03 Aralık 2021 09:43

İkizdere'de "acele" kamulaştırılan direniş alanı boşaltılıyor | "Bu neyin acelesi?"

İkizderelilerin direniş alanı "acil kamulaştırma" kapsamında boşaltılıyor. "Resmen araziye çöküyorlar" değerlendirmesi yapan Avukat Yakup Okumuşoğlu'na göre süreç meşru değil.

Fotoğraf: İkizdereli köylüler

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

Rize'nin İkizdere’de AKP’ye yakınlığı ile bilinen Cengiz İnşaat’ın taş ocağı projesine karşı direnen İkizderelilerin direniş alanı "acil kamulaştırma" kapsamında boşaltılıyor. Avukat Yakup Okumuşoğlu, "Acele kamulaştırma kararı ancak savaş, sıkı yönetim vs. gibi hallerde uygulanan bir yöntem. Resmen araziye çöküyorlar" dedi.

CUMHURBAŞKANI KARARI İLE ACELE KAMULAŞTIRMA

Rize’de İyidere Lojistik Limanı İnşaatı’nda kullanılmak üzere İşkencedere Vadisi’nde açılmak istenen taş ocağına karşı yöre halkının mücadelesi devam ediyor. İkizderelilerin direniş alanı ise "acil kamulaştırma" kapsamında yıkılmak isteniyor. Kamulaştırma kararı sonrası direniş alanı icra yoluyla boşaltılıyor.

Rize İkizdere Lojistik Limanı İnşaatı Projesi kapsamında deniz dolgusunda kullanılacak hammaddenin temini amacıyla ihtiyaç duyulan taş ocağı ile bağlantı yoluna isabet eden bazı taşınmazların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılması hakkındaki karar Resmi Gazete’de yayımlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla kararda "Rize İyidere Lojistik Limanı İnşaatı Projesi kapsamında deniz dolgusunda kullanılacak hammaddenin temini amacıyla ihtiyaç duyulan taş ocağı ile bağlantı yoluna isabet eden ve ekli plan listede bulundukları yer ve ada/parsel numaraları gösterilen taşınmazlar ile muhdesatın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı (Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü) tarafından acele kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27nci maddesi gereğince karar verilmiştir" ifadeleri yer aldı.

"USULÜNE UYDURUYORLAR"

Kararın hemen ardından jandarma harekete geçti ve direniş alanının boşaltılması istendi. Avukat Yakup Okumuşoğlu acele kamulaştırma kararı sonra jandarma marifetiyle işlem yapılmasının usulsüz olduğunu, işlemin ancak icra yoluyla yapılabileceğini belirterek Rize İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dava henüz devam ederken şirket ‘usulüne’ uydurmak için bu kez icra yoluna gitti. Ve ‘yasal’ işlemleri tamamlayan şirket bu kez icra yoluyla alanı boşaltmak için harekete geçti.

Acele kamulaştırma kararı sonrası yaşanan süreci Avukat Yakup Okumuşoğlu, "Orada bizim hemen yolun kenarında toplanma alanımız vardı, oranın hemen arkasına yol yapılmak isteniyor. Sizin de dediğiniz gibi acele kamulaştırma kararı sonrası jandarma harekete geçti ve alanın boşaltılmasını istedi. Biz buna itiraz ettik, dava devam ediyor bu dava. Bu sefer icraya gittiler, süreci tamamlamışlar ve şimdi icra marifetiyle boşatıyorlar alanı" diye anlattı.

ŞEKLEN "YASAL" AMA MEŞRU DEĞİL!

"Resmen araziye çöküyorlar" değerlendirmesi yapan Okumuşoğlu’na göre süreç kesinlikle meşru değil:

“Bakın bir kere acele kamulaştırma kararı ancak savaş, sıkı yönetim vs gibi halleder uygulanan bir yöntem. Burada ancak normal kamulaştırmaya başvurulabilir ki o koşullarda da taraflara tebligat yapılması gerekir, tarafların gelip haklarını savunabilmeleri ve gerekirse idare mahkemesinde dava açmalarına imkan tanınması gerekir. Fakat artık Türkiye’de her kamulaştırma şeklinde yapılıyor. Yani önce el konuluyor, el koyma kararı alıyorlar mahkemelerden, belli bir miktar para yatırıyorlar, arkasından da benim el koyma kararım var diye araziye giriyorlar. Araziye girdikten sonra orayı alt üst ediyor, ondan 3-6 ay geçiyor, ondan sonra kamulaştırma davası açılıyor. Dolayısıyla burada şeklen ‘yasal’ görünse de meşru değil, hukuki değil. Yani dava açılsa, burada acelelik hali nedir diye sorulduğunda bu karar iptal oluyor ama bu da kamulaştırmayı durdurmuyor. Normal kamulaştırmaya dönüyor bu sefer, ona da gene dava açılıyor. Ama o davaların açılıp sonuçlanması sürecine kadar el konulan arazi tanınmaz hale geliyor. Yapılan iş meşru değil, resmen araziye çöküyorlar, yani parasını ödemiş olsalarda çöküyorlar kaldı ki arazinin parasını da kendi kendine belirliyorlar. Hiçbir şekilde vatandaşların itirazlarını, taleplerini dahi tartışmadan yapılıyor. Yani şeklen yasal, hukuken meşru olmayan bir yol ve yöntem bu. Bir çökme."

NE OLMUŞTU?

İkizdere’deki Cevizlik ve Gürdere arasındaki ormanlık alanda SR Tarım adlı bir şirket iki yıl önce bir mermer ocağı projesi planlandı. Ancak proje mahkeme tarafından iptal edildi.

2020’ye gelindiğinde ise Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı İyidere sahil mevkiinde yapılacak lojistik liman için ihaleye çıkıldı. İhaleyi 1 milyar 719 milyon lira karşılığında AKP’ye yakınlığıyla bilinen Cengiz İnşaat kazandı.

Projede hammadde ihtiyacı taş ocaklarından karşılanacaktı. Ancak nedense mevcut taş ocakları hiç gündeme gelmedi.

İşkencedere Vadisi’nde bulunan Cevizlik ve Gürdere köylerinde 17 adet parsel için acele kamulaştırma kararı çıkarıldı. Karar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla 19 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Ve iki yıl önce mahkeme kararıyla iptal edilen taş ocağı için bu kez başvuruyu yapan Cengiz İnşaat ruhsat alabildi.

Neden İkizdere sorusuna iktidar yetkilileri "Burada çok özel bir taş olduğu kanısına varıldı" yanıtı verse de devam eden süreçte bunun da uydurma olduğu ortaya çıktı. Ortaya çıkan belge, bölgeden numune dahi alınmadığını gösteriyordu.

Cengiz İnşaat’tan tepkiler üzerine gelen açıklama da "Çok özel bir taş var" iddiasını yalanlıyordu adeta. Açıklamada, "Ham maddenin temin edilmesi planlanan İkizdere Cevizlik Taş Ocağı, Bakanlık tarafından seçilmiştir" deniliyordu. Buna göre yer seçiminde sorumlu iktidardı.

CENGİZ SEVGİSİ: ÇED YOK, İHALE ADRESE TESLİM

Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taşocağına karşı direniş devam ederken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 11. Bölge Müdürlüğünün, şirkete yeni bir taşocağı açılması için izin verdiği ortaya çıktı.

Takip eden günlerde CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ihalenin de adrese teslim yapıldığını ortaya koydu. Buna göre taç ocağı için hazırlanan dosya önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gitmiş, ancak Bakanlık kabul etmeyince bu kez devreye Rize Valiliği ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı girmişti. Öztunç bu süreç için "ÇED kararı yok, adrese teslim iş verilmiş. Başvuruyu bakanlık yapıyor, Cengiz Holding'in adresi çıkıyor" dedi.

LİMANIN ÇED RAPORUNDA DA YENİ TAŞ OCAĞI YOK!

İşkencedere Vadisi’nde yapılmak istenen taş ocağından elde edilecek malzeme İyidere Limanı'nda kullanılacak. Ancak liman için 2019’da verilen ÇED raporunda liman için yeni bir taş ocağı kurulmayacağının vurgulandığı oryaya çıktı.

ÇED raporunda şu ifadeler kullanılıyor:

"Projenin inşaat aşamasında kullanılacak olan dolgu malzemeleri ruhsatlı ve izinli malzeme ocaklarından, beton ise yine ruhsatlı ve izinli beton tesislerinden karşılanacak olup proje kapsamında herhangi bir malzeme ocağı işletmesi veya hazır beton tesisi kurulması planlanmamaktadır."

İKİZDERE "DOĞAL-NİTELİKLİ KORUMA ALAN" AMA…

Tüm bu usulsüzlüklerle yok edilmeye çalışılan İkizdere ise dünyada sayılı vadiler arasında. Öyle ki İkizdere Vadisi, 254 ekolojik bölge arasında 54. sırada. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da kendi sitesinde İkizdere Vadisi’nin "Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı" olduğunu ilan etmiş durumda.

Ancak doğal sit alanı olan İkizdere Vadisi’nde çalışma tüm itirazlara rağmen devam ediyor, patlayıcı maddelerin kullanılabilmesi için izinler hazır.

Cengiz İnşaat'ın İkizdere’de yapmak istediği taç ocağının yaklaşık 3 yıl boyunca çalışması planlanıyor. Bu süreçte yılda 312 gün, ayda 26 gün patlatma yapılacak, bu çalışmalarda 2,3 milyon kilo amonyum nitrat, 72 bin kilo dinamit kullanılacak.

ÖNCEKİ HABER

Sağlıkçılara ayrımcı ve adaletsiz iyileştirme düzenlemesi tepkiler üzerine ertelendi

SONRAKİ HABER

Kobanê Davası'na 2 gün ara verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa