Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi ilkelerini açıkladı
Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi dokuz maddeden oluşan manifesto niteliğindeki ilkelerini açıkladı.
Görsel: Barbarları Beklerken
Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi dokuz maddeden oluşan manifesto niteliğindeki ilkelerini kamuoyuna sundu. Kolektif, Barbarları Beklerken Edebiyat Fanzini’ni süreli olarak belirli temaları işleyerek yayın hazırlıyor. En son sayısını “Türkiye, Şiir Direniş” başlığı ile okurlarına sunan kolektif, ilgili sayısını “Şiir ritmini kaybetmedi. Şairler bekleyişi azaltmak için burada. Büyük ev ablukadayken konuşuyorlar. Aradığınız huzur burada yok!” şeklinde ifade ediyor.
“Provokasyon” adlı bir fanzin kitap çalışması da bulanan kolektif, zorlu pandemi sürecinde “Biz sokakta mıyız?” adlı bir performans çalışması yürüttü. Dolunay Aker (şiir), Ferit Sürmeli (öykü), Ömer Burçin Özkişi (şiir), Hakan Kaya (öykü), Görkem Özçelik (şiir), Dilay Kababıyık (fotoğraf) gibi ülkenin farklı kentlerinden genç şair, yazar, fotoğraf sanatçıların yer aldığı kolektif, kendini bir marka değil anvagard bir birliktelik için çalışan platform olarak tanımlıyor.
Kolektifin kamuoyu ile paylaştığı manifestoda şu başlıklar yer alıyor:
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi sanatın özerkliğini savunur ve bu anlayışın mantıksal sonucu olarak kendini otonom bir vaziyet alma hali olarak tanımlar. Kolektif üyeleri tüzüksüz ve resmi olmayan, otonom bir düzeneğin içinde sanat çalışmalarını yürütürler.
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi devrimci sanat akımlarının tarihsel mirasını eleştirel bir perspektifle sahiplenir. Avangard sanatın tarihsel birikiminin izinde “yeni olanı yap!” sloganını her türlü sanatsal üretiminin temel çıkış noktası olarak görür. Gelenekle kurduğu ilişki, toptan bir reddiye ilişkisinden ziyade onu içerip aşmak çabası olarak ifade edilebilir.
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi yaşamı sanattan ve sanatı yaşamdan koparan tüm anlayışlarla arasına kalın bir set çeker. Sanatsal üretimlerini gerçekleştirirken bu ilkesel duruşunu muhafaza etmeye özen gösterir.
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi, Andre Breton’un "Dünyayı değiştirmek” dedi Marx; “Yaşamı değiştirmek” dedi Rimbaud: bu iki slogan bizim için tektir.” anlayışına sahip çıkar.
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi toplumsal ve kültürel tüm ilişki biçimlerini sınıflar mücadelesinin perspektifinden yorumlamaya ve değiştirmeye gayret gösteren Marksist kuramı kendine referans alır. Tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin mücadele pratiklerinin yanında kendini konumlandırır. Sınıfsız, sömürüsüz ve devletsiz bir dünya tasavvuru içinden hayatla ilişki kurar.
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi sanat ve politika arasındaki ilişkiyi indirgemeci bir şekilde ele alan anlayışları reddeder. Sanatın politikasını önemser fakat sanatı politikanın salt uzantısı olarak görmez. İki ayrı düzlemin eleştirisini kabaca tek bir potada eritmez. Sürrealistlerin “Devrim için Sanatın Bağımsızlığı, Sanatın Nihai Özgürleşimi için Devrim” sloganında cisimleşen tutumunu sahiplenir.
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi her türlü kanonlaşma girişimini reddeder. Ana akım kanonu eleştirdiği kadar “deneysel” kanonu da eleştirmekten geri durmaz.
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi rekabeti reddeder dayanışmayı ön plana çıkarır.
- Barbarları Beklerken Sanat Kolektifi “Burjuvazi pisliktir!” demekten bir an olsun vazgeçmez. Burjuvazinin şu ya da bu kanadı fark etmeksizin onu ve onun çıkarlarının temsilcisi devleti karşısına almaktan geri durmaz. (KÜLTÜR SERVİSİ)