımızı gerçekten sıkıyor. Tek duruşma olan bir günde bunca insanı bu kadar bekletmek açıklanacak bir durum değil. Lütfen bu eleştirimize kulak verin. Duruşma uygun bir salon bulununcaya kadar duruşmayı ertelemenizi talep ediyorum" dedi.

DURUŞMAYA NEDEN GEÇ BAŞLADIĞINIZI AÇIKLAYIN”

Avukat Ömer Kavili ise AİHM kararlarını hatırlatarak mahkeme hakimine, "Duruşmayı neden geç başlattığınızı açıklayın" diye sordu.

Avukatlar geç başlayan duruşmaya tepki göstermelerinin yanı sıra küçük bir salonda onlarca insanın akşam saatlerine kadar duruşmada beklemelerinin doğru olmadığını belirterek duruşmanın ertelenmesini istedi.

TALEPLER REDDEDİLDİ

Mahkeme hakimi, avukatların duruşmayı erteleme taleplerini, Cumartesi Anneleri'ne şiddet uygulayan kolluk güçleri hakkında suç duyurusunda bulunma taleplerini, derhal beraat kararı verilmesi talebini, İstanbul Barosu'nun katılma talebini ve hakimin duruşmayı neden geç başlattığı yönünde açıklama yapılması talebini reddetti.

Avukatlar, reddedilen taleplerin ardından duruşma saatini zamanında yapmayan hakim hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Avukat Meriç Eyüpoğlu da, "Bu yargılamanın sizinle devam etmesi hakkaniyet açısından imkânsız. Duruşmadan el çekmenize istiyoruz" dedi.

HAKİME SORU: AKP'YLE BİR İLGİNİZ VAR MI?

Avukat Kavili, hakimin avukat taleplerini gerekçe sunmadan reddetmesinin hukuk kurallarına aykırı olduğunu söyleyerek, "Şu anda mahkeme hakimi olarak gelip oturdunuz, savcıyı korurcasına sözünü siz açıkladınız. Siz savcıyı koruma iç güdüsüyle hareket ettiniz. Objektif değilsiniz. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına uymak zorundasınız. Sizi ret etmekle birlikte, AKP'yle bir ilginiz var mıdır, varsa açıklayın" diye sordu.

AVUKATLAR DURUŞMAYI TERK ETTİ

Mahkeme hakiminin tüm talepleri reddetmesinin ardından avukatlar duruşmayı terk etti. Avukatlar duruşmayı terk ederken Avukat Kavili, mahkeme hakimine, "Kendiniz çalın, kendiniz oynayın. Sizi kanunlara davet ediyoruz. Kanunları uygulayın, kanunsuzluk yapıyorsunuz" diye sitem etti.

Mahkemeye 5 dakikalık ara verildi. Verilen ara sonrası mahkeme heyeti salona girdi. Covid sebebiyle duruşma salonun kapısını kapatmak isteyen hakime Jiyan Tosun tepki gösterdi: "Sabahtan beri bu salonda duruşmanın başlamasını bekledik. Kaç saattir duruşmayı erteleyin diyoruz. Bu kadarını bari yapmayın."  Aranın ardından duruşma avukatsız devam etti. Kayıp yakınlarından Maside Ocak son kez söz alarak, "26 yıldır Galatasaray Meydanı'nda adaleti arayan insanlardan biriyim. Her cumartesi Galatasaray'da yaptığımız 15 dakikalık basın açıklamasını yargılar durumdasınız ama biz iki duruşmadır saatlerce Covid koşullarında bir duruşma salonunda bekletiliyoruz. Ben hukukçu değilim, bir insan hakları savunucusuyum sizin yaptığınızın da hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. Ben bugün gerçekten neyle karşılaştığımı bilmiyorum. Kayıp yakınları olarak sizin tarafsız olduğunuzu düşünmüyorum" dedi.

Bir sonraki duruşma 23 Mart saat 13.00'te görülecek.

DURUŞMA SONRASI AVUKATLARDAN AÇIKLAMA: ADALETİ BULUNANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

Duruşma sonrası basın açıklaması gerçekleşti. Açıklama da konuşan Av. Emel Ataktürk, "Bu yargılama tahammül edilemez bir yargılama haline geldi. Cumartesi annelerinin uzun yıllardır sürdürdüğü hakikat ve adalet mücadelesini kriminalize etmeye, yargı tacizine maruz bırakılmaya çalışıldı. Bugün yaşananlara herkes tanık. Gerçekte yargılanması gereken kaybedenlerdir. Bunca yıldır failleri yargılamayanlardır. Adalet mücadelesini sonuna kadar sürdürmeye devam edeceğiz. Cumartesi insanların yanında olacağız" dedi.

Diyarbakır Barosu adına söz alan Diyar Çetin, yargılanma sürecinde yaşanan hukuksuzluğa değinerek, "Sözün bittiği yerdeyiz" dedi. "Cumartesi Annelerin meşru talepleri gerekçesiz bir biçimde reddedildi" diyen Çetin, "Burada yargılanması gereken demokratik haklarını kullanmak isteyen cumartesi annelerine müdahale eden kolluk kuvvetleri ve Beyoğlu kaymakamlığıdır. Mahkemede taleplerimiz reddedildi. Biz biliyoruz bunlar cezasızlık politikasından geliyor" değerlendirmesinde bulundu. Ankara Barosu adına söz alan Sercan Aran, bugün hukuk garabetiyle karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, "Biz adalete mücadelesinden hiçbir biçimde geri durmayacağız. Adaleti bulmak için elimizden geleni yapacağız" dedi.

Bursa Barosu Cahit Kırkazak, "Bugün kamu otoritesinin insan haklarına ve cumartesi annelerine tutumunu gördük. Bu hukuksuzluğu kabul edemeyiz" dedi.

Av. Meriç Eyüpoğlu, "Bugün hukuk garebetini, hukuk skandalını beraber yaşadık. Geçen duruşma 2 buçuk saat bekledik. Bu sefer farklı olacağı beklerken 2 saat 10 dakika bekledik. Hakim bununla ilgili bir karar olmadığını söyledi. Hukuk kararını bilmeyen bir hakimle karşı karşıyayız. Hakim tarafsız değil bu yargılamayı sürdürmesi imkansız"dedi.

“MÜCADELE EDECEĞİZ”

Cumartesi insanlarından aynı zamanda DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, "Hep bir mahkemeye çıkmayı bekliyorduk. Ama o davada sorumluların yargılandığı bir dava olmasını istiyorduk. Ne yazık ki bizi sanık haline getirdiler. Kayıplarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Galatasaray meydanından asla vazgeçmeyeceğiz. Tüm kayıplarımızın akıbeti açıklanana kadar mücadele edeceğiz " dedi.

“SUSTURULMAK İSTENEN HAK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ”

Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. "Bu davada yargılanan bizim hakikat ve adalet arayışımız" pankartının açıldığı açıklamaya HDP Miletvekilleri Hüda Kaya, Musa Piroğlu TİP İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut,  Cumartesi Anneleri, demokratik kitle örgütleri, çok sayıda baro temsilcisi, siyasi parti temsilcisi, insan hakları savunucusu katıldı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan Ümit Efe adliye önünde yaptığı açıklamada, "Burada Cumartesi İnsanları ve Anneleri'ne yapılan taciz uygulamalarına karşı çıkmak için buradayız. Cumartesi Anneleri'ne yapılan bu saldırı hak ve özgürlüklere, yönelik saldırıdır. Biz hak savunucularına, kayıp yakınlarına, Cumartesi Anneleri'ne yapılan saldırıyı kınıyoruz ve bu davanın düşmesini istiyoruz. Susturulmak istenen hak ve özgürlük mücadelesinin kendisidir" dedi.

“SUSMAYACAĞIZ”

Basın açıklamasını  Cumartesi Anneleri'nden Maside Ocak okudu. Ocak, "Adalet bizim için haysiyet ve insanlık meselesidir, susmayacağız" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Bugün burada, üzerinde “Adalet” yazan bu binada bir yargılama yapılacak. Kim yargılanacak peki? Gözaltında kaybetmeyi bir devlet politikası haline getiren; siyasetçi, kamu görevlisi kılığına girmiş “insanlığa karşı suç” failleri mi nihayet yargılanmaya başlandı? Hayır. Gözden düşmüş devlet bağlantılı suç örgütü liderinin çektiği videolarla, sosyal medya paylaşımlarıyla aylardır pek çok suç failini ifşa etmesinin ardından, bu failler mi yargılanmaya başlandı? Hayır değil. Televizyon ekranlarına çıkıp yaptığı işkenceleri savunan; onlarca, yüzlerce gözaltında kaybetmede, yargısız infazda bir şekilde parmağı bulunan kontrgerilla şefleri mi yargılanacak bugün burada? Elbette hayır. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun Cemil Kırbayır’ı gözaltında kaybettikleri için tek tek isimlerini sayarak suç duyurusunda bulunduğu işkenceciler mi yargılanacak? Hayır onlar da değil.

AİHM’de oy birliği ile mahkumiyet kararı verilen  kayıp dosyalarının failleri mi yargılanacak? Hayır onlar hiç değil. Cumartesi Anneleri’nin 699 hafta boyunca sürdürdükleri barışçıl toplanmalarını şiddet yoluyla dağıtanlar, anayasal haklarını kullanan insanlara işkence edenler, kentin bir meydanını halka kapatanlar mı  yargılanacak? Hayır, hayır onlar da değil."

“SEVDİKLERİNİ ARAMAKTAN VAZGEÇMEYEN AİLELER YARGILANIYOR”

"Peki kim yargılanıyor bugün?" diyen Ocak, "Bugün, bir dava da yüz dava da açsanız, biz kendi davamızdan dönmeyeceğiz diyen kayıp yakınları ve hak savunucuları yargılanıyor. Bugün biz yargılanıyoruz. Biz, gözaltında kaybedilen sevdiklerimizi aramaktan vazgeçmeyen aileler yargılanıyoruz.

Bize yaşatılan zulme, adaletsizliğe itiraz eden destekçilerimiz yargılanıyor. Neden biz yargılanıyoruz? Hak ve özgürlükleri askıya alınmış milyonlarca insan bizim gibi hakları için mücadele etmesin diye. Mahkum edildikleri adaletsizliğe, hukuksuzluğa isyan etmesinler, bunu göze alamasınlar diye biz yargılanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Ocak, kayıplarını aramaktan asla vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, "Galatasaray Meydan'ında asla vazgeçmeyeceğiz" dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

{{448526}}

ÖNCEKİ HABER

Akşener: Bir haftada Türkiye’nin dış borcu 1 trilyon 920 milyar lira arttı

SONRAKİ HABER

İnşaat Mühendisleri Odası: Kriz derinleşiyor, yoksullaşıyoruz, geçinemiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa