Türk-İş, Hak-İş ve DİSK'ten asgari ücret açıklaması: İnsana yakışır bir yaşam düzeyini sağlamalı
Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, 2022'de geçerli olacak asgari ücretin ekonomideki gelişmeler de dikkate alınarak insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereğini kaydetti.
DİSK, Türk-İş ve Hak-İş Ege Bölge Temsilcilikleri ortak açıklama yaptı | Fotoğraf: Evrensel
2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirleneceği Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde 1 Aralık'ta yapacak.
Yarınki toplantı öncesinde Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yeni asgari ücret konusunda ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, asgari ücretin işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
"Bu yönüyle asgari ücret, insanın yaşaması ve varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan asgari gelir kaynağıdır. ILO Anayasası'nın girişinde, 'İşçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Halbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir' ifadesine yer verilmiştir. Üç işçi konfederasyonu 'insan onuruna yaraşır bir asgari ücret' belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır."
"TOPLUMUN TÜMÜNÜ YAKINDAN VE DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR"
Ücretli çalışanların yarıya yakınının asgari ücret ve civarında gelire sahip olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Sosyal güvenlik primine esas ortalama kazanç da asgari ücretin biraz üzerindedir. Asgari ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Sadece asgari ücret alanlar değil; asgari geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir. Bu nedenle, 2022'de geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir."
"ASGARİ ÜCRETİN DÜŞÜK BELİRLENMESİ KABUL EDİLEMEZ"
Asgari ücretin emeğe gösterilen saygının bir ölçüsü olduğuna dikkatin çekildiği açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla tespit edilmesi toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir. Üç işçi konfederasyonu 'aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret' belirlenmesi taleplerini yineleyerek bir kez daha bir araya gelmiştir. Anayasamız devlete 'çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma' görevi vermektedir. Ayrıca, asgari ücretin tespitinde 'çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur' denilmektedir. Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil, mağdurudur ve 'ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum' gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez."
"ÜCRETLİLER ÜZERİNDE DAYANILMAZ VERGİ YÜKLERİ BULUNUYOR"
Açıklamada, Türkiye'de asgari ücret düzeyinin AB üyesi tüm ülkelerin gerisinde kaldığı tespitine yer verilerek, şu ifadeler kullanıldı:
"Küresel pazarlar ile rekabet edebilmek adına emek kesiminin talepleri görmezden gelinmemelidir. Türkiye'nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır. Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Türkiye'de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücret geliri elde edenlerdir. Kaldı ki hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden hem dolaylı olarak mal ve hizmet alımında yapılan zorunlu ihtiyaç harcamalarından dolayı günlük yaşantının her aşamasında vergiye maruz kalınmaktadır. Ücretli çalışanların net ücreti, vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son dört ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır. Asgari ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telafi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekar işçiler için geçerlidir. Evli, üç çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yıl sonunda alamamaktadır. Bu işçinin yılın toplamı itibarıyla kaybı devam etmektedir. Mevcut bu uygulamayla aile korunmamaktadır.
Ücretli çalışanlar için vergi matrahı farklılaştırılmalıdır. 2002'de gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 17,1 katıyken, günümüzde 6,7 katına gerilemiştir. Tüm ücret gelirlerinde, asgari ücrete denk gelen kısmına kadar olan tutarın vergi dışı bırakılması yönünde sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen -şimdiye kadar- herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmüş ve buradan doğan milyarlarca liralık gelir kaybı Hazine tarafından karşılanmaktadır. Ancak işçilerin sosyal güvenlik priminde bir indirim yapılmamıştır. Sosyal devletin koruyucu vasfı öncelikle düşük gelirli olan ücretli çalışanlar için olmalıdır."
"ASGARİ ÜCRET, AÇIKLANAN NET ÜCRETİN ALTINA DÜŞMEMELİ"
Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, "insan onuruna yakışır" bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun çalışmalarında temel alınması gereken ilkeleri şu şekilde sıraladı:
"- Asgari ücretin saptanmasında Anayasa'da yer alan 'geçim şartları' yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir.
- Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik ve benzeri kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir.
- Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Gelir vergisi tarifesi en az yeniden değerleme oranında artırılmalıdır. Ayrıca, ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır.
- Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.
- Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.
- Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.
Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak;
- İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri bir destek işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.
- 'Sosyal devlet' ilkesi gereği memurlara çalışmayan eş için ödenen 'aile yardımı' işçiler için de uygulamaya konulmalıdır.
- Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerleri için uygulanmalıdır." (İŞÇİ-SENDİKA SERVİSİ)
RAKAM AÇIKLAMAK MESELE DEĞİLMİŞ!
İşçi sendikaları konfederasyonlarının İstanbul'daki açıklamasının adresi, Taksim Odakule'ydi. İşçiler, açıklamada insanca yaşanacak düzeyde bir asgari ücret talep etti. Bakırköy Belediye yönetiminin sıfır zam dayatmasına karşı bir ayı aşkın süredir grevde olan işçiler de açıklamaya kendi talepleriyle katıldı. Sendikalar adına ortak açıklamayı Türk-İş İstanbul Bölge Temsilcisi Adnan Uyar yaptı.
Açıklama öncesinde Evrensel’in sorularını yanıtlayan Bölge Başkanı Adnan Uyar, Türk-İş’in rakam belirtmeyeceğini vurguladı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın rakamı iktidar yetkililerine iletmesine rağmen işçilere bir açıklama yapılmamasının nedenini sormamız üzerine Adnan Uyar, Atalay'ın asgari ücret konusunda rakam vermeme tutumunu savundu. Uyar, işçilerin ücret beklentisini "bir iyilik, bir jest" olarak niteledi.
November 30, 2021
Uyar, “Türk-İş dün de bugün de asla rakam belirtmedi, belirtmeyecek de. Üç konfederasyon Türkiye’nin gerçeklerinin farkında olduğu için yine emek adına, işçi adına bir araya gelerek çalışanların lehine olabilecek her türlü kararı saygıyla karşılayacaklarını ama bunun bir ilkesinin olması gerektiğini, bunun yaşanabilir, kabul edilebilir bir ücret olması temennisiyle bugün ortak basın açıklaması yapıyor. Yoksa ısrarla şu rakam bu rakam demek çok doğru değil. Biz önce enflasyonun durdurulması, ekonominin kendi rayına oturması ve ondan sonra da yaşanabilecek bir ücretin çalışanlarımıza verilmesiyle ilgili mücadele veriyoruz, yoksa rakam açıklamak mesele değil bizim için” dedi.
BEKLENTİLERİ JEST VE İYİLİKMİŞ
Resmi enflasyonun yüzde 20’lerde, gerçek enflasyonun ise yüzde 50’lerde olduğu bir tabloda iktidarın ceza/vergi gibi ‘alacaklara’ bile yüzde 36’lık bir zam yaptığını hatırlatmamız üzerine ise Uyar şunları söyledi: “Biz Türkiye’nin, çalışanlarının mutlu olabileceği bir ücretin üç konfederasyon olarak ortak bir beklentisi içindeyiz. Bu beklentimiz kendimizle ilgili değil, biz sendikalar olarak bu asgari ücretin hiçbir tarafında yokuz aslında. Çünkü bizim arkadaşlarımızın hiçbiri asgari ücretle çalışmıyor ama biz işçilerin de sendikasızların da temsilcisi olduğumuz inancıyla, yani hukuken de bu masanın bir tarafında olmamız gerektiği duygusuyla ortak bir hareketle, Türkiye’de yaşanabilir bir ücret neyse onu bir an önce verin diyoruz. Çünkü artık çalışanların da bir iyiliğe, bir jeste ihtiyacı var. Sürekli birilerini memnun edeceğiz derken, bu ülkenin ekonomisini ayakta tutanları göz ardı etmek çok doğru değil, kabul edilebilir değil.” (İstanbul/EVRENSEL)
İZMİR’DE ÜÇ İŞÇİ KONFEDERASYONU: İNSANCA YAŞAYACAK BİR ÜCRET
DİSK, Türk-İş ve Hak-İş Ege Bölge Temsilcilikleri 2022 yılı asgari ücretiyle ilgili Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Asgari ücret geçim ücreti değildir” yazılı pankart açılırken sık sık, “Saraya değil emekçiye bütçe”, “Şalter inecek bu iş bitecek”, “Zam zulüm işkence iste AKP, “İşçi memur el ele genel greve”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları atıldı.
Ortak açıklamayı DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. İnsanca yaşanacak bir ücret talep ettiklerini dile getiren Sarı, “Pandemiden kaynaklı sokaklardan çekildiğimiz bu günlerde haklarımı gasbeden iktidara karşı üç konfederasyon yan yana. İşçilerin derdi ayrışmış konfederasyonlar değil birlikte mücadeleyle hükümete diz çöktüren yan yana duran işçi sınıfıdır. Yoksullaşan bizim üyelerimiz, yoksullaşan bu halk, bu ülke ve bu ülkenin değerleri satılığa çıkartılmış. Hep birlikte bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak için bugün Konak Meydanı’nda yan yanayız bunu çoğaltacağız” dedi.
November 30, 2021
“ASGARİ ÜCRET VERGİ DİLİMİNDEN ÇIKARILSIN”
Açıklama da söz alan Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, “Üç konfederasyonun bir araya gelişiyle gücümüze güç kattık. Yarın ilk toplantıda ortak bildiri ile masaya oturmamız güçlü bir şekilde cevap olacaktır. Asgari ücretin vergi diliminden çıkarılmasını ve vergi dilimlerinin sabitlenmesini istiyoruz” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU’NUN YAPISI DEĞİŞTİRİLMELİDİR”
Hak-İş Ege Bölge Temsilcisi Gültekin Şimşek ise, “Çalışanlarımızın refah düzeyinin artırılması için bugün ortak basın açıklaması yapıyoruz. Hak-İş olarak masada, çözüm odaklı olduğumuzu her zaman yineliyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının değiştirilmesini, daha fazla katılımla daha iyi sonuçların elde edilmesini önemli buluyoruz. Bugün bunun için birlikteyiz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)
BURSA | “ASGARİ ÜCRET, 2011 YILININ SEVİYESİNE ULAŞABİLMESİ İÇİN YÜZDE 73, 74 ARTMALI”
Bursa’da Türk-İş’e bağlı sendikalar Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in asgari ücrete dair hazırladığı ortak açıklamada buluştu. Türk Metal Sendikası’nın sosyal tesislerinde yapılan açıklamaya Türk-İş’e bağlı sendikalarının şube başkanları ve işçiler katıldı. Ortak açıklamayı Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer okudu.
2010 yılında bu salonda yine bu konuyla ilgili bir konuşma yaptığını hatırlatan Biçer, “MESS’in Hürriyet gazetesine verdiği bir beyan vardı. Diyordu ki, biz Avrupa Birliği'ni asgari ücrette solladık. 2010 ya da 2011 yılıydı. O tarihe baktığımızda asgari ücret Türkiye'de 341 avroydu. Bugün geldiğimiz döviz kurlarına göre baktığımızda 196 Avroya düştü. O gün Bulgaristan, Macaristan, Letonya, Litvanya gibi ülkelerde bu beş ülkenin asgari ücret ortalaması 211 Avroydu. Bugün geldiğimiz noktada bu beş ülkenin ortalaması 501 Avro. Yani anlamı şu. O gün Avrupalı 100 Avro alırken biz 161 Avro para alıyorduk. Bugün Avrupalı 100 Avro alıyor. Biz 40 Avroya düştük. Bizim 2011’deki asgari ücretin döviz seviyesine ulaşabilmemiz için bile yüzde 73, 74 asgari ücretin bugün artması gerekiyor ve sadece bu asgari ücretle ilgili beklentilerimiz oranlarla değil vergi oranları var işte açıklamanın içinde zaten bunlar olacak” dedi.
Asgari ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir diyen Biçer, “Sadece asgari ücret alanlar değil; asgari geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil, mağdurudur ve 'ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum' gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez" dedi. (Bursa/EVRENSEL)
ADANA | “ASGARİ ÜCRET NET OLARAK AÇIKLANMALI”
Türk İş 4’üncü Bölge Temsilciliği, yarın ilki gerçekleştirilecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı öncesi Türk İş’in DİSK ve Hak İş’le aldığı ortak karar doğrultusunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Türk İş Bölge Temsilciliği Toplantı salonunda gerçekleştirilen açıklamaya çok sayıda işçi katıldı. Alkışlarla zamları protesto eden işçiler “Direnen işçi asla yenilmez” “Direne direne kazanacağız” sloganları attılar.
Basın açıklamasını okuyan Türk İş 4’üncü Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, üç konfederasyonun “insan onuruna yaraşır bir asgari ücret” talebi ile bir araya geldiğini belirterek “Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir” dedi.
Döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışların ücretleri gerilettiğini ifade eden Gülnar, “Bu nedenle, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir” dedi. Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunduğunu dile getiren Gülnar, “Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir” dedi. (Adana/EVRENSEL)
KOCAELİ | "ÇALIŞANLAR EKONOMİK SIKINTILARIN NEDENİ DEĞİL MAĞDURU"
DİSK, HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ’ in 1 Aralık’ta başlayacak asgari ücret görüşmelerine ilişkin ortak açıklaması Kocaeli’de de Sabri Yalım Parkı’nda TÜRK-İŞ’ e bağlı sendikaların katılımıyla gerçekleşti. İşyeri temsilcilerinin katıldığı açıklamada “insan onuruna yaraşır bir asgari ücret” çağrısı yapıldı. Açıklamayı okuyan TÜRK-İŞ Bölge Temsilcisi Yakup Yıldız “Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve 'ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum' gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez” dedi.
Üç konfederasyonun ortak açıklamasına DİSK ve HAK-İŞ Bölge Temsilcilikleri ise katılmadı. Ortak açıklamaya sadece TÜRK-İŞ’ e bağlı sendikaların katılmasının sorulması üzerine Yakup Yıldız “Bizim konfederasyonumuzun söylediği şekilde biz çağrımızı yaptık. Bu ortak bir açıklama daha önce yaptığımız ortak açıklamalar gibi diğer temsilciliklere de kendi konfederasyonlarından bilgi gitmiştir muhakkak” şeklinde konuştu. (Kocaeli/EVRENSEL)