İzmir’de işçi kadınlar hükümeti istifaya çağırdı
Genel-İş İzmir Şubelerinde örgütlü kadın işçiler, kadına yönelik şiddete ve artan hayat pahalılığına karşı “Hükümet istifa” ve "Krizin yükü patronlara" sloganlarıyla yürüyüş düzenledi.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
Genel-İş İzmir Şubelerinde örgütlü kadın işçiler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında basın açıklaması düzenledi. Konak Pier önünde toplanan kadınlar, “Krizin bedeli patronlara”, “Eşit yaşam hakkımız, vazgeçmiyoruz”, “Sözleşme bizim vazgeçmiyoruz”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” sloganları eşliğinde Konak Eski Sümerbank önüne yürüyüş yaptı.
Ekonomik kriz, zamlar ve doların yükselmesinden kaynaklı “Geçinemiyoruz” diyen kadınlar, “Hükümet istifa” sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi. Basın açıklamasını Genel-İş İzmir 8 No'lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin okudu.
“ILO 190 İMZALANSIN VE ETKİLİ BİR ŞEKİLDE UYGULANSIN”
Salgın koşullarının kadınların evde ve kamusal alanda karşılaştığı şiddeti, tacizi ve ayrımcılığı artırdığını söyleyerek, “Tüm bunların üstüne siyasi iktidarın kadın düşmanı politikaları eşitsizliği ve ayrımcılığı derinleştiriyor. Kadınları erkek şiddetine karşı korumasız bırakıyor. Kadına yönelik şiddeti önlemek, kovuşturmak, ortadan kaldırmak için düzenlenmiş ve Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek için atılan adım bu örneklerden yalnızca biridir” dedi. DİSK’li kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceklerini ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” demeye devam edeceklerini belirten Gümüştekin, çalışma hayatında kadına yönelik şiddet ve tacizin evrensel bir sorun olduğunu söyledi. Gümüştekin, "Bu nedenle, DİSK olarak diyoruz ki; ILO 190 sayılı 'İşyerinde Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesi' hükümet tarafından hızla onaylanmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır" diye konuştu.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
“HAYATI YENİDEN KURACAK OLAN BİZİM BİRLİĞİMİZDİR”
“Hak ettiğimiz hayatı kazanmak evde, okulda, işte, sokakta yan yana gelirsek, birlikte mücadele edersek mümkün! Bizi kurtaracak olan kendi kollarımız, hayatı yeniden kuracak olan bizim birliğimizdir. ‘Evde, işte sokakta, şiddet her yerde, çözüm örgütlü mücadelede’ sloganımızla sokakları, meydanları dolduracağımızı ve eşit haklara sahip oluncaya dek mücadeleden, yan yana durmaktan vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz” diyen Gümüştekin son olarak taleplerini sıraladı:
- İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun etkin bir biçimde uygulansın!
- 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Sözleşme onaylansın!
- Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.
- Kamu-özel ayrımı olmaksızın, zorunlu hizmet ve üretim alanında çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit olarak ücretli izin verilmelidir. • Kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
- Kovid-19 pandemisinin yarattığı iş ve istihdam kayıplarından en çok etkilenen, iş ve gelir kaybına uğrayan kadınlar için özel önlemler alınmalıdır.
- Ekonomik krizin bedelini krizi yaratanlar ödesin.
“EŞİTSİZLİĞE KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ”
Açıklamanın ardından konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, alanlarda yürüttükleri mücadeleyi bir adım daha taşımaya kararlı olduklarını söyledi. Çerkezoğlu, "Biliyoruz ki bize yönelen bu şiddet eşitsizliklerden, ayrımcılıktan ve ataerkilden besleniyor. Her türlü eşitsizliği bütünüyle yaşarken iş ellerimiz bundan muaf değil. Biz diyoruz ki kadına yönelik şiddeti doğuran ve besleyen her türlü eşitsizliğe ayrımcılığa karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. İzmir'den bir kez daha haykırıyoruz; İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasını asla kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz" dedi.
ILO 190 sayılı sözleşme için başlattıkları mücadeleye değinen Çerkezoğlu, ekonomik krize, kurun yükselmesine karşı mücadele için alanlarda olacaklarını söyledi.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
(İzmir/EVRENSEL)
