29 Kasım 2021 23:40

Metal işçileri: İşçinin talebine kulak verin, taslağı yenileyin

BOSCH ve Renault'da çalışan işçiler, yüzde 29’luk zam istenen toplu iş sözleşmesi taslağının yenilenmesi taleplerine sendikacıların kulak tıkamasına tepkili.

Ekran görüntüsü BOSCH Global isimli Youtube kanalında yayınlanan tanıtım videosundan alınmştır.

Paylaş

Eren ÖNER
Bursa

Bir yandan toplu sözleşme taslağının hükmünü yitirdiğini diğer yandan işten atmaların sürdüğünü belirten BOSCH işçileri, Türk Metal’in ise bu konulara ilişkin adım atmamasına tepkili. İşçiler kendilerinin ise işsizlik korkusu nedeniyle sendikacılarla konuşamadığını dile getiriyor.

MESS grup toplu iş sözleşmesi metal iş kolunda örgütlü sendikalar ile patronlar arasında devam ederken fabrikalardaki rahatsızlık da artıyor. Bursa’da kurulu BOSCH fabrikasında, döviz kurundaki artışlar geçtiğimiz günlerde fabrikada çalışan beyaz yakalılar arasında da söylenmelere sebep olmuştu. Bunun üzerine harekete geçen fabrika yönetimi beyaz yakalılara 1 aylık ücret tutarında ikramiye verdi, 6 ayda bir de zam yapılacağını açıkladı. Yaşanan gelişmelerin BOSCH işçileri arasında da tartışmalara neden olmasıyla Türk Metal fabrikadaki Robert BOSCH yazısının üzerini siyah çarşaf örterek eylem yaptı.

Fabrikada yaşanan son gelişmeleri konuştuğumuz BOSCH işçileri, sendikanın ne sözleşmeye ne de işten atmalara ilişkin bir şey yapmadığını, işsizlik korkusundan dolayı da kimsenin sendikacılarla konuşamadığını söyledi.

"EYLEMDEN NEDEN KİMSENİN HABERİ YOK?"

10 yıldır BOSCH’ta çalışan bir işçi, döviz kurunun artışının işçilerin ücretlerini erittiğini söyleyerek, “Beyaz yakayı elinde tutmak için ikramiye ve zammı verdi. İşçiler de bu haktan faydalanmalı” diye konuştu. Geçtiğimiz günlerde genel müdürün kahvaltı düzenlediğini ve bazı işçilerin kahvaltıya katıldığını belirten BOSCH işçisi, “Kahvaltıda işten atmaların devam edeceği söylenip gözdağı verilmiş, ancak ikramiye ile alakalı sorular yanıtlanmamış. Türk Metal yaptığı eylemi yedi düvele ilan ederdi ama bu eylemden niye kimsenin haberi yok?​” diyerek işçilerin bu tarz spekülatif söylemlerle oyalandığını ifade etti.

"SENDİKA KİMSEYLE SÖZLEŞMEYİ KONUŞMUYOR"

Sözleşme tartışması devam ederken bu tarz tartışmaların kasten açıldığını anlatan işçi, “Türk Metal kimseyle sözleşmeyi konuşmuyor. Şimdi fabrika içinde alttan bir haber yayılmış ‘Mavi yakaya da brüt maaş ikramiye verecekler’ diye, bunu bile net ortaya koyamıyorlar” diyerek sendikayı eleştirdi.

İşten çıkarmaların devam ettiğini, bunun sözleşme döneminde işçilerin gözünü korkuttuğunu aktaran işçi, “Performans gibi çeşitli gerekçelerle işçiler kapının önüne koyuluyor. Sendika bırakalım bir şey yapmayı, kapıya koyulan arkadaşlarımızın altını oyuyor. İşsizlik korkusundan kimse sendikacılarla da konuşamıyor” dedi.

"ÖNCEDEN BİZDE SENDİKACI TERLETME DİYE BİR ŞEY VARDI"

20 yılı aşkın zamandır BOSCH fabrikasında çalışan bir başka işçi de yaşanan işsizlik korkusunun fabrikada işçileri etkileyen en temel sebep olduğunu ve bu koşulda sözleşme döneminin de eskiye nazaran sendikacılar için kolay geçtiğini belirtti.

İşçi, “Önceden bizde sendikacı terletme diye bir şey vardı. Sözleşme döneminde sendikacı işyerine gelmeye korkardı. İşçiler sora sora köşeye sıkıştırırdı. Şimdi sendikacılar ile işçiler arasında TİS’e dair bir şey konuşulmuyor” dedi.

"BİR MAAŞ İKRAMİYE KİMİ KURTARACAK?"

Genel müdürün kahvaltıda ikramiye tartışması olduğunda “Sizin sendikanız yok mu?​” diyerek topu sendikaya attığını aktaran işçi, “En üst sınırdan maaş alan eski işçiler için bile berbat bir sözleşme. Dolardaki artışı, enflasyonu düşündüğümüzde istenen zammın bir kıymeti yok. Bunu tartışmıyor, bir maaş ikramiyeyi tartışıyorlar. Bir maaş ikramiye kimi kurtaracak? Sendikanın asıl işi sözleşme” diye konuştu.

"SÖZLEŞMEDE ALIP VERGİDE VERİNCE BİR ANLAMI YOK"

Sendikacılar ve işçiler arasında toplu sözleşmenin konuşulmadığını ifade eden bir başka işçi de “Yönetim ve sendika saldıkları korku ile herkesi sindirdi. Ancak herkes kendi arasında sözleşmenin kendini yoksullaştıracağını, en yenisinden en yaşlısına konuşuyor. Kimse taslaktan memnun değil, acilen yenilenmeli” dedi.

Eski işçilerden birisi olduğu için vergi kesintisinin çok daha fazla olduğunu dile getiren işçi, “Mart ayında vergi dilimine giriyorum. Her geçen gün enflasyon ve döviz artışı belimizi bükerken bir de vergi yükü sırtımızda. Vergi dilimi düzenlenmezse yapılan sözleşme ne olursa olsun anlamsızlaşacak” diye konuştu.

Sendikanın bu konuda görevi olduğunu belirten BOSCH işçisi, “Vergi dilimi sendikanın sözleşmede baş konusu olmalı. Sözleşmede alıp vergide verince bir anlamı kalmıyor” diyerek beklentisini dile getirdi.


RENAULT İŞÇİLERİ: YÜZDE 50’NİN AŞAĞISI KAYIP OLUR

MESS kapsamında yer alan Bursa’daki Renault’da çalışan işçiler her geçen gün ücretlerinin eridiğini, Türk Metal’in MESS’e sunduğu taslağın hükmünü yitirdiğini ifade ediyor. Bir yandan da vergi yüküne dikkat çeken işçiler, Metal Fırtına’yı hatırlatarak, “En ağır iş kolunda aldığımız ücret tatmin etmezse şimdiki fısıltılar değişir ses yükselir” diyor.

10 yılı aşkın zamandır Renault fabrikasında çalışan bir işçi, Türk Metal’in artık taslağın yenilenmesi taleplerine kulak vermesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek “Aylardır zaten eksik maaşla çalışıyoruz, tedarik sorununun tamamını bize yansıtıyorlar. Liranın çarşıda pazarda bir hükmü kalmadı. Enflasyon uçuyor. Aldığımız para değer olarak yüzde 50 eridi. Yüzde 50’nin aşağısı işçilerin kaybı olur. Türk Metal bunu duyuyor ama ses yok” diye konuştu.

Tek sorunun Türk Metal’de olmadığını belirten Renault İşçisi, “Geçtiğimiz sözleşmelerde işçiler ile sendika arasında tartışmalar olurdu. Bu dönem herkeste bir fısıltı var. İnsanlar işsizlik korkusundan endişeli. Sesler daha kısık, bir araya gelmekte geçmiş süreçte yaşanan olayların güvensizliği var” dedi.

"FISILTILAR DEĞİŞİR SES YÜKSELİR"

Türk Metal’in örgütlü işyerleri arasında kendi adaylarını seçen tek fabrika olduklarını belirten ve Metal Fırtına günlerini hatırlatan işçi, “İnsanların bir tahammül sınırı var. Bugün içimizden 2015’teki gibi bir güç çıkacağını sanmıyorum ama sözleşme hükmünü yitiriyor. En ağır iş kolunda aldığımız ücret tatmin etmezse insanlar babasını bile tanımaz. Fısıltılar değişir ses yükselir. Bunu da yapmalıyız” diye konuştu.

Yaşanan sürecin işçilerin ekonomik durumları üzerindeki etkisini vurgulayan Renault işçisi, “Dışarıda ikinci iş yapan taksiye çıkan, zeytin, zeytinyağı satanların sayısı artıyor. Öncesi için değil ama bahsettiğimiz öfkenin en sivri yerinde hükümet ve icraatları duruyor” ifadelerini kullandı.

"VERGİ MESELESİ HERKESİN SIKINTISI"

15 yılı aşkın bir zamandır Renault fabrikasında çalışan işçi ise arkadaşının bıraktığı yerden devam ederek “Tek sıkıntı sözleşme değil, yaşadığımız hayatın yarısı vergiyle geçiyor. Hükümet sağ olsun işçiyi yağlık zeytin gibi eziyor” dedi.

Vergi yükünün işçiler içerisindeki tartışmanın ana başlıklarından biri olduğunu söyleyen Renault işçisi “Önceden vergi tartışması olduğunda helal olsun devletime diyerek hükümeti savunurlardı. Şimdi sessizce kenardan dinliyorlar. Vergi meselesi herkesin sıkıntısı, milyar dolarlık patronun vergisi silinir, asgari ücretle çalışan Hasan’dan vergi mi alınır?​” dedi.

Sözleşmenin yenilenmesi talebini vurgulayan Renault işçisi, vergi diliminin de tartışılması gerektiğini ifade ederek “Hükümet bu işi çözmüyor. O zaman sendika bunu baş gündem yapacak. Taslak yenilense ne olacak, ben beşinci ayda değil dördüncü ayda dilime girip aldığım parayı vergiye verdikten sonra. Bu işi sendikacılar gündemine almalı” diye konuştu.


TÜRK METAL MESS'LE KURDUĞU EMPATİYİ ÜYELERİYLE KURMUYOR

BOSCH İşçisi
Bursa

2021-2023 grup toplu sözleşmesine ‘Ölümüne çalıştık kazanacağız’ ajitasyonuyla yola çıkan sendikamızın MESS’e verdiği taslağın herkesin bildiği gibi hiçbir anlamı kalmadı. Demek ki sendika yöneticilerinin üyelerinin salgın koşullarında ölümle aç kalma arasında kalıp üretim yapmasının zam karşılığı yüzde 29’muş. Taslağın hazırlandığı dönemde birçok ekonomist kurun yükseleceğini, Türkiye’nin yüksek enflasyon sarmalına gireceğini söylüyordu. Ancak üç sendika da birbirine yakın taslaklar hazırlayarak üyelerine ne kadar uzak olduklarını gösterdiler.

Özellikle Türk Metal çip krizini gerekçe göstererek MESS’le kurduğu empatiyi üyelerinin yaşam koşullarıyla kuramadı. Örneğin Rexroth hidrolik fabrikası çip krizinden hiç etkilenmedi. Hatta Almanya’da üretilmeyen siparişleri bile çalıştılar ya da Kroman Çelik; bildiğimiz kadarıyla inşaat çeliği ve profil üretiyor. Çip krizinden etkilenmeyen Rexroth ve Kroman Çelik gibi onlarca fabrika var. Ancak sendikalar iş kolunun tamamını etkiliyormuş gibi algı yaratıyor. Kroman’daki arkadaşlar taslak MESS’e verildiğinde doların 8.40 olduğunu, Evrensel’e mektubu yazdıklarında 9.60 olduğunu yazmışlardı. Ben yazarken dolar kuru 12.70 idi. Sadece bu rakamlar bile taslağın çöp olduğunu göstermeye yetiyor. Arkadaşlar 10-15 yıllık işçinin 23 TL saat ücreti aldığını yazmışlar. BOSCH’da ise 10-11 yıllık işçi 25 TL civarı saatlik ücretle çalışıyor. Buna rağmen 3-4 yıldan beri birçok arkadaşımız 36 ay vadeli ödemeyle 5 gün tatile gidiyor. 5 gün ailesiyle tatil yapmak için 36 ay kredi kartına taksit ödüyor insanlar. Türkiye’nin lokomotifi olduğu söylenen bir iş kolunda çalışan işçiler için ne kadar acı bir durum.

SOSYAL HAKLARIN DA BİR ANLAMI KALMADI

Yıllık izin ücreti 1. grup işyerlerinde 550 lira civarı. Taslakta sosyal haklara istenen zam oranı yüzde 35. Yüzde 100 alsanız ne olur. Bırakın tatili 3-4 kişilik bir ailenin otobüs bileti ya da yakıt parasını bile karşılamaz bu rakam. Aynı şey bayram parası için de geçerli. Eskiden bayram parasının üzerine eklenip kurban alınırdı. Şimdi 7-8 kilo kıyma bile zor alıyoruz. Taslağın sadece saatlik ücret de değil sosyal yardımlar için de hiçbir anlamı kalmamıştır.

BU TASLAĞI REVA GÖRÜYORLAR

İşçiye o kadar yabancılaştılar ki bizimle aynı tezgahlarda çalışmış, aynı sıkıntıları yaşamış insanlar şubelere, genel merkeze gittiklerinde bize bu taslağı reva görüyor. BOSCH özelinde taslak hazırlık anketleri yapılırken genelde istenen zam kısmına yüzde 30 ve üzeri seçeneği işaretlenir. Temsilciler senin hangi seçeneği işaretlediğine bakmaz ama birçok fabrikada bunun böyle olmadığını duyuyoruz. Sendika odalarında temsilcilerin gözleri önünde doldurulduğunu duyuyoruz. Sonra da Renault ve TOFAŞ’ta çalışan arkadaşların yüzde 15’e tav oldukları hatta ücretlerden önce MESS’ten iş garantisi istensin zam ikinci planda değerlendirilsin algısı yaratılıyor. Çevremizdeki çoğu arkadaş 15-20 yıllık metal işçisi. Çalışma hayatlarının hiçbir döneminde ücretlerinin bu kadar hızlı erimediğini söylüyorlar. Hatta erime değil yıkıma uğradıklarını düşünüyorlar. İnternetten araba alıp satanlar, kredi çekip kripto paraya yatıranlar, vardiyaları uyduğunda bağ bahçe işlerine giden arkadaşlar var. Tek dertleri kayıplarını en aza indirmek. Tüm fabrika şaşkınlık içinde günbegün liradaki değer kaybını takip ediyor.

ÖNCEKİ HABER

Doç. Dr. Ayten Zara: Cinsel suçlar gücünü sessizlikten alır!

SONRAKİ HABER

“Tarikat yurdunda istismar” davasında iddianame 12 saatte hazırlandı, 1,5 ayda beraat kararı verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa