Genel Kurul’da "Tahir Elçi cinayeti" tartışmaya neden oldu
HDP’nin Tahir Elçi’nin cinayetine dair verdiği genel görüşme önergesinde AKP’liler ile HDP’li vekiller arasında tartışma yaşanırken, önerge AKP-MHP’liler tarafından reddedildi.
Fotoğraf: Muhammed Selim Korkutata/AA
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, 28 Kasım 2015 tarihinde katledilen Tahir Elçi cinayetinin tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla genel görüşme önergesi verdi.
Önerge üzerine konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay, insan hakları savunucu olan ve hayatını faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için adayan Tahir Elçi’nin katledilmesi üzerinden 6 yıl geçtiğini hatırlattı. Günay, Elçi’nin 14 Ekim 2015 tarihinde, Ahmet Hakan'ın moderatörlüğünü yaptığı, Tarafsız Bölge programında yaptığı konuşmanın ardından hedef gösterildiğini hatırlatarak, "Adeta azmettirici rolünü üstlenen bu programdan sonra Tahir Elçi gözaltına alındı, hakkında soruşturma açıldı, ölüm tehditleri almaya başladı. Tahir Elçi, kullandığı Twitter hesabından, kimseden korkmadığını; tüm bunların, mücadelesinin bir parçası olduğunu dillendirirken de hedef olduğunu belirtmiş ve adeta bu cinayeti, henüz gerçekleşmeden önce, kamuoyuna ilan etmiş oldu. Ancak, yetkililer ölüm tehditlerini dikkate almamış, tüm bu süreçte hiçbir önlem alınmamıştır” dedi.
"SON SÖZÜ ‘SİLAHLAR SUSSUN’ OLDU"
Elçi’nin 28 Kasım 2015 tarihinde Dört Ayaklı Minare'nin önünde yaptığı açıklama sırasında katledildiğini ve son sözlerinin de “Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun istiyoruz” olduğunu hatırlatan Günay, şöyle devam etti:
"Kendisi de faili, failleri bulunmayan bir cinayetin kurbanı oldu. Göz göre göre işlenen bu cinayete dair iddianame, Tahir Elçi'nin öldürülmesinden ancak dört buçuk yıl sonra 20 Mart 2020 tarihinde onaylandı. Olay yeri incelemesi, Tahir Elçi cinayetinden tam dört ay sonra, 17 Mart 2016'da yapıldı. Daha önce tespit edilen 83 delilden ancak 43'ü toplandı. Gazetecilerin çektiği olay yerine ait görüntülere ait hazırlanan raporda fail olarak tespit edilen 3 polisten 1'inin kesin fail olduğuna işaret edildi ancak polisler mahkemede görgü tanığı olarak dinlendiler.
FAİLLERİN BULUNMASI OLANAKSIZ HALE GETİRİLDİ
Adeta göstere göstere gelen bu cinayete ilişkin hiçbir önlem alınmadığı gibi, olaydan sonra da kolluğun olay mahalline su sıkması, savcının anında tespit yapmaması gibi durumlar faillerin bulunmasını olanaksız hâle getirdi. Olay yeri incelemesinin yüz on bir gün boyunca yapılmaması nedeniyle delil bütünlüğünün bozulması hatta bazı delillerin ortadan kaldırılması, olay yerinde silahlarla ateş ettikleri görgü tanıkları ve kamera kayıtlarıyla sabit olması nedeniyle potansiyel şüpheli olan kolluk görevlilerinin ifadelerinin olayın üzerinden aylar geçtikten sonra alınması ve hatta olayla ilgili bilgi sahibi olabilecek bazı kamu görevlilerinin hiç dinlenmemiş olması, Diyarbakır Barosunun 100'e yakın dilekçesinin işleme dahi konulmaması, ilk andan itibaren yargı makamlarının isteksiz tutumları, kamera kayıtlarının yok edilmiş olması ve kaybettirilmesi bu katliamın aydınlatılmak istenmemesinin göstergesidir.
MECLİS GÖREVİNİ YAPMAMIŞ OLACAK
Bu nedenle, üzerine konuştuğum bu grup önerimizin reddedilmesiyle Meclis de üzerine düşen görevi yapmamış olacak ve Tahir Elçi cinayetinin karanlıkta bırakılmasına destek vermiş olacaktır.
Tahir Elçi'nin de dediği gibi, devletin aydınlatamayacağı cinayet yoktur, aydınlatmadığı cinayet vardır. Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için mücadele eden Tahir Elçi'nin dosyasının karanlıkta bırakmayacağız elbette. Ancak sorumlular yargılandığında, hakikatler açığa çıktığında gerçek adalet tesis edecektir. Ailesinin, dostlarının, meslektaşlarının acısı ancak gerçek adalet tesis edildiğinde bir nebze de olsa dinecektir. Bugün buradan bunun ilk adımını atalım ve ocak ayında yapılacak olan duruşmada ise bunun devamını getirelim, failler yargılansın ve hesap versin.”
"SİYASİ SUİKASTA KURBAN GİTTİ"
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Elçi’nin son açıklamasını okuyarak, söze başladı. Elçi’nin bir insan hakları savunucusu olduğunu dile getiren Tanrıkulu, “Failler belli olmasına rağmen, ısrarla ama ısrarla deliller toplanmadı, Adli Tıp gerekli araştırmayı yapmadı. Sonunda ne oldu biliyor musunuz? Londra'daki bir merkez bir rapor hazırladı. O rapordan sonra, üç buçuk yıl sonra dava açılmak zorunda kaldı; üç buçuk yıl sonra o dava açılmak zorunda kaldı. Türkiye'nin birçok yerinden gelmiş baro başkanı var, avukatlar var ve o duruşmada pervasız davranan bir yargıç var; pervasız davranan, böyle olmaz dedirten bir yargıç var, başkan var. Bakın, ya, Türkan Elçi'ye, eşine iddiasını bildirmek için konuşma hakkı vermeyen. ‘Önce sanıkları dinleyeceğim, müdahiller iddiasını bildirmeyecek, ilk önce sanıkları dinleyeceğim’ diyen bir başkan var. Hangi usulde bu var? Ve hepimizin gözü önünde bu yapılıyor, göstere göstere yapıyorlar. O nedenle, bu kürsüye çıktığım zaman, yargının bu ortamını gördüğüm zaman kendimden geçiyorum değerli arkadaşlar çünkü siz, o yargının rantıyla ilgilisiniz ama faili meçhul cinayetlerle, işkencelerle, zulüm gören insanların ne çektiğiyle ilgili değilsiniz o ortam içerisinde. Bizim bulunduğumuz ortamda, Diyarbakır Adliyesinde, Diyarbakır Barosunun katledildiği duruşmada yargıç bu kadar pervasızsa, bu kadar pervasızsa; o pervasızlığını sürdürüyorsa diğer ortamlarda neler olacak, neler olacak değerli arkadaşlar?”
"FAİLLER SİZLERSİNİZ" İFADESİ TARTIŞMAYA NEDEN OLDU
AKP’lilere “Bunun faili -söylüyorum sizlere- Tahir Elçi'nin faili sizlersiniz” sözleri üzerine Genel Kurul’da tartışma yaşandı.
AKP’li Mihramah Belma Satır, “Hadi, be! Kendine gel!” sözlerine Tanrıkulu, “Araştırmayanlardır, bunun üstünü örtenlerdir; bir kez daha söylüyorum buradan” şeklinde yanıt verdi. Satır, Tanrıkulu’nu hedef alan sözlerini sürdürdü. Satır, “Ne konuştuğunu bilmiyor, kafayı yemiş” sözlerini sarf etti.
AKP’Lİ ÖZKAYA HDP’Yİ HEDEF ALDI
AKP grubu adına söz alan Ali Özkaya ise Elçi’nin "Diyarbakır'ın simgelerinden Dört Ayaklı Minare'nin ayaklarına silahlı suikast..." tweetini alıntılayarak, suçu PKK’ye yükledi. HDP’yi hedef alan Özkaya, cinayetin aydınlatılmasına yönelik ise tek söz sarf etmedi.
ANAYASA GEREĞİNCE DEVAM EDEN DAVALAR KONUŞULMAZMIŞ!
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ise Özkaya’ya “Niye faillerin üstünü örtüyorsunuz?” diye sordu. “Devlet her soruşturmayı yapmak ve suçluyu bulmak yükümlülüğü altındadır. Bunu yapmak için de devlet, cumhuriyet savcıları uzun bir araştırma yapmış” savunmasında bulunan Özkaya, “Bakın, bu iddianame rahmetli Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili bir iddianame. Burada polis memurları hakkında kastı aşan suretle adam öldürmeye sebebiyet vermekle ilgili bir iddianame var. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama devam ediyor; 22 Şubat 2022'de de yeni duruşması var. Bir, Anayasa gereğince devam eden davalarda konuşulmaz, Meclis'te de önerge verilmez” diye belirtti.
"ÖRTBAS EDENLERİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ"
“Hangi yetkiyle neyi araştıracaksınız; sorgu mu yapabileceksiniz, delil mi araştırabileceksiniz, neyi ortaya koyacaksınız?” diyen Özkaya’ya yanıt veren HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir, "Örtbas edenleri soracağız, örtbas edenleri ortaya çıkaracağız” dedi. Özkaya ise "Yalnızca acıları daha da acıtmak ve bunları ortaya koymak, PKK terör örgütüne söz söylemeden devleti, polisi, askeri suçlamakla bir yere gideceksiniz” ifadelerini kullandı.
"İNSANLIKTAN ÇIKMIŞSINIZ"
Sataşmadan söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Elçi’nin CNN Türk'teki programından sonra ana akım gazeteleri tarafından hedef gösterildiğini hatırlattı. “Tahir Elçi'nin katline giden yolda linç edenler, hedef gösterenler” diyen Beştaş, “Bizzat sizdiniz, Tahir Elçi'yi öldürenler. Sizin koruduğunuz kolluk gücüdür. Şu anda Diyarbakır'da yargılanan 3 polis memuru koltuklarda oturarak tutuksuz yargılanıyor, tutuksuz! Siz kime hikâye anlatıyorsunuz? Tahir Elçi'ye burada rahmet dilerken bile... Buradan ‘tweet’ini okuyorsunuz ya. Ya, ayıptır, günahtır, yazıktır ya! Ölen, katledilen arkadaşımızın arkasından ‘tweet’ini okuyacak kadar insanlıktan çıkmışsınız ya! Ne kadar korkunç bir şey ya! İnsanlık değerleri ayaklar altında gerçekten” ifadelerini kullandı.
"DÖRT YIL BOYUNCA OYALADINIZ"
Elçi’yi vuranların yargılanmaması için dört yıl boyunca yargının oyalandığını dile getiren Beştaş, ekledi: "Keşfe arkadaşlarımız gitti, bizzat avukat arkadaşlarımdan dinledim; göstermelik bir çatışmayla keşif yaptırmadınız. Dört ay sonra keşif yapılmış gibi gösterdiniz ve şimdi de mahkeme heyeti sanık polisleri kucağımda mı tutayım, bezlere mi bağlayayım, pamuk içinde mi tutayım diye onlara öyle kibar davranıyor ki. Tahir Elçi'nin katili sizin politikanızdır, sizin desteklemenizdir, sizin linç etmenizdir, sizin yönettiğiniz gazetelerdir. Tahir Elçi hayatını cezasızlıkla mücadeleyle geçirdi ve biz burada çok yakın arkadaşları olarak sizin bu küstahlığınızı asla kabul etmeyeceğiz!”
Beştaş’ın konuşması ardından AKP ve HDP’li vekiller arasında tartışma yaşandı.
"NİYE YARGIYA TEK LAF ETMEDİNİZ?"
Kürt halkına kimliği ve inancı “Biz verdik, AK Parti” diyen Ali Özkaya’ya yanıt veren Beştaş, “Gidin oradan! Şimdi, İmam-ı Gazali'yi böyle örnek alıyorsanız vay hâlimize! Yani sizin örnek almanız bu kadar olur. Ya, Tahir Elçi'yle ilgili konuşurken dikkatli olun. O ‘tweet’i okumakla sizin zerre kadar bir rahmet dileğinizde duygu olmadığını gördüm. Siz Tahir Elçi'yi elinizden gelse burada suçlu ilan edeceksiniz. O ‘tweet’i okumak bu anlama geliyor. İki gün önce onun anmasıydık ya, Sezgin Bey de vardı, Ebrü Hanım da vardı, bütün baro başkanları oradaydı ve siz o Dört Ayaklı Minare'nin ayağına kurşun sıkanların kim olduğunu bilmeden konuşuyorsunuz. Sur'u yerle bir ettiniz ya. Sur'u göç ettirdiniz ya! Bir şehri talan ettiniz. Ve Tahir Elçi'yi hedef göstererek linç ederek ölümüne giden yolu adım adım döşediniz. Ve şu anda da yargı katilleri koruyor, siz de katilleri koruyorsunuz. Niye yargıya tek laf etmediniz? Ya, cinayetten insan tutuklanmaz mı ya! ‘Tweet’ atan tutuklanıyor, Türkiye tarihinde ilk defa bir Baro Başkanını öldüren polisler neden tutuklu değil? Neden SEGBİS'le duruşmaya katılıyor? Bunun hesabını verin önce ya! Siz en ufak bir suçta insanları cezaevine koymayı biliyorsunuz ama bir bölgenin en büyük barosunun başkanı polis kurşunuyla öldürülüyor, hâlâ tek bir gün gözaltı yok, bunun cevabını verin” diye konuştu.
Önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. (Ankara/MA)