Öğrencilerin gözünden döviz tartışmaları
“Gençler olarak, ekonomiyi bu hale getiren kişilerden kurtulmak istiyoruz.”
Fotoğraf: Pexels
TOBB ETÜ hazırlık öğrencisi
Doların son haftalarda rekor üstüne rekor kırışı, şüphesiz biz öğrencileri de derinden etkiledi. Biz de TOBB ETÜ’deki bazı arkadaşlarımızla ekonomi alanındaki bu güncel gelişmeleri konuşma fırsatı bulduk. Genel duruma dair görüşlerini ilk olarak hukuk okuyan bir arkadaşıma sorduğumda “Türk lirası Türkiye’nin prestijidir. Gençler olarak amacımız, derdimiz ekonomiyi düşünmek değildir. Bizim bu işlerle uğraşmayıp, okulumuza, derslerimize, sosyal yaşantımıza, hobilerimize daha çok yer vermemiz gerekirken bunları düşünmek zorunda kalıyoruz. Çünkü bunların bağlı olduğu en büyük etken ekonomi” sözlerini söyledi.
“MOTİVASYONUMUZ DÜŞÜYOR, GELECEK KAYGIMIZ ARTIYOR”
Başka bir arkadaşımız ise faiz artırmanın ya da düşürmenin ekonomiye kendi başına olumlu bir etkisi olmayacağını düşünüyor. “Faiz odaklı bir ekonomiye değil, üretim odaklı bir ekonomiye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Mevcut durumun sebebinin, ‘faiz sonucu enflasyon’un aksine ekonomistlerin yanlış iktisadi politikaları olduğu göz ardı ediliyor. Bununla beraber mezun olduktan sonra yapacaklarımız, okuduğumuz sıradaki motivasyonumuz düşüyor, gelecek kaygımız artıyor. Sonuç olarak bu durum biz öğrencileri iki yönden de etkiliyor.”
İktisat okuyan bir arkadaşımızla konuştuğumuzda ise “Milletvekilleri bu kötü seyri çözme çabasına girmek yerine olayı normalleştirmeye çalışıyorlar. ‘Mini mini zam geldi, porsiyonları küçültün’ gibi çözümler öneriyorlar, doların yükselmesini Japonya örneğiyle normal hatta başarılıymış gibi lanse ederek halkı uyutmaya çalışırken, gençleri ise daha çok kızdırıyorlar. Ekonomideki istatistiksel veriler üzerinden gösterilen gelişme ise esnaflar ve halk için bir büyümeye değil bilakis bir daralmaya yol açıyor. Bunlar bu kötü seyri çözmüyor, tam tersine kötü seyri güçlendiriyor. Bizi bu duruma sokan kişilerden gençler olarak kurtulmak istiyoruz” cümleleriyle süreci yorumladı.
Son olarak siyaset bilimi okuyan Iraklı bir arkadaşımıza görüşlerini sorduğumuzda ise, kendimizi nasıl geliştiririzi konuşmaktansa oturup ekonomi hakkında konuşuyoruz. Bugün Türkiye’de kiminle konuşursanız konuşun konu illaki ekonomiye geliyor. Arkadaşımız, “Örneğin, faiz kararından önce taksiye bindiğimde, şoför ile her zamanki gibi ekonomiden konu açıldı tabii. Devlet büyüklerinin hor gördüğü bu esnaflar, emekçiler bile birçok ekonomist müsveddesinden daha çok bilgili, bu da ayrı bir ironi oluşturuyor benim gözümde” diyerek şikayetlerini duygusal olarak dile getirdi ve ardından “Türkiye ekonomisinin kötüye gittiği benim açımdan da şu şekilde aşikâr: Ailem bana 300 Irak dinarını sürekli gönderiyor. Ben de o parayı 10 gün önce 800 TL’ye bozdururken bugün 1000 TL’ye bozduruyorum. Bu benim açımdan da iyi oluyor çünkü kiramı daha kolay karşılayabiliyorum, yemek ve ulaşım ihtiyaçlarımı gün geçtikçe daha kolay karşılayabiliyorum ama geçimini Türk lirası üzerinden sağlayan arkadaşlarıma da üzülüyorum” dedi ve fikirlerini sunma fırsatı verdiğimiz için bize teşekkür etti. Biz de sorularımızı cevapladıkları için onlara teşekkür ediyor ve satırlarımızı burada sonlandırıyoruz.