Altınsız altın günü

Liseli genç kadınlar

Maltepe/İstanbul

“Kötülüğün zaferi için gereken tek şey iyilerin hiçbir şey yapmamasıdır.”

Altın alacak paramız olmadığı için bisküvili pastayla idare ettiğimiz altınsız altın günümüzün Genç Hayat’ta ne işi var? Hemen açıklayalım. Biz Maltepe’de lise okuyan, son yıllarını Gülsuyu sokaklarında voleybol oynayarak geçiren birkaç genç liseli kadınız. Pasta, kısır yemek için buluştuğumuz bu akşam bir anda nasıl dertlerimizin masaya döküldüğü bir akşama dönüştü ondan bahsedelim. Çocukluk anılarımızla, fotoğraflarımızla yaptığımız flashbackler bize hayatımızda, mahallemizde, okullarımızda ne kadar çok şeyin değişmiş olduğunu hatırlattı. Önceden nispeten özgürce dolaştığımız, saati düşünmeden gezdiğimiz sokaklarda şimdi rahatça gezemediğimizi fark ettik. Önceden bizim seslerimizin yankılandığı sokaklar artık karanlık ve ürkütücü bir hale bürünmüştü. Dershaneden geç saatte dönmek, arkadaşımızla buluşmalarımızdan, sinemadan geç saatte dönmek bizim için gerçekten zor bir hal aldı. Instagram’da Tiktok’ta gördüğümüz kombinleri mahallemizde giymek ve rahatça gezmek çok da mümkün değil. Bu duruma olan öfkemiz her geçen gün artsa bile nedenlerini konuşmaya başladığımızda aslında memleketin birçok yerinde benzer sorunları yaşayan kız kardeşlerimiz olduğuna eminiz. Bu akşam masada 6 kişiyiz ama bahsettiğimiz dertlerden muzdarip binlerce genç arkadaşımız olduğunu biliyoruz.

YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR BİR ARAYA GELİNCE ÇÖZÜLÜR

Online dönemden yüz yüze eğitime geçmek bizleri başta sevindirse de yukarıda bahsettiklerimiz ise bizi tedirgin etmişti. Her gün yaşanan kadın cinayetleri, şiddete uğrayan kadınların paylaşımları, istismara uğrayan çocuklar bizleri sokağa çıkmaktan korkar hale getirmişti. Sohbet koyulaştıkça arada aklımıza gelen soru “Biz neden bu yaşta bunları konuşuyoruz?​” sorusuydu. Netflix ve birçok dijital platformda izlediğimiz gençlik dizilerinde göremediğimiz ancak her gün yaşadığımız sıkıntıların nedenlerinin ülkenin politik koşullarıyla bağlantılı olduğunu da eklemek gerek elbette. Daha geçtiğimiz günlerde genç mimar Beyza’nın öldürülmesi hepimizi üzmekle beraber öfkelendirdi.

Tüm bu konuştuklarımız içimizde “Bir şeyler yapmalıyız ama ne?​” sorusunu uyandırdı.  Özellikle kadın cinayetleri için caydırıcı cezaların önemini hepimiz biliyoruz ancak görüyoruz ki bizler bu cezaların uygulanması için sorumlular üzerinde bir baskı oluşturmadıkça adaletin sağlanmayacağı çok açık. Biz kendimiz için ilk adımı yan yana gelerek atmaya karar verdik. Yalnız olmadığımızı bilmek sesimizi güçlü bir şekilde duyurmak için düzenli olarak yan yana gelelim dedik. Sen de bu yazıyı okuduktan sonra lütfen kendine ne yapabileceğini sor, çevrendekilerle nasıl bir araya gelebileceğini düşün ve bir sonraki sayıya yaz. Biz bir sonraki sohbetimizi ve sıradaki Genç Hayat’ı da heyecanla bekliyor olacağız.