Sözleşmede geri adım değil işçilerin isteği olsun

Erbosan Boru’dan bir grup işçi
Kayseri

Kayseri’de 47 yıldır faaliyet gösteren, yıldan yıla iç pazar payını ve ihracat yaptığı ülke sayısını artıran, üretim miktarını ve kapasitesini de yükselten, örgütlü olmasına rağmen örgütsüz fabrikalardan hiçbir farkı olmayan Erbosan Boru, Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş’in örgütlü olduğu bir iş yeri.

2010 yılından önce bu işletmede daha fazla işçi çalıştırıp daha az üretim yaptırmalarına rağmen imkanların daha iyi olduğunu belirtmek isteriz. 2010 yılında çalışan sayısı düşürülüp üretim arttırılıp, daha önce görece iyi olan imkanların patron-sendika iş birliği ile tek tek alındığını gördük. 2010 yılından günümüze gelene kadar yaklaşık beş sözleşme süreci gördük/yaşadık. 2010 yılından günümüze gelen sözleşme süreçlerinde patron her zaman “İşler durgun, ileriyi görmüyoruz” söylemlerini kullandı. Sendikanın da bu duruma göz yummasıyla geçen 11 yıl boyunca hiçbir kazanım elde edilemedi diyebiliriz.

İŞÇİ SENDİKACILIĞI YAPIN

Çünkü emek örgütleri olarak işçilerin sosyal haklarını geliştirmek ve büyütmek için kurulan sendikalar artık bir meslek haline, hatta bir aile şirketi haline dönüştürülmüştür. Sendika, sendikacılar, işçiler için çalışır. İşçiden habersiz adım atmaz. Her attığı adımı işçiye bildirir. Taslak hazırlanırken başından sonuna işçiden görüşler/onaylar alınır. Taslağı beraber belirlemek yetmez. İşçilerle belirlenen taslak, işçilerin üretimden gelen gücüyle söke söke alınır. Yani bunların böyle olması gerekir. Ama günümüzde sendikacılar, işçinin aidatlarıyla lüks içerisinde yaşayan, işçiyi sefalet içerisinde yaşamaya mahkum eden bir sistemin parçası. Bir işçi sendikası genel başkanı düşünün (Yunus Değirmenci) 1 milyon 300 lira değerinde lüks arabaya biniyor. 30 ila 50 bin lira arası maaş alıyor. Hal böyle olunca işçilerin değil; sistemin, patronların sesi oluyor. Onların ortaklığını yapıyor.

ÖZÇELİK-İŞ’E ÇAĞRI

Her gün pahalılaşan hayat şartları, döviz kurundaki artış gibi ülkemizin içerisinden geçtiği bu kötü durum, organize sanayi bölgesinde zam almış, ikramiye almış işçileri bile olumsuz etkiliyor. Ücretlerimizin pul kadar değeri olmuyor. Erbosan Boru patronu ile Isısan’ın patronu aynı kişi. Isısan’da işçilere geri ödemesiz para verildi. Ama Erbosan Boru’da aynı parayı geri ödemeli şartıyla işçilere sundu. Biz işçilere “öz evlat, üvey evlat” ayrımı yapan patrona ve üyesi olduğumuz Özçelik-İş’e sesleniyoruz. Sözleşmede işçilerin isteği olsun, geri adım olmasın.

Erbosan işçileri: İhracat arttı, işçi ücretleri de artmalı