Neşet Girasun: "Tahir Elçi cinayeti aydınlatılmak istenmiyor"

28 Kasım 2015 günü Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde katledilen Tahir Elçi cinayetinin üzerinden bugüne 6 yıl gibi bir zaman geçti.

Çatışmaların henüz başlangıcında ilçedeki tarihi yapılara zarar gelmemesi çağrısında bulunan Elçi’nin sesini, ensesinden giren bir kurşun sesi bastırdı. Kameralar önünde işlenen bu cinayetle ilgili 4.5 yıl süren soruşturma sonucunda M.S, F.T. ile S.T. isimli 3 polis ile PKK’li Uğur Yakışır hakkında Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava, cinayetin işlenmesinden yaklaşık 5 yıl sonra başlayabildi. Davanın bugüne dek görülen 3 duruşmasında sanık kürsüsü boş kaldı.

Mezopotamya Ajansından Ömer Çelik ve Özgür Paksoy’a konuşan Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Neşet Girasun “4 buçuk yıllık bir soruşturma aşamasından sonra kovuşturma, yargılama aşamasına geçtik. Aslında yargılamaya konu 4 buçuk yıllık soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamenin kendisi etkisiz ve isteksiz yürütülen bir soruşturmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Bu yüzden yargılama aşamasının da çok sağlıklı yürümeyeceği, bu iddianamenin kendisinden belliydi… Daha sağlıklı bir yargılama yapılması her şey yerli yerinde, her şey istediğimiz şekilde gidiyor anlamına gelmiyor. Çünkü hâlâ yargılamanın en önemli subjeleri olan sanıklar, mahkemenin huzuruna gelebilmiş değiller. SEGBİS yoluyla, uzaktan video üzerinden mahkemeye katılım sağlıyorlar" dedi.

"BAKANLIK RAPORU SÜMEN ALTI EDİLİYOR"

Dava sürecinde karşılaşan eksikliklere dikkat çeken Girasun, “Bu aslında kamu makamları tarafından, hem Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ve yargılamayı yürüten mahkemenin hem de genel anlamda siyasi iradenin, siyasal iktidarın bu davaya nasıl yaklaştığını ortaya koyuyor. Tüm bu göstergeler, bu cinayetin aydınlatılmak istenmediğinin çok net gösteriyor” dedi.

İçişleri Bakanlığı mülkiye başmüfettişlerince sanık 3 polis hakkında hazırlanan 2016 tarihli raporların dava dosyasına eklenmemesi hakkında da yorum yapan Girasun, “Bu raporun deyim yerindeyse sümen altı edilmiş olması, bize cinayetin aydınlatılması konusunda birtakım ipuçları verebileceğini gösteriyor. Aksi halde bunun başka bir izahı olamaz” dedi.  

Dönemin başbakanı olan ve “Tahir Elçi siyasi bir suikasta kurban gitti” diyen Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi için mahkemeye yaptıkları başvuru ile ilgili de Girasun şunları söyledi: “Bu konuda ciddi bilgilere sahip olabilir. Bu sebeple tanık olarak dinlenmesini istedik. Bu sebeple Davutoğlu’nun mahkemede dinlenmesi önemli bir durum, dosyanın ilerlemesi açısından. Belki bu beyanların altını doldurduğunda daha farklı bir yöne girebiliriz.” (HABER MERKEZİ)