01 Aralık 2021 20:07

Eşrefpaşalıların gözünden hayat

“Birileri sokağa çıksa peşlerinden giderim, buramıza kadar geldi.”

Fotoğraf: Freepik

Paylaş

Selin KURŞUN

İzmir

 

Doların hızlı yükselişi ve internetten, marketlerden, kafelerden aldığımız her şeyin birbiri ardına pahalanmasını Eşrefpaşa Anadolu Lisesi öğrencileri ile konuştuk. 25 Kasım günü buluşmamız sebebiyle kadına yönelik şiddet de gündemimiz oldu.

“Benim yatırımlarım, hisselerim olmadığı için gezerken bile harcamalarımı düşünüyorum, bunun kaygısıyla mutluyken bile mutsuz oluyorum. Çok nadirdir harcamalarını hesaplamadan gününü geçirenler.  Ne istersem olsun diyorum ama parasını da düşünüyorum” diyerek söze başladı Ahmet.

Babasının 3-4 ay önce fabrikadan atıldığı, daha yeni bir iş bulduğunu belirten Zeynep “Kitap ihtiyacımız oluyordu. Arkadaşlarım dışarı çıkalım falan diyorlardı. Kendi kendime ben bu hayatı yaşamak zorunda değilim derdim. Babam işe girince Allah’tan paramız olacak dedik ama hiçbir şey değişmedi. Babam işe giriyor kazanıyor ama kazanana kadar o para zaten gidiyor. Günlük harcamalar, borçlar falan derken bize zaten kalmıyor. Yağ, şeker, su ve tuza sınırlama gelmiş, şu an yağı ikiden fazla diğerlerini dörtten fazla alamıyoruz. Benim telefonumun ekranının yarısı kırıktı, 2 yıl para biriktirerek şu telefonu aldım. Yüzüne bakmayacağınız telefon için 2 yıl para biriktirdim” diyor.

İktidar partisine “On temel gıda maddesine zam yapmayın, gelince ben öderim” diyen Kılıçdaroğlu için ise Ahmet “Ben takip edemiyorum vaatlerini, sürekli vaat veriyor Kılıçdaroğlu” diyor. Bu tartışmaların ertesinde hep sandığın işaret edildiğini belirten Aleyna, “Erken seçime zorlamak yerine kendileri bir şeyin ucundan tutabilir, aynı meclisin içerisinde değil mi bu insanlar? O kadar çoğunluk içerisinde nasıl bu kadar duyarsız kalıyorlar, vatandaş ne yapıyor bilmiyorlar, kendilerine körler, birbirlerine körler” diyor. Bu dönem asgari ücretin gündem olduğunu söyleyen Mustafa “Asgari ücret artmasa da olur ama daha diğer fiyatlar da artmasın. Ekmek alamayan insanlar vardı, şimdi 5 lira olacak deniyor şimdi ne olacak bilmiyorum” diyor.

“PORSİYONLARI KÜÇÜLTÜN DİYENLER KENDİ PORSİYONLARINI KÜÇÜLTMÜYOR”

Ailem AKP’li, her şeyin farkındalar ama yediremiyorlar diyen Aleyna “Bakıyorlar benzin sıralarını görüyorlar, haklısın diye beni arıyorlar. ‘Bu kadar insanın arabası varsa durum iyi’ diyorlar, bu kadar insanın telefonu varsa durumları iyi! Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz, cebimizde paramız yok. Ben kendim için bir gelecek görmüyorum, yarın uyanamayacakmışım gibi geliyor, ne yapacağımı bilmiyorum. Sen ne yapacağını biliyor musun? Peki ya sen?​” Arkadaşlarına dönerek sorduğu bu soruya herkes hayır cevabını veriyor. Ardından devam ediyor anlatmaya: “Hayalim coğrafya öğretmenliği, ama ya aç kalırsam kaygısı olduğu için hayalimden vazgeçmek zorunda kalabilirim. Bizim çıkarımız asla yok, kaygımız ön planda. Hükümetten korkulduğunu düşünüyorum, eylem olsa ben de korkarım mesela. Kendi hakkını savunanlar tutuklanıyor, suçlulara bir şey olmuyor.”

“BİRİLERİ SOKAĞA ÇIKSA PEŞLERİNDEN GİDERİM”

Geçen hafta Türkiye’nin birçok yerinde gerçekleşen irili ufaklı eylemleri sorduğumuzda Taner “İnsanların protesto özgürlüğü olmalı. İnsanlar düşüncelerini belirtmeye korkuyor. Ben temel anayasal hakkımı savunmamla birlikte yok terörist, yok şucu bucu oluyorum. Bizim anayasal hakkımızı talep etme imkânımız o kadar geriledi ki hakkımızı savunmak suç oldu. Birilerinin bir şeylere dur demesi gerekiyor artık” diyor. Aleyna “Birileri sokağa çıksa peşlerinden giderim, buramıza kadar geldi. 70 sene öncesine döndük, müzikler durduruluyor, kitaplar toplatılıyor. Neden bu kadar geriledik?  Yönetilme şeklinin demokrasi olduğunu düşünmüyorum. Biz burada sadece izleyiciyiz. Kendileri çalıp kendileri söylüyorlar. Herkes bir şeyler söylüyor ama herkesin fikri doğru değil, bir ortak karar veriliyor, ama bu ortak karar herkese aynı şekilde iyi değil” diyerek hak veriyor arkadaşlarına.

“ÇOK ACİL TALEPLER İÇİN BEKLEYİŞ OLMAMALI”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde olduğumuzu belirten Aleyna, “Teyzem boşanmaya çalışıyor, kimsenin haberi yok. Boşandıktan sonra kaçacak, başına her şey gelebilir, onu nasıl koruyacağız? Rapor alınıyor bir şeyler yapılıyor, teyzem defalarca uzaklaştırma aldı, ama bir şeyler yapılmıyor. Teyzemi bıçakla kovaladı, bize kaçarak geliyor hep, ağzı burnu kan çanağı bize kaçıyor, taksiciler bile sormuyor artık ne oldu diye” diyerek teyzesinden gözlemlediği bu korkunç tabloyu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kendi hayatlarında da kadına şiddeti fazlasıyla hissediyor ve çevrelerinde gözlemlediklerini şu sözlerle aktarıyorlar: “Benim bir erkek arkadaşım vardı, uyuşturucu kullanıyordu peşime takıldı, bırakmıyordu, babam kendin taktın peşine kendin kurtar dedi bana. İnsanlar annesine babasına bile sığınamayabiliyor.”

ÖNCEKİ HABER

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan istifa etti, yerine Nureddin Nebati atandı

SONRAKİ HABER

Kadına karşı şiddete omuz omuza direnmeye

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa