“We will stand tall/ Face it all together” *

Bu sayıda dergimiz tam 400. kez çıkmış olacak. Bir başka deyişle Genç Hayat işçi, işsiz ve öğrenci gençlik ile tam 400 kez buluşacak. Sürekli olarak bu kadar sayı çıkartabilen bir gençlik dergisi, yayına hazırlayanından okuyucusuna, mektup göndereninden dağıtımcısına kadar birlikte kutlanmayı hak ediyor. Genç Hayat her sayısında binlerce genç ile buluştu. Her kesimden gençlerin mektupları, görüşleri ve izlenimleri bu derginin sayfalarında kendine yer buldu. Genç Hayat sadece ses iletmenin aracı olmadı aynı zamanda gençliğin birleşmesi talepleri adına örgütlenmesinin de kaldıracı oldu.

400. SAYIMIZ, DERGİMİZE EN ÇOK İHTİYAÇ OLDUĞU DÖNEMDE ÇIKTI!

400. sayımızın böyle bir dergiye olan ihtiyacımızın arttığı bir dönemde çıkması ne mutlu. Türkiye gençliği iş, eğitim, gelecek ve özgürlük için hiç olmadığı kadar mücadeleye ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçiyor. Tek adam yönetimin baskıcı politikaları, ekonomik krizin sonuçları gençlik için artık katlanılamaz duruma geldi. Adeta gökyüzü üstümüze çöküyor (!). Hoşnutsuzluk her geçen gün artıyor. Bunu hemen hemen her gün çeşitli sosyal medya platformlarında ana sayfamıza düşen sokak röportajlarından bile anlamak mümkün. Öte yandan düne nazaran tek adam yönetimine karşı daha çok tepkinin dile getirildiği bir dönem. DİSK’in İzmir’deki miting havasındaki basın açıklamasına* katılan gençler, ODTÜ öğrencilerinin yemekhanedeki düzenlemelere dair talepleri için yaptığı yürüyüş** zaten bu eğilimi işaret ediyordu. Son olarak, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere “Geçinemiyoruz” diyerek sokağa çıkan yurttaşlara destek olmak üzere kendi talepleri ile gösteriler düzenleyen ODTÜ, Bilkent ve İTÜ öğrencileri ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Günü kapsamında düzenlenen yürüyüş ve gösterilere engellemelere rağmen katılan binlerce genç kadın bu eğiliminin büyüdüğünü gösteriyor. Saldırılar artarken mücadeleye olan ihtiyacımız ortaya çıkıyor, yükselen itiraz ve tepkiler mücadelenin büyümesinin ne kadar da gerçeğe yakın bir olanak olduğunu gösteriyor. Bu olanağın gerçeklik kazanması bizim ne kadar birlikte durduğumuzla alakalı.

İLK BARİKATI KENDİ ALANLARIMIZA KURACAĞIZ

Tüm bu hoşnutsuzluk ve tepki gösterme eylemlerinin arasında geleceği için umutsuz olanlarımızın sayısı da az değil. Oldukça anlaşılır bir duygu. Mesela politik olarak alternatifin biri tek adam yönetimi ve onun bizleri bu duruma sokan politikaları iken diğeri “geçinemiyoruz” diyen yurttaşlara 600 gün beklemeyi telkin ediyor. Seçimlerimiz bu iki alternatif arasına sıkıştığında umutlu olmak elbette makul bir davranış olmaz. Ancak bu iki alternatif bugün kapitalist sistemin sunduklarından ibaret. Dolayısıyla ekonomik, politik ve ekolojik açıdan çürümüşlüğü gözler önüne serilmiş bu sistemden bir seçenek, bir umut beklemek zaten rasyonel bir bütünlüğe sahip değil. Daha önce de sayfalarımızda söylediğimiz gibi Türkiye gençliğinin tek kurtuluş şansı kendi talepleri adına mücadele etmek. Burada mücadele etmekten kastımız sokaklarda olmak, gösteriler düzenlemek ile sınırlı değil. Bu gösteri ve eylemleri kalabalık geçirmek için en yakınımızdan büyümeye başlamak bugünün ihtiyaçları arasında. Sıra arkadaşlarımızı, bölüm arkadaşlarımızı, atölyelerden arkadaşlarımızı haklarımız için mücadeleye katmak adına harekete geçmeliyiz. İlk barikatımızı buralara kurmalıyız. “Bunu nasıl gerçekleştireceğiz?​” “Hangi biçimleri kullanacağız?​” elbette bunlar haklı sorular. Dört yüz sayıdır olduğu gibi dergimizde bu tartışmalara da yer verdik, vereceğiz. Şimdi şunu söylemek mümkün: Bırakalım gökyüzü üstümüze çöksün, birlikte ve dik durduğumuz takdirde hepsinin üstesinden gelebiliriz.

* Adele’in “Skyfall” adlı teklisinin nakaratından alınmıştır. “Let the sky fall/ When it crumbles/ We will stand tall/ Face it all together” “Bırak gökyüzü üstümüze düşsün/ Parçalandığında /Dik duracağız/ Hepsiyle birden yüzleşeceğiz”

** https://www.evrensel.net/haber/448112/gecinemiyoruz-diyen-disk-uyesi-binlerce-isci-sokaga-cikti

*** https://www.evrensel.net/haber/447873/odtu-ogrencileri-5-bin-dilekceyle-beslenme-hakki-icin-rektorluge-yurudu