Önder İşleyen: Tek adama hayır, Millet İttifakına evet değil

Evrensel Ankara Temsilcisi Birkan Bulut’un sorularını yanıtlayan Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP-MHP blokuna "hayır" dememiz Millet İttifakına "evet" manasına gelmeyecek. O zaman sosyalist solun, Millet İttifakının ortaya koyduğu ve 20 yıllık rejimle gerçek bir hesaplaşmayı mümkün kılmayacak politikalarını eleştiren bir yerden sol çıkış politikasını ortaya koymak zorundayız” dedi.

Bu tartışmalardaki en önemli zaaflardan birinin üçüncü seçenek taktiği ön plana almak olduğunu belirten İşleyen, “Seçim sathı mailinde kim kiminle nasıl olacak? Yani birleşmenin ne için olacağından çok kendisinin fetiş haline getirildiği bir tablo ortaya çıkıyor. Bu da politikayı ikinci
plana atıyor. Bizce Türkiye’nin öncelikle sol bir çıkış politikasının güçlendirilmesine ihtiyaç var. Ne için birleşeceğiz? 2010’lardan beri izlediğimiz politikanın bir başka versiyonu, yani biz Türkiye’de bir gerici faşist iktidara geçiş sürecini engelleyecek şekilde bütün muhalefetin ortak mücadelesini o dönemden itibaren savunduk. Hatta 2007’lerden itibaren böyle bir geçiş sürecine girildiğini ve tüm muhalefet güçlerinin bunu engelleyecek bir mücadele hattını oluşturması gerektiğini savunduk. O dönem EMEP, ÖDP, TKP ve Halkevleri olarak kurduğumuz "hayır" ekseni bunun en önemli eşiklerinden biriydi. Biz muhalefet olarak o dönemde -Kürt hareketi de dahil- solun içerisinde yapıların bu iktidarın Türkiye’ye bir tür demokrasi getireceğine dönük bir yanılgıyla, onu destekleyen politikaların yanlışlığına vurgu yapan bir siyaset izledik. Bugün bu siyasetin etrafında bir birikme olduğunu görüyoruz, bu pozitif bir gelişme” diye konuştu.

"SOSYALİST SOL AĞIRLIĞINI KOYMALI"

Üçüncü bir seçenek olarak hangi konuda bir araya gelmek gerektiğini ise İşleyen şöyle dile getirdi: “Tek adam rejimini yenme konusunda önümüzdeki seçimlerin bir referandum olduğunu görüyoruz. Hayır cephesi içindeki herkesle belirli bir koordinasyon içinde bu süreçten çıkışı örgütleyeceğiz. Sosyalist solun kendi kişiliğiyle kimliği ve politikasıyla siyasete ağırlık koyması gerektiğini düşünüyoruz. Tek adam rejiminden çıkış çok önemli ama bu tek başına yeterli değil. Bunun yerine alternatif olarak çıkan Millet İttifakının politikalarına bakıldığında aşağı yukarı bizi gerici bir restorasyona taşımaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu kadar ezilmiş durumda halk gerçekliğinde izledikleri çözüm önerilerine bakınca eğitimin ve sağlığın parasız olması yok. Ekonomik darboğazdan nasıl çıkılacak denildiğinde küresel sermayeye güvence vermek dışında bir politika yok. Merkez Bankası bağımsız olsun, küresel sermayeye bağımlı olsun... Biz Merkez Bankası dahil her şeyin halkın çıkarlarına bağımlı hale gelmesini savunuyoruz. Millet İttifakının ortaya koyduğu politikanın umut olmadığını, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP-MHP blokuna "hayır" dememiz bu ittifaka "evet" manasına gelmeyecek. O zaman sosyalist solun, Millet İttifakının ortaya koyduğu ve 20 yıllık rejimle gerçek bir hesaplaşmayı mümkün kılmayacak politikalarını eleştiren bir yerden sol çıkış politikasını ortaya koymak zorundayız.” (Ankara/EVRENSEL)