Tek yol mücadele
Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar bugün yoksulluğa, şiddete, eşitsizliğe, savaşa, kadın cinayetlerine karşı alanlara çıkarak taleplerini haykıracak.
Fotoğraf: Emre Orman/csgorselarsiv.org
Elif Ekin SALTIK
İstanbul
61 yıl önce Dominikli Patria, Minerva ve Maria Mirabal kız kardeşlerin, namıdiğer “Kelebekler”in ülkeyi 30 yıl boyunca baskı altında tutan diktatör Trujillo’ya karşı mücadelesi, 25 Kasım’ı kadınlara yönelen şiddet ve baskıya karşı dayanışma ve mücadele günü olarak eylem takvimine işledi. 2021 25 Kasım’ında da dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar sokaklarda yoksulluğa, şiddete, eşitsizliğe, savaşa, kadın cinayetlerine karşı isyanını haykıracak. İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana’da 25 Kasım eylemlerini örgütleyen platformlardan kadınlarla konuştuk.
"HAYATLARIMIZI SAVUNMAYA DEVAM EDİYORUZ"
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ve yoksulluğun iki temel gündem olduğunu dile getiren İstanbul 25 Kasım Kadın Platformundan Şenay Kumuz, AKP’nin iktidarı boyunca kadınların hayatlarını her geçen gün zorlaştırdığını söyledi. Sözleşme’nin iptali sonrası 200’den fazla kadın cinayeti işlendiğini hatırlatan Kumuz, “İptal kararı infial yarattı; kadınlar kendilerini daha korumasız, şiddete açık hissediyor. Bunda vahşi şiddet olaylarının önlenmemesinin etkisi var. 25 Kasım’ı ‘Geçinemiyoruz’ sözünün sokaklara yansıdığı, işsizliğin arttığı, ülkenin ekonomik uçuruma itildiği koşullarda karşılıyoruz. Hem evde hem işyerinde kadınların yükü katmerleniyor. Artan mobbing, uzun çalışma saatleri, güvencesizlik, düşük ücrete mahkumiyet yoksullukla, geçim derdiyle hayatın kendisi şiddet haline geliyor. Bu karanlık tablo kadınların daha çok yan yana gelmeye ihtiyaç duyduğu koşullar” dedi.
Başta şiddet ve yoksulluk olmak üzere hayatı dar eden tüm sorunlara karşı gasbedilen tüm haklarını geri almak için sokakta söz söylemenin önemine dikkat çeken Kumuz “Devlet şiddetine, erkek egemenliğine, yoksulluğa, işsizliğe, savaşa, hukuksuzluğa, cezasızlığa, ayrımcılığa, kadın katliamlarına, trans cinayetlerine karşı taleplerimizi haykırmamız bugün çok daha hayati” dedi.
"NEVİN, ÇİLEM, ULA KEREM İÇİN SOKAKLARA"
Ankara Kadın Platformundan Aysun Gençtanır “Erkek şiddetinin devlet şiddeti ile birleştiği bir durumda 25 Kasım’ı karşılıyoruz. Fakat asıl fark şu; kadınların yaşamı, bedeni ve emeği üzerine tepinen iktidara inat bu yıl kadınların direnişinin yılı oldu. Örneğin Ankara’da yapılan 42 eylemden çoğuna saldırı olmasına rağmen kadınlar sokaklardan çekilmedi. Direnişimiz ve mücadelemiz büyüdü” dedi.
Salgının tüm yükünün, bakım işlerinin kadınların sırtına yüklendiği, her iki genç kadından birinin işsiz olduğu, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedildiği dönemde birlikte mücadele ederek özgürlük ve kurtuluşun mümkün olabileceğini söyleyen Gençtanır, “Birlikte büyüttüğümüz mücadelemizin gücünü hatırlayarak sokaklara taşalım. Çilem için, Nevin için, Yasemin için ve yaşamını savunan her kadın için. 13 yaşında çalışırken yaşamını kaybeden Ula Kerem için. Savaşa, yoksulluğa ve erkek şiddetine karşı 25 Kasım’da tüm kadınları saat 18.30’da Sakarya Caddesi’ne bekliyoruz.” çağrısında bulundu.
"ŞİDDET HER YERDE, ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDE"
Şiddetin temelinde eşitsizliklerin yattığını dile getiren İzmir Kadın Platformundan Nuray Öztürk “Kriz, pandemi ve emekçiler için derinleşen yoksulluk, işsizlik kadına yönelik şiddeti tırmandırıyor. Kadınlar şiddet görmeden yaşayacağı bir hayatı kurmakta dün olduğundan daha fazla zorluk yaşıyor. Hiçbir kadın kendini güvende hissetmiyor ve bu güvensizlik doğrudan devlet ve yargı kararlarıyla, haklarımıza yönelik saldırılarla besleniyor” dedi. Bu güvensiz ortamı değiştirecek olanın kadınların mücadelesi ve dayanışması olduğuna dikkat çeken Öztürk “Evde, işte, sokakta, kampüste şiddet her yerde çözüm örgütlü mücadelede. Bizi yoksulluğa, açlığa, şiddete ve eşitsizliğe mahkum eden bu düzene karşı 25 Kasım günü saat 19.00’da Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi eski Leman Kültür önünde olacağız” dedi.