04 Aralık 2021 14:46

Ekmek ve Gül Adana Grubu: Tecavüzü aklama, Musa Orhan’ı tutukla!

Ekmek ve Gül Adana Grubu, tecavüz faili Musa Orhan’ın ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 10 yıl hapis cezası verilerek tutuksuz yargılanması kararına tepki gösterdi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş

İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan hakkında, “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan açılan davada mahkeme tecavüz faili Musa Orhan’a iyi hal indirimiyle 10 yıl hapis verip, tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Karara tepki gösteren Ekmek ve Gül Adana Grubu iktidarın kadınları şiddetten korumak için İstanbul Sözleşmesini uygulamak yerine Sözleşme’yi kaldırdığını hatırlatarak "Musa Orhan tutuklansın” çağrısı yaptı.

Ekmek ve Gül Adana Grubu'nun açıklaması şöyle:

"Her gün katlediliyor, şiddet görüyor, tacize/tecavüze uğruyoruz. Ancak failler yargı önüne çıktığında adaletin terazisi hep erkekten yana tartıyor. Kadınlar olarak çantalarımızda koruma kararları, elimizde panik butonları ile öldürülmeye, şiddet görmeye devam ediyoruz. Yargıda bulunamayan adalet kimi zaman kız kardeşlerimizi intihara dahi sürüklüyor. Tıpkı İpek Er’in yaşadıkları gibi. 

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI İPEK ER YAŞIYOR OLABİLİRDİ"

Geçen yıl temmuz ayında Siirt’te uzman çavuş Musa Orhan’ın cinsel saldırısına uğrayan 18 yaşındaki kız kardeşimiz İpek Er, olayla ilgili şikayette bulunmuş, ancak yargı tecavüz şüphelisi Musa Orhan’ı serbest bırakmıştı. İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan bir buçuk yıl boyunca tutuksuz olarak yargılandı. Dün yargılamanın sonuna gelindi ve Musa Orhan’a, Türk Ceza Kanunun 102/2 maddesi kapsamında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıl hapis cezası verildi, ceza sanığın iyi hali nedeni ile 10 yıla indirildi. Musa Orhan aldığı 10 yıl hapis cezasına rağmen yine tutuklanmadı! Mahkeme heyeti daha önce de sabit ikametgâh sahibi olduğu için kaçma şüphesinin olmadığı gerekçesi ile sanığın tutuksuz yargılanmasına karar vermişti. Bu kez mahkeme alınan 10 yıl cezaya rağmen kaçma şüphesinin olmadığını söyleyerek sadece yurt dışı çıkış yasağı ve ayda iki kez imza şartı ile sanığı tutuksuz bıraktı.

Yaşamış olduğu cinsel saldırı İpek Er’in ölümüne neden olmuştu. Buna rağmen faile çok az ve çekip çekmeyeceği şüpheli olan bir ceza verildi. Üstelik İpek Er, ölmüş olsa da yargılama sırasında sanık ve müdafii tarafından yargılanmaktan kurtulamadı. Cinsel saldırı olmadığını iddia eden sanık tarafı, İpek Er’in hatırasına hakaret niteliği taşıyacak suçlamalar ve ithamlarda bulundu. Mahkeme de davanın kadınlar ve kamuoyu tarafından takip edilmesini önlemeye yönelik tavırları, yaptığı indirimler ve tutuksuz yargılama ile erkek adaleti bir kez daha göstermiş oldu.

Biz kadınlar biliyoruz ki, İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı Uzman Çavuş Musa Orhan, İpek’in ilk başvurusu ile tutuklanmış, İpek umutsuzluğa ve intihara sürüklenmemiş olurdu.  Ancak iktidar kadınları şiddetten korumak için İstanbul Sözleşmesini uygulamak yerine Sözleşme’yi kaldırmayı seçti.

"SÖZDE ÖNLEMLER KADINLARI SALDIRIDAN KORUMAYA YETMİYOR"

Dün yine Adana’dan A.O. isimli genç kadının bıçakla yüzünden feci şekilde yaralandığını öğrendik. Üstelik kız kardeşimiz uzun süredir failden korunmaya çalışıyordu, tam 13 kez faile karşı koruma kararı almış, kendisine koruma kararı gereğince acil durum butonu verilmişti. Fail önce elektronik kelepçesinden kurtulmuş, sonra saldırıyı gerçekleştirmişti. Tüm bu sözde önlemler bir kadını neredeyse hayatına mal olacak saldırıdan korumaya yetmedi.

‘İPEK ER VE KATLEDİLEN TÜM KADINLAR İSYANIMIZDIR’

Kadınların şiddete, tacize, tecavüze uğramasının ve katledilmesinin sorumlusu kadınları korumak için yeterli önlemleri almayan, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayan tek adam iktidarıdır. İktidar, her türlü şiddet ve cinayetin önlenmesi, yapanın cezasız kalmaması için derhal gerekli düzenleme ve yaptırımları hayata geçirmeli, İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden imzalamalıdır. Bizler şiddetin karşısında; eşitlik, özgürlük, haklarımız ve hayatlarımız için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Musa Orhan tutuklansın! İpek Er ve katledilen tüm kadınlar isyanımızdır. İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmiyoruz!  (EKMEK VE GÜL)

ÖNCEKİ HABER

Türkiye'de son 24 saatte 20 bin 374 yeni Kovid-19 vakası, 228 can kaybı (4 Aralık 2021)

SONRAKİ HABER

Kadın eğitim emekçileri toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ilerlemelerini engellediğini düşünüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa