İzmirli depremzedelerin mağduriyeti kura çekiminde de sürdü
TOKİ’nin depremde evleri yıkılan vatandaşlar için ihaleye çıkararak tamamladığı 741 ev ve işyerinin kura çekimine katılamadıklarını söyleyen depremzedeler, mağduriyetin kurada da sürdüğünü söyledi.
Fotoğraf: DHA
Ramis SAĞLAM
İzmir
İzmir’de merkezi Samos (Sisam) olan depremin üzerinden 13 ay geçti. TOKİ’nin depremde evleri yıkılan vatandaşlar için ihaleye çıkararak tamamladığı 741 ev ve işyerinin kura çekimi geçtiğimiz günlerde yapıldı. Temsili tapu dağıtım törenine Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da katılmış, törene depremzedelerin davet edilmediği, depremzedeler tarafından iddia edilmişti. Tapu dağıtım törenine ve kura çekilişine katılamadıklarını söyleyen depremzedelerle kurayı ve kura sonrası kayıplarını konuştuk.
"TAPU TÖRENİNİ BASINDAN DUYDUK"
Depremde evi yıkılan ve 13 aydır mağduriyet yaşayan Ayşe Savaşçı da aynı diğer depremzedeler gibi kura çekimini, 26 Kasım 2021 Cuma günkü törene Cumhurbaşkanının da geleceğini basından öğrenmiş. Yetkili kurumlar tarafından hiçbir bilgi verilmediğini söyleyen Savaşçı, “Üstelik teslim edilecek konutlar, benim de içinde bulunduğum ikinci proje alanıydı, yani henüz bitmeyen evlerimiz için göstermelik bir teslim töreni yapıldı” dedi.
"KURA ÇEKİMİNİ TELEVİZYONDAN İZLEDİK"
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğünde, noterin kendileri adına kura çekeceğini, yine basından öğrendiklerini söyleyen Savaşçı, yerel bir televizyon kanalından canlı yayımlanan kura sonuçlarını evinden izlediğini aktardı. Kura çekilen salona hiçbir depremzedenin alınmadığını belirten Savaşçı, “Kura çekiminin adaletli yapıldığını ben nereden bileyim, açıkçası kafamda soru işaretleri var. Benim önceki evim brüt 125 metrekare, beşinci kat, çift cepheli, köşede yer alan bir evdi, şu anki ev ise dördüncü kat, brütü 98, neti 81 metrekare, ara daire, tek cepheli, kuzeye bakan ve güneş almayan bir ev” diye konuştu.
"BÖYLE SOSYAL DEVLET OLUR MU?"
Mülkiyet haklarının ihlal edilerek, kat sayılarının düşürüldüğünü ifade eden Savaşçı, “Böyle adalet, böyle sosyal devlet olur mu? Zemin artı yedi kat olan evlerimiz, neden zemin artı beş kat yapıldı. Oysaki yanı başımızda gökdelenler yapılıyor. Ayrıca bu evler henüz bitmemiş, bugün gittiğimde, kendi dairemi değil de birinci kattaki başka bir daireyi görebildim. Evet, teslim töreni yapılan evlerimizin ne zaman biteceği ve bize ne zaman teslim edileceği belli değil. Binbir zorlukla, yıllarca kredi ödeyerek, katını, yönünü, cephesini, metrekaresini seçerek aldığımız evlerimiz, birçok hak kayıplarımız ve nasıl çekildiğini bilmediğimiz bir kura sonucunda, tekrar bize 18 yıl taksitle satılacak” dedi.
"KURALAR ÖNCEDEN BELİRLENMİŞ"
Deprem öncesi 125 metrekarelik evde oturduklarını söyleyen Celal Usta, kuradan sonra evinin 85 metrekareye düştüğünü anlattı. Metrekare kayıplarının yanında ne kadar ödeme yapacağını henüz bilmediğini söyleyen Usta, oda sayısına göre ödeme yapılacağı duyumunu aldığını aktardı.
Birkaç depremzedenin dışında hiç kimsenin kuraya alınmadığını söyleyen Usta da kura çekimini basından öğrenmiş. Usta, kura çekiminin yapıldığı gün istemelerine rağmen kuraya katılamadığını söyledi. Kuraların çekilişinin sağlıklı olmadığını dile getiren Usta, “Kuranın nasıl çekileceğini hepimiz biliyoruz. Ama bu kuraları kendileri planlayıp ayarlamış. İsimlerin yanına istedikleri daireleri yazmışlar. Daha sonra öğrendik hepimize ara dairelerin verildiğini. Biz bu kuranın doğru bir kura olduğuna inanmıyoruz. Nasıl bir yöntem geliştirdiklerini tahmin ediyoruz” dedi.
"HAK KAYBIMIZ VAR, MAĞDURİYETİMİZ DEVAM EDİYOR"
Emekli Öğretmen Oya Akçay ise, anne ve babasının deprem sonrası yıkılan A Blok 2 katta üç cepheli güneş gören 123 metrekare evde oturduğunu söyleyerek, kura sonrası en küçük daire diye tabir edilen 85 metrekarelik tek cephe güneş görmeyen dairelerden birinin kendilerine çıktığını anlattı.
Bu durumun kendilerini mağdur ettiğini ifade eden Akçay, “Daha önceki bina konum ve genişlik kalitesiyle, kura sonrası bize düşen dairenin kalitesi aynı değil. Bu bize her koşulda hak kaybı doğuracaktır. Bu durumda mağduruz.” dedi.
Kuranın kendileri tarafından çekilmesi gerektiğini söyleyen Akçay, “Kurayı kendimiz çekseydik hakkımıza razı gelirdik. Fakat o yapılan kurayı bize kağıdı gösterir gibi yaptılar. Ben bu kuradan kesinlikle tatmin olmadım. Daire sahipleri orada olmalı kurasını kendi çekmeliydi” diye konuştu.
"MAĞDURİYETLER YAPILAN İYİLİKLERİN ÖNÜNE GEÇTİ"
Metin Barklı da deprem sonrası yıkılan Karagül Sitesi sakinlerinden. Bugün yapılan 2 No’lu proje alanının da kuraya dahil edildiğini söyleyen Barklı, “Öncelikle binayı kısa zamanda yapanlara teşekkür etmek isterim. Keşke bir de kurada ayrıcalık yapılıp bizler de mağdur edilmeseydik. Mağduriyetler, yapılan bütün iyiliklerin önüne geçti” dedi.
Depremzedelerin mağduriyetlerinin devam ettiğini dile getiren Barklı, “Ödemelerimiz ve hak sahipliği bakımından kayıplarımız var. Kura çekiminde biz de orada olmak isterdik, olması gereken de buydu. Kurada olmadığımız gibi yapılan şaşaalı teslimat töreninde biz yine yoktuk” diye konuştu.
"TADİLAT YAPILMAKSIZIN BU EVLERDE OTURMA İMKANI YOK"
Firdevs Barlas ise evi riskli fakat hasarsız olanlardan. 7 proje alanında sadece kendi binalarının hasarsız olarak yıkıldığını söyleyen Barlas, “Metrekare başta olmak üzere hak kayıplarımız devam ediyor. TOKİ’nin yapacağından dolayı kalite kuşkumuz vardı. Bunu çok önceden yetkililere söylediğimizde ‘Lüks segmentte yapılacağı’ cevabını aldık. Böyle söylenmesine rağmen henüz teslim edilmeyen evlerimizi görmeye gittiğimizde hem malzeme hem de işçilik bakımından oldukça kötü olduğunu gördük. Herhangi bir tadilat yapılmaksızın bu evlerde oturma imkanı yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı fiyatlara göre oda sayısına göre bir fiyatlandırma yapılacağını öğrendik. Çok büyük bir haksızlık yaşıyorum. Neden metrekare üzerinden değil de oda sayısı üzerinden, yetkililere sormak istiyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.