24 Kasım 2021 20:03

5'inci Yargı Paketi'ni de içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda yasalaştı

“İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.

Fotoğraf: Muhammed Selim Korkutata/AA

Paylaş

AKP milletvekilleri tarafından getirilen ve TBMM Genel Kurulunda görüşmeleri tamamlanan “İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.

Görüşmeler sırasında söz alan CHP’li Gamze Taşçıer, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nün yarın olduğunu ancak bugün Adana’da bir kadının katledildiğini vurguladı. Taşçıer, iktidarın zihniyetinin sorunun kaynağını çözme yerine sonucu üzerinden çözüm üretme anlayışı olduğu müddetçe kadına yönelik katliamların devam edeceğini belirtti. AKP'nin aslında sorunların kaynağını kavramakla ilgili genel bir politika sorunu olduğunu dile getiren Taşçıer, “Kadına yönelik şiddetin sorununun temel nedeni kadınların şiddet görüyor olması değil, kadınları ikinci sınıf vatandaş olarak gören zihniyetin varlığı, kadın ve erkeğin fıtratına eşitliği yakıştıramayanlar, erkeklerin kadınlar üzerinde hak sahibi olduğunu düşünmeleri, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına inanmayanlardır. Bunu kavramayan bir iktidarın da daha vahimi, bu kaynağı besleyecek söylemlerde ve eylemlerde bulunması da bu sorunu çözebilmeye yetisi olmadığının da bize göstergesi” dedi.

‘ERKEN SEÇİM KADINLARIN HAYATI İÇİN KAÇINILMAZ SONUÇ’

Meclis’te tüm siyasi partilerin katılımıyla kadına yönelik şiddet komisyonu kurulduğunu ancak komisyonun kurulması üzerinden bir hafta geçmeden İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz bir şekilde çıkıldığını kaydeden Taşçıer, şöyle devam etti: “Lanzarote Sözleşmesi'ni tartışmaya açanları, çok eşliliği savunanları, evrensel temel insan haklarından bile rahatsız olanları, 6284'ü hedef alanları çağırmaya başladığınız an aslında siz kendi zihniyetinizi gösteriyorsunuz. Bu kişiler -bu kişileri komisyonda dinletmeniz yetmediği gibi- kurumu yöneticisi ve bu zihniyetleri oralara sizler atıyorsunuz. Sonuç olarak ‘Kadınlar olmazsa kadına yönelik şiddet de olmaz’ gibi akıl tutulması mantıkla şiddeti önlemeye çalışıyorsunuz, çözümler üretmeye çalışıyorsunuz ama sorunun kaynağını besliyorsunuz. Çözüm de çok basit: Kadına yönelik şiddetin bir zihniyet problemi olduğunu kabul edin ve bunun, zihniyet dönüşümünü gerçekleştirme çabasıyla mümkün olacağını kabul etmemiz lazım. Bu da ancak bu dönüşümü gerçekleştirmeyi hedefleyen bir iktidarla olur. Bunun için, erken seçim kadınların hayatı için de artık kaçınılmaz bir sonuçtur.”

‘MANEVİ SORUNLAR ORTAYA ÇIKARIYORDU’

CHP’li Burcu Köksal da “Çocukla kişisel ilişki tesisi yıllardır aile hukukunda sıkıntı yaşadığımız bir alan. Evlilikler bitiyor bitmesine ama sıkıntılar artarak devam ediyor. Bugüne kadar süregelen mevcut düzenlemede, çocuğun velayeti boşanma sonrası anneye verildiğinde babayla çocuk arasında şahsi ilişki tesisi, velayet babaya verildiğinde anneyle çocuk arasında şahsi ilişki tesisine karar veriliyordu. Velayet kendisine verilmeyip çocukla kişisel ilişki tesisi kararı verilen taraf, diğer taraf eğer çocukla kişisel ilişki tesisi kararını uygulattırmıyorsa mahkeme kararını icra yoluyla tesis etmeye çalışıyor. Tabii, bu da maddi ve manevi açıdan birtakım sorunları, zorlukları ortaya çıkartıyor” diye konuştu.

‘ÇOCUK BİR İNSAN’

Çocuk teslimi sırasında, çocuğu almak için eve gidildiğinde haciz tutanağı düzenlendiğini dile getiren Köksal, “Anne ve baba ‘alacaklı’ veya ‘borçlu’ olarak kaydediliyordu. ‘Borç miktarı’ bölümüne de ‘çocuk teslimi’ yazılıyordu. Yani çocuğun kararına bakılmıyor, adı üstünde: Teslim. Bir de bunu ‘borç miktarı’ üzerine, o bölüme yazıyorsunuz. O kadar yanlış bir terim ki... Neyi teslim ediyorsunuz arkadaşlar? Gerçekten, yıllardır uygulamada içimi acıtan bir terim bu. Bir insan, menkul değil, bir mal değil, bir eşya değil, çocuk bir insan” diye sitemde bulundu.

‘TESLİM’ TERİMİ DEĞİŞTİRİLMELİ

Öncelikle bu "teslim" teriminin ortadan kaldırılması gerektiğini aktaran Köksal, şöyle konuştu: “38'inci maddede de çocukla kişisel ilişki kurulması için teslim mekânlarının oluşturulacağı belirtiliyor. Bakıyorum ama hâlâ ‘teslim’ kelimesi geçiyor kanunda. Aile hukukunda çocuğun menfaati esas alınır. Gerçi AKP iktidarında kimsenin menfaati esas alınmıyor 5'li çete ile yandaşlar dışında ama yine de hatırlatmakta fayda var; aile hukukunda esas olan çocuğun menfaatidir. Ama maalesef bu teklifte çocuğun isteği, tercihleri yerine ebeveynin istek ve talepleri göz önünde bulundurulmuş. Bu, bence büyük bir eksiklik. Yıllarca avukatlık yapmış biri olarak uygulamada bu sıkıntılar doğabileceğinden şimdiden gelin yanlışları düzeltelim, eksikleri giderelim diyorum.”

‘ÇOCUK NESNE DEĞİLDİR’

Getirilen yasal düzenlemeden endişeli olduklarını söyleyen HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, kanun teklifinde çocuğun üstün yararının olmadığını söyledi. Teklifte ebeveynlere mutlak öznellik durumu tanınırken çocuk bir nesne olarak görüldüğünün altını çizen Güzel, “Aileler arasında yapılan görüşmelerde yaşanan gerginliklerde çocuğun üstün yararını korumak için çocuğun özne olduğu, kişisel görüşme hakkını gözeten yasalar hayata geçirilmelidir. Teklifteki düzenlemeyle çocukla kurulacak kişisel ilişkide çocuğun değil, anne ve babanın istekleri kişisel ilişki kurma hakkı temel kriteri olarak gözetilmiştir” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARINI NASIL KORUYACAĞIZ?​’

Çocuklarla kişisel ilişki kurma mekanizmasının Adalet Bakanlığı bünyesinde yürütülmek istenmesi dahi iktidarın bu konuya ne kadar uzak ve yanlış bir noktadan baktığını gösterdiğini anlatan Güzel, ekledi: “Adalete dair bir durumdan ziyade, çocuğun sağlığını gözeten, sosyal politikalarını öne koyan bir kurum tarafından bu yapılmalıdır. Olması gereken ise çocuk bakanlığıdır. Çocukların hayatlarına dair alınan kararların sağlıklı olarak hayata geçirilebilmesi için yoksulluktan kadına yönelik şiddetin önlenmesine kadar geniş yelpazede bir çalışma yapmak zorundayız. Ev içerisinde kadına ve çocuğa uygulanan erkek şiddeti her geçen gün artarken çocuğun üstün yararını nasıl koruyacağız?​”

ÇOCUK BAKANLIĞI

Güzel, kanun teklifinin ikinci kısmında yer alan maddelerin çıkarılması ve bu konuda çocuğu gözeten kapsamlı politikaların hayata geçirilmesi için bir çocuk bakanlığının acil olarak oluşturulması gerektiğini savundu.

Çocuk teslimine dair getirilen düzenlemenin erkek lehine yapıldığının altını çizen HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de, “2020 yılının verilerine göre Türkiye'de 124 bin 742 çocuğun velayeti verilmiş. Bunların 75,8'i kadınlara verilmiş yani boşanan ailelerin çocuklarının velayetinin 75,8'i kadınlara verilmiş. Bu ne demek? Çocuğun bakım yükünü, aslında, çocuğun bakımını üstlenen kişiler kadınlar” dedi.

MUHALEFET ‘HAYIR’ DEDİ

Kanun teklifinin ikinci bölüm maddelerinin de kabul edilmesi ardından partiler adına Grup Başkanvekilleri söz aldı. HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, icra ve iflas konusunda teknik düzenlemeler olduğunu, çok büyük itirazları olmadığını ancak çocuk teslimi konusunda ciddi eleştirileri olduğunu belirtti. Eleştirilerini komisyonda da dile getirdiklerini ifade eden Oluç, “Bu eleştirilerimiz doğrultusunda herhangi bir değişiklik yapılmadığı için biz de kanunun tamamına ‘hayır’ oyu vereceğiz” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç çocukların “mal” olmadığını vurgulayarak, “Biz kendi ret gerekçelerimizden dolayı tümüne ret veriyoruz” diye belirtti. İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu da kanun teklifinin bütününe hayır oyu kullanacaklarını söyledi.

Yapılan gizli oylama sonucunda 296 milletvekilinin oy verdiği teklif 233 kabul oyu ile kabul edildi. AKP tarafından getirilen düzenlemeler Genel Kurul’da kabul edilmesiyle birlikte kanunlaştı. (MA)

ÖNCEKİ HABER

Ege baroları ve bölge illerindeki 8 baro, TBB seçimlerinde Erinç Sağkan'ı destekleyecek

SONRAKİ HABER

İspanya'da polis saldırıları metal işçilerini yıldırmıyor, grev sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa