İnsan hakları mücadelesi belgesel oldu: İnsanlığa Gönderilmiş Mektuplar
Türkiye’de insan hakları için verilen mücadele belgesel oldu. adaleti arayan 12 insanın öyküsünün anlatıldığı İnsanlığa Gönderilmiş Mektuplar’da insan hakları mücadelesinin dünü ve bugünü anlatılıyor.
Belgesel afişi
Türkiye’de insan hakları için verilen mücadele belgesel oldu. Yaşanan acılar karşısında sadece yas tutunmakla yetinmeyip hakikati ve adaleti arayan 12 insanın öyküsünün anlatıldığı İnsanlığa Gönderilmiş Mektuplar’da insan hakları mücadelesinin dünü ve bugünü anlatılıyor. Belgesel adını ise, Cemal Süreya’nın insan hakları hareketinin unutulmayacak ismi Gazeteci Emil Galip Sandalcı için kullandığı “İnsanlık adresine gönderilmiş bir mektup gibidir” ifadesinden alıyor. Yakın geçmişe insan hakları cephesinden ışık tutan belgeselin ilk gösterimi, 29 Kasım saat19.30’da, Harbiye Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilecek.
12 Mart, 12 Eylül, ’90’lı yıllar, sonrası, dün ve bugün… Yıllar geçse de insan hakları ihlalleri Türkiye’nin değişmeyen gerçeği olmaya devam ediyor. Bu hak ihlallerine karşı sesini yükseltenler, sadece kendisi için değil herkes için insan haklarını savunanlar var. Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından yapılan ve yönetmenliğini Yusuf Kenan Beysülen’in üstlendiği “İnsanlığa Gönderilmiş Mektuplar” belgeseli, bu mücadeleye içeriden bir ayna tutuyor. Cumartesi Anneleri ile sembolleşen kayıp yakınlarının, vicdani retçilerin, LGBT'lerin ve insan hakları aktivistlerinin de aralarında bulunduğu 12 kişinin hikayesiyle, Türkiye’deki insan hakları hareketinin geçmişini, bugününü ve başarılarını anlatıyor.
12 İNSAN 12 MEKTUP
Belgeselde doğallık ve mütevazılık içinde ama aynı zamanda incelikli bir cüret ve beceri ile insan hakları mücadelesinde yer alan, değer üreten, farklı kesimlerden 12 kişinin tanıklığı anlatılıyor. Her tanıklığın bir mektubu temsil ettiği belgesel aynı zamanda Türkiye’nin yakın geçmişine ilişkin insan hakları cephesinden bir bellek çalışması niteliği de taşıyor. Belgeselde bu yakın geçmiş, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi Kurucusu Murat Çelikkan, TİHV Yönetim Kurulu Üyesi ve Barış Akademisyeni Prof. Dr. Nilgün Toker, Kayıp yakınlarından Maside Ocak, Besna Tosun ve Cemal Babaoğlu, Türk Tabipleri Birliği Diyarbakır Şube Başkanı Dr. Elif Turan, LGBTİ+ Aktivisti Şevval Kılıç, Mülteci Hakları Aktivisti Yusuf Ak, Çevreci-Aktivist Eren Dağıstanlı, Gazeteci-Aktivist Hacer Foggo, Vicdani Retçi Şendoğan Yazıcı ve Kadın Hakları Savunucusu-Feminist İlknur Üstün’ün tanıklıklarıyla aktarılıyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)