25 Kasım 2021 20:20

Mahkemeden "ÇED'siz sondajlarla maden aranamaz" kararı

Gümüşhane'ye bağlı Şiran İlçesi Kırıntı Köyü sınırları içinde yapılan sondajlı maden arama faaliyetine Erzincan İdare Mahkemesi oybirliğiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Fotoğraf: Kırıntı Köyü Çevre Platformu

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Gümüşhane'ye bağlı Şiran İlçesi Kırıntı Köyü sınırları içinde yapılan sondajlı maden arama faaliyetine valilik tarafından verilen ÇED gerekli değildir kararının yürütmesi durduruldu. Mahkeme, ÇED gerekli değildir kararının ÇED yönetmeliğine aykırı olduğu ve uygulanması durumunda telafisi olanaksız zararlara yol açılabileceği gerekçeleriyle maden arama faaliyetini durdurdu.

VALİLİKTEN MADEN ARAMA İÇİN ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARI

Gümüşhane Valiliği'nin Şiran İlçesi Kırıntı köyünün mera alanında, içme sularının da alındığı bölgede altın-bakır madeni aranması için verdiği ÇED gerekli değildir kararına köylülerin itirazı Valilik tarafından ÇED muafiyeti yasası gerekçe gösterilerek reddedildi. 7061 sayılı Kanun’un 48. maddesinde düzenlenen,  “Jeolojik haritalama, jeofizik etüt, sismik, karot, kırıntı ve numune alma ile bunlara yönelik sathi hazırlık işlemleri içeren faaliyetler için çevresel etki değerlendirmesi kararı aranmaz.” ibaresini gerekçe gösteren Valiliğin bu kararına karşı köylüler Erzincan İdare Mahkemesine dava açtılar.

DÜZENLEME ÇEVRE YASASINA VE ANAYASAYA AYKIRI

Dava dilekçesinde yasanın bu maddesinin Anayasa'nın çevre hakkını düzenleyen 56. ve 17. maddesi olmak üzere çeşitli maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek maden arama faaliyetinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi. Ankara Barosu avukatlarından Fevzi Özlüer tarafından yapılan başvuruda Valiliğin bu kararı gerekçe göstererek birçok muafiyet kararı aldığı belirtilerek; "Çevre Kanunu özel bir kanundur. Bu nedenle de maden arama faaliyetlerinde bu kanun geçerlidir. Maden Kanunu düzenlemesi gerekçe gösterilerek muafiyet verilmesi yönündeki ret işlemi bu nedenle hukuka aykırıdır" denildi. Dava dilekçesinde ayrıca bu maddenin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesi ile iptali istemiyle AYM'ye gönderilmesi talep edildi.

MAHKEME "VALİLİK KARARI HUKUKA AYKIRI" DEDİ

Erzincan İdare Mahkemesi geçtiğimiz günlerde ele aldığı davada valiliğin ÇED Gerekli değildir kararına dayanak yaptığı yasa maddesinin çevresel etki değerlendirmesi kararı aranmayacak faaliyetler içerisinde sondajlı maden arama faaliyetinin sayılmadığının altını çizdi. Mahkeme ÇED yönetmeliğine göre bölgede maden arama kapsamında yapılan 5 adet Altın+Bakır Madeni Karotlu Sondaj Arama Faaliyeti Çalışması projesi faaliyeti için seçme eleme kriterleri çerçevesinde değerlendirme yapılmasının gerektiğine dikkat çekti. Mahkeme heyeti oy birliği ile verdiği kararında valiliğin ÇED Gerekli Değildir kararını hukuka aykırı bulurken, "hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına" hükmetti. Mahkeme, maddenin iptal istemiyle AYM'ye götürülmesi talebi ile ilgili ise bir karar belirtmedi.

SULARMIZIN KİRLENECEĞİNDEN ENDİŞELİYDİK

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Kırıntı Köyü Çevre Platformu Sözcüsü Serdar Günel köylerine kuş uçuşu 4-5 km uzaklıktaki yaylalarında maden arama sondajlarının 2013 yılında başladığını belirterek, yoğun delme döneminin ise 2019 yılında gerçekleştiğini söyledi.

2019 yılında devlet yetkililerinin gelip sulardan numune aldıklarını ve mangan oranının fazla çıktığını belirten Günel, "Ancak yüksek çıkışın nedenleri farklı olabilir denildi. Dünya genelinde zaten su sıkıntısı yaşanırken, arama yapılan bölge suyun tam kaynağında. Ayrıca Ruslara karşı savaşan atalarımızın mezarları var o bölgede. Madenin sadece Şiran'a değil bütün Kelkit'e zararı olacak. Sularımızı zehirleyeceği ve köyün boşaltılacağı endişemiz var. Şebinkarahisar’daki maden havuzunun patlaması sonuçlarını gördüğümüz için endişemiz daha da arttı. Bu nedenle maden arama faaliyetlerine karşı köylülerle ÇED Gerekli değildir kararına karşı dava açtık. Yürütmeyi durdurma kararını da sevinçle karşıladık" dedi

ÇED BELGELERİ ÇANTAYLA DAĞITILMIŞ

Türkiye'de maden atık barajlarının büyük bir sorun olduğunu belirten davanın avukatı Fevzi Özlüer şunları söyledi "Ulukışla atık barajı patladı. Önüne bir havuz kurup oraya akan siyanürü geri büyük havuza basıyorlar. Bu şekilde konu kapatıldı. Bu tip işletmelerin çevre sağlığı konusunda yarattığı kirlilik için özel bir fon oluşturulması gerekiyor. Mevcut kirliliği kontrol altına alacak denetim mekanizmaları işlemiyor. Endüstriyel kirlilik tarımsal arazi bitirmek üzere. Bu şekilde tarım yapacak arazi de çiftçi de bulamayabiliriz. Gıda bağımsızlığımız kirlendi. Bu mahkeme kararı bölgede ruhsat ve ÇED belgelerinin çantayla dağıtıldığını gösteriyor".

ÖNCEKİ HABER

HDP'li Paylan, Adalet Bakanı'na Kobani'yi hatırlattı: "Bir kumpas davasıyla karşı karşıyayız"

SONRAKİ HABER

Ankara Üniversitesi’nde 25 Kasım pankartına engel

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa