29 Kasım 2021 23:40

Sağlık işçileri sorunlarını çözmeye çalışıyor

“Toplu sözleşmede bizlerin menfaati olmadı. Çok berbat bir sözleşme ve ek protokol yapıldı. İşveren sendikası ise kurumun menfaatini korudu.”

Kayseri | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Bir sağlık işçisi
Kayseri

Merhabalar, ben uzun yıllardır Kayseri Erciyes Üniversitesinde hastane hizmetlisi (işçisi) olarak çalışmaktayım. Yıllarca taşeron firma elemanı olarak çalıştık. Firma kendi bünyesinde başka müesseselerde çalıştırmış olduğu şahısların SGK primlerini üniversite personeliymiş gibi göstererek kurumdan karşıladığı için bizler hep eksik personelle çalışmak zorunda kaldık. Taşeron firma en ufak fırsatta aldığımız maaşlarda dahi kesinti yaptığı gibi bayram mesailerimizde veya fazla çalışma ücretlerimizde de kesinti yaptı.

Maaşlarımızı sözleşmeye göre ayın ilk günü ödemesi gerekirken bir hafta/on gün sonra dahi aldığımız günler oldu. Bir iki yılda bir banka değiştirdikleri oluyordu ve banka promosyonundan hakkımız olan kısmı alamadığımızı söylememize rağmen, dilekçeler yazmamıza rağmen sonuç değişmedi. Böyle bir dilekçe sonucu işten atılma riski de yaşarız diye çoğunlukla da yazmadık. Üst kurum hakkımızı koruması gerekirken gasbedilmesine göz yumdu.

Bilindiği üzere 2018 nisan ayı itibarıyla sürekli işçi kadrosuna (4D) geçtik. 2020 onuncu ayı itibarıyla bizlerin toplu sözleşme hakkı doğdu. Sözleşme masasına oturma yetkisi üye çoğunluğundan dolayı Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş’te olduğu için rektörlük ile görüşmeler başladı. Hepinizin bildiği gibi insanlığa kötü günler yaşatan kovid-19 ile savaşın en ön cephesinde biz sağlıkçılar mücadele verdik, veriyoruz. Bu esnada sağlık personeli halkımız tarafından alkışlandı. Bizler hizmet içi eğitim seminerleri aldığımızda “Hastaneye gelen bir hastaya 26 personel hizmet veriyor, bu bir ekip çalışmasıdır. Sizler zincirin birer halkalarısınız” diye anlatılırken, hakkımız olan kamu çerçeve protokolüne dahil olmamamız için büyük çaba gösterildi.

Bizi temsil eden Sağlık-İş de üst düzey bir çaba göstermedi. Geriye dönük farklar çok fazla çıkabileceği için hemşirelerden fazla gelirimiz olursa çalışma barışını sağlayamayacağını söyleyen rektörümüze; “Hayır bu işçilerin hakkıdır” diyerek kararlılıkta bulunmadı. Sadece diplomatik görüşmeler, hukuki süreçler vs. diyerek iş yaptıklarını zannettiler. Sendikalar işçiler için var olmak zorundaysa sorunlarımızı da işçilerin istediği gibi çözmek onların görevidir.

Çünkü toplu sözleşmede bizlerin menfaati olmadı. Çok berbat bir sözleşme ve ek protokol yapıldı. İşveren sendikası ise kurumun menfaatini korudu. Taşeron çalışırken bazı haklarımızın gasbedilmesi kadroya geçişimizden sonra da devam etti. Şimdi biz işçiler bu sendikacılık anlayışını, işçilerin haklarını mücadele ederek koruyacak bir anlayışı hayata geçirmek için kolları sıvadık.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

CHP'nin "Tanju Özcan" ve "Alim Karaca" hakkındaki kararı ertelendi

SONRAKİ HABER

Şişecam işçileri: Taslağı işçinin onayına sunun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa