02 Aralık 2021 23:48

Lafı dolandırmayın, ücreti verin

"Komisyon toplantısında da belli ki bir anlaşma sağlanmış ama hâlâ dile getirilmiyor. Milyonlarca işçiyi ilgilendiren konuyu işçiden niye gizliyorsunuz?"

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Bir kamu işçisi
Ankara

Yaklaşık 15 yıldır kamuda çalışan bir işçiyim. Ekonomik olarak her gün daha geriye gidiyoruz. Doların artışı, enflasyonun artışı, çarşı pazar fiyatlarıyla karşımıza çıkıyor. Önceki gün Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantısı yapıldı.

Asgari ücrete yapılacak zam oranında kamu işçilerine asgari geçim indirimi ve aile yardımı adı altında ödeme yapılıyor. Bu yüzden asgari ücret tüm çalışanları ilgilendiriyor. Asgari ücret meselesinde herkes sözünü söylemelidir. Ama işçi tarafını temsilen toplantıya katılan Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay, önerdikleri rakamı işçiler dışında herkese ilettiğini duyurmuştu. Türk-İş temsilcileri lafı hâlâ dolandırıyor. Komisyon toplantısında da belli ki bir anlaşma sağlanmış ama hâlâ dile getirilmiyor. Milyonlarca işçiyi ilgilendiren konuyu işçiden niye gizliyorsunuz? Neden bu meselede de net değilsiniz? On binlerce lira maaş alıp, lüks arabalara binip, beş yıldızlı otellerde kalıyorsunuz. Yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda zevküsefa içinde bir yaşam sürdürüyorsunuz.

O masaya görünürde işçiler adına oturuyorsunuz ama esasen kimlerin adına masaya oturduğunuz belli. Sizin zihniyetinizi işçiler çok iyi biliyor. Daha önceki asgari ücret görüşmelerinde, kamu sözleşmelerinde nasıl bir gerçekle karşılaştığımızı biliyoruz. Çünkü işçinin dostu işçidir. Bunlar gibi sendikacılar değildir. Ergün Atalay son 45 yılın en iyi asgari ücret sözleşmesi olmalı diye bir çıkış yaptı. Sonrasında artan dolar karşısında eriyen ücretlerin olduğunu söyledi. Biz işçiler zaten biliyoruz artan dolar ve yükselen enflasyon karşısında yaşamanın çok zorlaştığını. Çünkü biz her geçen gün yoksullaşıyoruz.

İşçi arkadaşlarım, şunu da belirtmeliyim ki bu süreci izlemekle yetindiğimiz takdirde kayıplarımız devam edecek. Çünkü geçtiğimiz yıllarda izleyip elimize ne geçtiğini gördük. Artık izleme devri kapanmalı. Bu dönem sürece bizzat milyonlarca işçi olarak müdahale etmeliyiz. Fabrikalarımızda, kamu işyerlerinde artan bu hayat pahalılığı karşısında ‘Geçinemiyoruz’ diye bir dizi eylem ve etkinlikler örgütlemeliyiz. Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. Biz gerekeni yapmazsak, bu sendikacıların lafı gevelemelerini izleyip dururuz. Bugünden başlamalıyız. Yarın çok geç olur.

ÖNCEKİ HABER

Kırıkkale'de 11 öğrenci, gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı

SONRAKİ HABER

Sözleşmede geri adım değil işçilerin isteği olsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa