30 Kasım 2021 10:01

Prof. Dr. Doğanay Tolunay: Yönetmelik değişikliği ormanlar üzerindeki baskıyı artıracak

Ormanlık alanlarda yapılaşmaya dair yönetmelik değişti. "Kamu yararı" ve "zaruret" hallerinde yapılaşmaya izin verilecek. Prof. Dr. Doğanay Tolunay, ormanlar üzerindeki baskının artacağını söyledi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Orman Kanunu Uygulama Yönetmeliği bir kez daha değiştirilerek ormanlarda yapılaşma daha da kolaylaştırıldı. Bugünkü Resmi Gazetede yayımlanan karara göre idarenin "kamu yararı" veya "zaruret" gerekçesi, ormanlarda yapılaşma için yeterli olabilecek. Orman izin bedellerinin özel şirketlerin lehine düşürüldüğünü belirten Prof. Dr. Doğanay Tolunay, yeni yönetmelikle ormanlar üzerindeki baskının artacağı uyarısında bulundu.

ORMANLAR İÇİN EN RİSKLİ MADDE

"Orman Kanununun 17'nci Maddesinin Üçüncü Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmelik" başlığıyla Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğini, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Orman Fakültesinden Prof. Dr. Doğanay Tolunay Orman ile konuştuk.

Orman Kanununun 17. maddesi 3. fıkrasının, ormanlardan madencilik dışı faaliyetlere verilecek tesislerin neler olabileceğini düzenlediğini belirtti. Bu maddenin uygulama yönetmeliğinde ise izinlerin nasıl verileceği, süreleri, alınacak bedeller gibi konuların düzenlendiğini ekledi.

Orman Kanunun 17. maddesiyle yol, havaalanı yeraltı depolama tesisi, elektrik nakil hattı, enerji santralleri gibi 40’tan fazla tesise izin verilebileceğinin yer aldığına dikkat çeken Tolunay, "Bu madde kanunun ormanlar için risk oluşturan en önemli maddelerindedir" dedi. Bunun nedenini şöyle açıkladı:

"Çünkü 'Kamu yararı var' denilerek ormanlardan verilecek izinlerin kapsamı sürekli genişletilmektedir. Örneğin 2014 tarihli Uygulama Yönetmeliğinde 2017 yılında 694 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle adli hizmet ve ceza infaz kurumlarının ormanlarda yapılmasının önü açılmıştır. Temmuz 2021'de ise bir torba kanun içindeki bir maddeyle Orman Kanunun 17. maddesine ormanlarda hava ayrıştırma tesislerinin kurulabileceği ibaresi eklenmiştir."

ŞİRKETLERDEN ALINAN ORMAN BEDELLERİ AZALTILDI

Bugün yayımlanan yeni yönetmeliğe öncelikle bu değişikliklerin eklendiğinin altını çizen Tolunay, şöyle devam etti:

"Ancak yönetmelikle yapılan en büyük değişiklikler, tesislerden çeşitli adlarla alınan bedellerinin azaltılmasıdır. Örneğin enerji üretim santrallerinin elektrik üretimi neticesinde oluşan küllerinin depolanacağı katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisi kesin izinlerinde depolama bedeli olarak sadece depolama bedelinin 1/8’inin alınacağı yönetmelikte yer almaktadır.

Benzer şekilde izin bedellerinin belirlenmesindeki hesaplama yöntemlerinde de değişikliğe gidilmiştir. 2014 tarihli yönetmelikte izin bedellerinin belirlenmesinde tesis türü, izin verilecek ormanın niteliği ve illere göre çeşitli katsayılar belirlenmiş ve bu katsayılar kullanılarak bedellerin hesaplanacağı belirtilmiştir. Bu yönetmelikte, örneğin katsayılar enerji nakil hatları için 0,1, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisleri için 3, termik ve nükleer santral için 8 olarak belirlenmiştir. Yeni yönetmelikte il ve orman niteliğine göre belirlenen ekolojik denge katsayıları değiştirilmemiştir. Ancak tüm tesis türleri için izin katsayıları düşürülmüştür."

MADEN İZİNLERİNİ DÜZENLEYEN MADDE DE DEĞİŞEBİLİR

Yeni yönetmelikte katsayıların enerji nakil hatları için 0,05, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisleri için 1, termik ve nükleer santral için 4 olarak gösterildiğini vurgulayan Tolunay, şunları ifade etti:

"Bu değişiklik orman izin bedellerinin düşmesine yol açmaktadır. Nitekim çoğu özel sektör yetkilisi bu bedellerin yüksek olduğundan yakınarak düşürülmesi için girişimlerde bulunmuşlardır. Benzer itirazlar madencilik sektöründen de gelmekte olup, yakın zamanda maden izinlerini düzenleyen Orman Kanunun 16. Madde Uygulama Yönetmeliğinde de değişiklikler yapılması beklenmektedir.

Özetle yeni çıkan yönetmelik ormanlar üzerindeki baskının artmasıyla sonuçlanacaktır. Sadece 2012-2020 yılları arasında Orman Kanunun 17. maddesi kapsamında 27 bin 405 adet tesise 255 bin hektar izin verilmiştir. Aynı dönemde madencilik için verilen izinler ise 87 bin hektar kadardır."

ORMAN YANGINLARINDAN DERS ÇIKARILMAMIŞ

Yazın yaşanan büyük orman yangınlarından dersler çıkarılmadığını ifade eden Tolunay, yangın çıkış nedenlerinin dahi henüz kamuoyuyla paylaşılmadığını belirtti.

Tolunay, "Ancak elektrik nakil hatları ve trafoların yangın çıkmasında önemli faktör olduğu bilinmektedir. Benzer şekilde termik santraller orman yangınlarının ortasında kalmış ve ormanların söndürülmesi yerine bu santrallerin kurtarılmasına çaba sarf edilmiştir. Orman yangınlarının en önemli nedenleri ormanlardan verilen izinlerin artmasıdır. Yeni yönetmelik daha fazla izin verilmesine yol açarak yangın riskini yükseltecektir. Benzer şekilde herhangi bir orman yangının da bu tesisler de risk altındadır."

HAVA AYRIŞTIRMA TESİSLERİNE DİKKAT

Bu noktada hava ayrıştırma tesislerine dikkat çeken Tolunay, "Bu tesisler havayı ayrıştırarak azot, argon ve oksijen üretilmektedir. Ancak orman yangınları sırasında havaya karışan küller ve diğer partiküller bu tesislerde patlama riskine yol açmaktadır. Yönetmelikte tesislere izin verilirken yangın risk değerlendirmesi yapılması zorunluluğuna dair bir ifade bulunmamaktadır" dedi.

ÖNCEKİ HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu, dolar kuru 13,88 TL'ye yükseldi (30 Kasım 2021)

SONRAKİ HABER

Emirdağ'da TÜPRAG şirketine verilen maden arama ruhsatının hukuka uygun olduğu yönündeki mahkeme kararı bozuldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa