İzmir'de kadınlar yoksulluk ve şiddete karşı isyanda
İzmir'de kadınlar, İzmir Kadın Platformu'nun çağrısıyla 25 Kasım'da sokağa çıktı, "Evde, sokakta, işte, kampüste şiddet her yerde. Çözüm örgütlü mücadelede" dedi.
Evrensel
İzmir Kadın Platformu, 25 Kasım için Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesinde bulunan Eski Leman Kültür önünde toplanarak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yürüyüş gerçekleştirdi.
“Evde, sokakta, işte, kampüste şiddet her yerde. Çözüm örgütlü mücadelede" yazılı pankart arkasında yürüyüşe başlayan kadınlar sık sık, "Kadınlar sokakta hükumet istifa", "Sözleşme bizim vazgeçmiyoruz, "Kadın cinayetleri politiktir", "Gülistan Doku nerede", "Kadınlar burada Soylu nerede", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Krizin yükü patronlara", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganları attı.
İzmir Kadın Platformu adına açıklamayı Nuray Öztürk, Gül Gökboğa, Elif Türk okudular.
November 25, 2021
"İKTİDARIN GERİCİ SALDIRILARINI KABUL ETMİYORUZ"
Kadınlar, iktidarın nefret dilinin sokaklara yansıdığını, körüklenen ayrımcılık ve eşitsizlikler sonucu “güçsüz” gösterilen kadınlar ve LGBTİ+ların sokak ortasında samuray kılıçlarıyla katledildiğini söyledi. Geçtiğimiz günlerde Bornova Sokağı’nda iki trans kadının bıçaklanmasını hatırlattı.
Kadın cinayetlerinin politik olduğunu söyleyen kadınlar, "Kadınların, LGBTİ+ların, çocukların ve göçmenlerin şiddete karşı korunmasında önemli bir rol oynayan, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısı imzanın çekilmesi de bu saldırıların parçasıdır. Ancak buradan bir kez daha hatırlatalım; Eşitliğe, laikliğe ve özgürlüğümüze yönelik iktidarın gerici saldırılarını kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz" dedi.
"YAŞAM HAKKIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ"
5. Yargı Paketiyle çocuk ve kadınların can güvenliğini tehdit eden yeni yasal düzenlemeler gündeme getirildiğini hatırlatan kadınlar, "Ölmemek için öldürmek zorunda kalmış Çilem’in cezasının onanmasında olduğu gibi erkek egemen yargı kadınların şiddetsiz, eşit yaşam hakkını hedef alıyor. Buradan bir kez daha sesleniyoruz, yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz" diye konuştu.
"EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET, GÜVENCELİ İŞ, GÜVENLİ YAŞAMAK İSTİYORUZ"
"Narenciye paketleme tesisinde çalışırken eşarbı iş makinesine takılarak feci şekilde hayatını kaybeden 13 Yaşındaki Suriyeli Ula Kerem’in ölümü göçmen kadın ve çocukların neler yaşadığını acı bir şekilde ortaya seriyor" diyen kadınlar, merdiven altı atölyelerde, güvencesiz ve güvenliksiz bir biçimde ucuzunda ucuzu olarak sömürülen göçmen kadın ve çocukların şiddet ve tacize uğradığını, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini söyledi.
Kadınlar, "Biz kadınlar barış içinde bir yaşam istiyoruz. Göçmen kadın ve çocukların haklarının tanınmasını istiyoruz. Eşit işe eşit ücret, güvenceli iş ve güvenli ortamlarda yaşamak istiyoruz. Bunun için örgütlenmekten, mücadele etmekten dayanışmadan asla vazgeçmeyeceğiz. Kirpiğimiz yere düşmesin diye mücadele etmeye kararlıyız" diye konuştu.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇIKMAYI KABUL ETMİYORUZ"
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayı asla kabul etmediklerini söyleyen kadınlar, 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin bir an önce imzalanması gerektiğini vurguladı.
Kadınlar son olarak şunları kaydetti: "6284’ün uygulanmasını, ekonomik, sosyal, hukuksal önlemlerin derhal hayata geçirilmesini istiyoruz. Biz kadınlar şiddetin, yoksulluğun olmadığı eşit ve adil bir yaşam istiyoruz." (İzmir/EVRENSEL)