Ekmeğimizi küçültmeyecek bir seçenek mümkün mü?
“Önümüzdeki seçimleri hafife almıyorum ama ana sorun siyasi düzen, bunu mutlaka değiştirmeliyiz. Her sene seçim var neredeyse ama sorunlar katlanarak artıyor, sandık tek çare değil.”
fotoğraf:pexels
Emre YILMAZ
Eylem ÖZCAN
Kocaeli Üniversitesi
Pandemi, derinleşen ekonomik kriz, dolar ve euro kurundaki yukarı doğru hareketlilik yani kısacası ekonomi politikası tüm Türkiye'de ve bilhassa gençlik içerisinde en çok tartışılan konuların başında gelirken gençler bir yandan da ülkenin bir seçim atmosferine girdiğini söylüyor.
İktidarın yönetemeyişi, ülkenin ezici çoğunluğunun Cumhur İttifakı tarafından yönetilmek istemeyişinin aynı zamanda baş gösteren bir hal olması bunu daha da belirginleştiriyor. Aynı zamanda 40 bin sağlıkçı ataması, 3600 ek gösterge, EYT’lilerin problemlerinin çözüleceği, asgari ücrette yüksek miktarda bir zam yapılarak emekçilerin biriken öfkesini bir nebze de olsa dindirilmek istenmesi gibi söylemler, artık seçim döneminin yaklaştığını daha net görmemizi sağlıyor. İktidarın güç kaybettiği, AKP’nin sandıktan yenilgi ile bile çıksa, iktidarını bırakmayacağı gibi söylemler de azımsanmayacak düzeyde tartışılır boyutta. Cumhur ve Millet İttifakı dışında, sosyalistlerin, ezilen ulus ve kimliklerin, sendikaların, meslek örgütlerinin bu günlerde daha yüksek sesle dile getirdiği, üçüncü bir seçenek, bir demokrasi ittifakı tartışmalarını Kocaeli Üniversitesinde okuyan gençlerle konuştuk
AKP’NİN BEKASI DEVLETİN BEKASI MI?
Gazetecilik öğrencisi Merve ile konuşmaya başlıyoruz. Merve erken seçim yapılmasının artık elzem olduğunu, AKP’nin sandıktan yenilgi ile bile çıksa yönetimi devretmede ayak direyeceğini şu sözlerle ifade ediyor: “Erken seçim konusunda ben de toplum gibi düşünüyorum. Gerek ekonomik gerek siyasi tüm parametreler erken seçim yapılmasının gerekli olduğunu gösteriyor. Tabii uzun süredir iktidardalar, devlet ve iktidar iç içe geçmiş durumda artık. AKP tüm yönleriyle devletleşmiş vaziyette. Devletin bekasını AKP bekası ile eş tutan bir yönetim anlayışı var, paramiliter güçleri ve devlet aygıtı ile iktidarı nasıl teslim etmeyiz diye hamle yapacaklardır. Halkın çoğunluğu benzer talepler etrafında birleştikten sonra kolluk gücünün bile yetmeyeceğini düşünüyorum. Sandıkta yenilseler de bırakmak istemeyecekler ama böyle bir durumda halk, iktidarı AKP'nin elinden alacaktır.”
Seçimlerin sorunları çözmeyeceğini söylüyor Merve, “Elbette ki seçim sorunlarımızı çözmez, fakat bu seçim istibdat yönetimini devirmek amacıyla gerçekleşeceği için tüm toplumsal muhalefetten bir seçim beklentisi var. Seçim sonrası demokratik bir ortam olacağını düşünüyorum ama ekonomik olarak bir enkaz var, bunun düzelmesi yıllarımızı alır” dedikten sonra Türkiye’de üçüncü bir seçenek kurulması ile ilgili “Üçüncü bir seçenek elbette ki olumlu, herkes temsil edilmeli bence parlamentoda, ama gençlerin oy tercihini etkiler mi kısmında gençler Erdoğan’dan kurtulmak için en güçlü bloka oy atacaktır diye düşünüyorum. Ama tabii ki gençler hiçbir partide kurtuluşu görmüyor bunu da ekleyebilirim” diyerek düşüncelerini ifade ediyor.
ANCAK SİYASİ DÜZEN DEĞİŞİRSE DÜZELİR
Röportajımıza Gazetecilik Bölümü öğrencisi Yaren ile devam ediyoruz. Erken seçim yapılması gerektiğini söyleyen Yaren “Esasında erken seçim de kesin bir çözüm değil memleketin sorunları seçimle değil siyasi düzenin değişmesiyle çözülebilir. Seçimi hafife almıyorum ama ana sorun siyasi düzen, bunu mutlaka değiştirmeliyiz” sözleriyle kendini ifade etti.
AKP’nin sandıktan yenilgi ile çıksa bile iktidarı bırakmamak için ayak oyunları yapacağını düşündüğünü söylüyor Yaren. Üçüncü bir seçenek fikrini soruyoruz, bunun olumlu sonuçlar doğuracağını şu sözlerle ifade ediyor: “Gençlerin hakkını savunan, ekmeğimizi küçültmeyen üçüncü bir demokrasi ittifakı kurulursa bu bizim için iyi olur. Daha iyi bir yaşam, daha iyi bir gelecek için yola çıkacaklarsa kesinlikle isterim ve demokrasiden yana bir ittifakı desteklerim” dedi.
SEÇİMİ KAYBETSELER BİLE İKTİDARI BIRAKMAK İSTEMEYECEKLER
Son olarak İletişim Fakültesinden Ulaş “Yaşadığımız sorunlar seçimle değişecek gibi değil, sorun esasında sistemsel. Ama buna rağmen erken seçimde iktidarın kaybedişi memleketin genel eğilimi açısından pozitif yönlü bir kıpırdamaya yol açacaktır. AKP’nin seçimi kaybetse bile yönetimi bırakacağından şüpheliyim, bugüne kadar devlet çatısı altında her alana yerleştirdikleri adamlarla iktidarını devam ettirmek isteyecektir. Yeni gelen iktidarda sistem partilerinden biri olursa burada AKP ile bir hesaplaşma da olmayacaktır elbette, yani ister A ister B partisi olsun sistem partileri ile yola devam edilirse yeni AKP'ler yaratırız, fazlası değil” diyerek düşüncelerini ifade etti.
Uzun zamandır sosyalistlerin, emekçilerin bir çıkış yolu aradığını söyleyen Ulaş, üçüncü bir seçenek kurulmasının gerekli olduğunu ve demokratik seçimlerin yapıldığı taktirde sandıkta oyunu bu yönde kullanacağını belirtti.
Tek adamın sıkışmışlığının, bocalamasının karşısında, emekçi halka karşı sorumluluğu olan bütün parti, sendika ve meslek örgütlerinin de tarihsel sorumlulukları olduğunu görüyoruz, gençliği iki kutuplu bir burjuva kampa muhtaç etmemek, kendi talepleri etrafında yan yana getirmek için üçüncü bir seçenek, gençler açısından da umut olacaktır.