24 Kasım 2021 07:08

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Gürkan: Mücadele, yaşamak için tek seçenek

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günününe ilişkin çağrı yapan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, "Yan yana gelmek artık hayatta kalmanın tek çıkar yolu" dedi.

Fotoğraf: Ali Osman Ertaş/Evrensel

Paylaş

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günününe ilişkin açıklama yayımlayan Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, kadınların 25 Kasım'ı ağır bir ekonomik çöküşün ortasında, yoksulluk kamburunun büyüdüğü koşullarda karşıladığını söyledi.

"Evdeki şiddet, sokaktaki şiddetle, işyerindeki şiddet, siyasetteki şiddetle iç içe artıyor, iktidarın kadınların haklarını her gün tırpanlayan hamleleriyle pervasızlaşıyor, önlemsizliğin ve cezasızlığın yarattığı teşvik iklimi kadına yönelik şiddeti vahşileştiriyor. Ekonomik sorunlar, geçim derdi, en temel ihtiyaçların bile karşılanamaz hale gelişinin en büyük yükünü sırtlanan kadınlar, yoksulluk ve çaresizlik girdabında çıkışsızlığa mahkûm ediliyor" ifadelerini kullanan Gürkan, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı kararıyla iptal edilmesinin şiddet faillerini cesaretlendirildiğini vurguladı.

Kadınların başvurup cevap alabilecekleri, destek bulabilecekleri devlet kurumlarının, kadınların yüzüne çarptığını söyleyen Gürkan, "Devlet kadınların ihtiyaç duyduğu her alandan elini eteğini çekerken, kadınlara sabır ve itaat telkin eden Diyanet’in kurumları büyük bütçeler, devasa olanaklarla her yerde yoksul kadınlar için devletin ta kendisi haline getiriliyor" diye konuştu.

Afganistanlı kadınların hayatlarını savunmak için mücadele ederken “Taliban’ı tanımayın” çağrılarını hatırlatan Gürkan, "Afganistan’daki Taliban’la inanç olarak bir farklarının olmadığını söyleyen iktidar cihatçı terör örgütü temsilcilerini resmi davetle ülkeye çağırıyor. Seçim sathında halkın desteğini iyice yitiren iktidar, kadın düşmanı tarikat- cemaat ağalarının desteğinin hesabıyla, kadınların haklarını yok edip, oy tahvil etmenin peşinde" dedi.

Seçim gündeminin iki kutup arasına sıkıştırıldığını ve biriken sorunlar karşısında "Sandığı bekeyin" çağrıları yapanların biriken öfkeyi söndürmek amacında olduğunu belirten Gürkan, "Kadınlar için açlık, yoksulluk, işsizlik, şiddet, taciz, cinayetler, hak gaspları “hele bekleyelim” diyecek boyutu çoktan geçti" diye konuştu.

Gürkan açıklamasını devamında şu ifadeleri kullandı;

"Bu 25 Kasım sürecinde mahallelerden işyerlerine, okullardan yurtlara, evlerden kent meydanlarına kadınların yaptığı buluşmalar, yürüttüğü tartışmalar, yan yana gelen kadınların öfkesi bir kez daha gösterdi ki kadınlar hayatlarının iplerini kimsenin eline vermeye, haklarının bir tekinden bile vazgeçmeye niyetli değil.

Ekmeğin küçüldüğü, şiddetin büyüdüğü bu karanlık tablo, milyonlarca kadını aynı sorunların tarafı haline getiriyor. Kadınların “artık yeter” duygusu büyüyor. Çare arayışı, mücadele eğilimi güçleniyor. Birlik olmak, dayanışmak, buluşmak, tepki göstermek, yan yana gelmek artık hayatta kalmanın tek çıkar yolu. Mücadele, yaşamak için tek seçenek.

Tüm kadınları şiddetin, yoksulluğun, işsizliğin, eşitsizliğin karşısında bu tek seçeneğin bir parçası olmaya, evlerden sokaklara, işyerlerinden okullara bulunduğumuz her alanda mücadele etmeye çağırıyoruz." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

‘Kelebekler’in izinde

SONRAKİ HABER

Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanları için "Aşı İletişimi Rehberi" hazırladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa