İnsanca yaşayacak ücret için eylem yapan sağlık emekçileri taleplerini Evrensel'e anlattı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın duyurduğu ve sadece hekimlere uygulanan ek gösterge ve maaş zammına tepki gösteren SES üyeleri Çapa’da açıklama yaptı.

06 Aralık 2021 12:34
Paylaş

Özlem Songül ABAYOĞLU
Eren ERGİNE

İstanbul

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın duyurduğu ve sadece hekimlere uygulanan ek gösterge ve maaş zammına tepki gösteren Sağlık Emekçileri Sendikası(SES) üyeleri Çapa’da yaptığı açıklamada “Geçinemiyoruz, insanca yaşayacak ücret istiyoruz” dedi.SES üyeleri, sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sağlıkta dönüşüm adı ile ifade edilen, halk ve emekçiler lehine olmayan uygulamalara karşı alanlardayız diyerek COVID-19 pandemisi ile kapitalist sağlık sistemlerinin tümünün çöktüğünü ifade etti. TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı emeğin değersizleştirildiği, görünmez kılındığı dönemlerden geçildiğini vurgulayarak, ”Bu değersizleştirmeye karşı mücadele etmeye ve bu mücadeleyi birleştirmeye kararlıyız. Bizi bölmek isteyenler, bizi birbirimize karşı kışkırtanlar için bir kez daha hatırlatalım, bu bir hürriyet kavgasıdır. Bu kavganın kime karşı olduğu son derece açıktır, bu kavga emeğinizin sömürenlere, bizi yok sayanlara karşıdır” dedi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ise, ”Bugün sağlığın ekip işi olduğunu söylemek için buradayız. Kovid zamanında olağanüstü koşullarda hemşiresi, doktoru, hasta bakıcısı, laborantı ile birlikte çalıştık. Maalesef ek ödemeler tamamen adaletsiz biçimde dağıtıldı” diye konuştu. Çapa da yapılan açıklamadan sonra İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne yürümek isteyen SES üyelerine polis izin vermedi.

SAĞLIK HİZMETLERİNİN PLANLANMASINDA SAĞLIK MESLEK ÖRGÜTLERİ YOK

SES adına İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yapan Ses Anadolu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Yayla, sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunumuna kadar geçen süreçlerin hiçbirinde işkolu emekçileri ve sağlık emek meslek örgütlerinin olmadığını vurgulayarak, “İktidarda hangi parti olursa kendine yakın kişileri liyakat esasları gözetmeden idareci olarak atamaktadır. İdareci seçimlerinde işkolu emekçilerinin tercih hakkı yoktur. Bu nedenle de çalışma rejimi açısından da demokratik olmayan koşullar mevcuttur. İşkolumuzdaki çeşitli kurullarda (döner sermaye, iş sağlığı güvenliği, satın alma komisyonları, muayene komisyonları vb) idare tarafından atananlar ağırlıktadır. Örgütlü yapıların temsilcileri bulunmamaktadır” dedi. Ekonomik krizle birlikte iyice yoksullaşan halkın verdiği vergiler ile sağlık hizmeti alamadığını belirten Yayla, “14 kalem de halkın cebinden çıkan katkı-katılım payları ve ilave ücretler, SGK Ödemesi kapsamından çıkarılan ilaçlar ve yılbaşından sonra zam gelecek diye piyasaya sunulmayan yüzlerce kalem ilaç nedeniyle yaşanan ilaç krizi, ilaçta reklamın ve reçetesiz ilacın önünü açacak uygulamalar, Eczacıları SGK’nin tahsilatçısı konumuna düşüren muayene ücretleri, İlaç politikaları nedeniyle eczanelerin yaşadığı ekonomik zorluklar, İnsanların yaşam alanlarına yakın hastanelerin kapatılması, erişim olanaklarının zor olduğu şehir hastaneleri bünyesinde sermayeye kaynak aktarılan uygulamalar başta olmak üzere birçok sorun sayabiliriz” diye ifade etti.

“HAKKIMIZ ÖDENİR, ÖDEYİN

Sağlığın ekip işi olduğunu da ekleyen Yayla, ”Ekibin her bir üyesi, insanca yaşayacak bir ücret ve güvenli çalışma koşullarında ekip olarak, iş barışı bozulmadan çalışmak istemektedir. Bizleri ayrıştırmaya çalışan bu politikalara karşı birlikte mücadele ederek birlikte kazanacağız” dedi. Bir yandan iktidarın bir yandan Sağlık Bakanlığının diğer yandan ise yetkili sendikanın sağlık emekçilerinin aklıyla dalga geçtiğini belirten Yayla, ”Her geçen gün fakirleşiyoruz, bu gerçeği biz yaşarken bizi yalan sözlerle kandırmaya çalışmayı bırakın. TÜİK verileriyle, iktidar demeçleriyle geçiştirilemeyecek bu duruma karşı ücretlerimizde iyileştirme yapılmıyor. Sahte enflasyon oranlarının bile altında ücret artışlarının altına sarı sendika imza atıp sonra çıkıp tarihi kazanım diye biliyor. Bıçak kemikte! Biz sağlık emekçileri COVID ile mücadele ederken, hastalanırken, hayatımızı kaybederken ‘Emekleriniz ödenmez’ edebiyatı yapanlara cevabımız netti. Hakkımız ödenir, ödeyin” dedi. “Sorunlarımız çok, derdimiz büyük. Mücadele edecek çok başlığımız, kazanacak çok hakkımız var” diyen Hatice Yayla talepleri ise şöyle sıraladı.- Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için döner sermaye performans uygulamalarının kaldırılarak yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilmesi,

  • 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200 ek gösterge verilmesi,
  • Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması
  • Yıpranma payı

HAK VE ADALET TALEBİMİZ VAR

Basın açıklaması öncesinde Evrensel’e konuşan sağlık çalışanı Özlem Keskin insanca yaşayacak bir ücret talep etmek amacıyla toplandıklarını belirterek, ”Önce hak ve adalet talebimiz var. İnsanın yalnızca insan olduğu için kazandığı hakları var. Yaşama hakkı. Biz insanca yaşamak istiyoruz. Bunu da ücretten önce hak ve adaletle sağlayacağız. Bunun için yaptığımız işin ciddiye alınmasını, saygıyı ve insanca yaşayabilmek için yeterli ücreti talep ediyoruz” dedi. Kan merkezinde sabah 08.00 akşam 16.00 saatleri arasında çalıştığını söyleyen Keskin, ”Daha öncesinde yoğun bakımdaydım. Bazen 12-16 saatlik nöbetlerle, bazen gün aşırı nöbetler tutarak çok aşırı çalışma saatleriyle çalışırdık ve bunun karşılığında aldığım ücretle şu an aldığım ücret aynı. Bu da aslında hastane içinde, çalışma koşullarında bile bir haksızlığın olduğunu gösteriyor” diye ifade etti.

YOKSULLUK SINIRIN ALTINDA ÇALIŞIYORUZ”

“Geçtiğimiz hafta içinde Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarına müjde veriyorum diyerek bir açıklama yaptı ama ne yazık ki bu açıklamayı yaparken sadece hekimlere müjde verdi” diyen SES Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak bakanın sağlık çalışanlarını görmeyen bir dil kullandığını belirtti. Sağlığın bir ekip işi olduğunu belirten Kavak,” Bu ekipten biri eksik olsa bile bu işler yürümez. Bu nedenle de bir düzenleme yapılacaksa sağlık alanında çalışan doktorundan personeline, veri giriş elemanından ebesine, hemşiresine kadar tüm sağlık çalışanlarına yapılmalıdır. Zaten uzun zamandır taleplerimiz var. Yoksulluk sınırının altında çalışıyoruz. Her seçim öncesinde 3600 vaatleri vardı. Biz bunun artık vaat olarak kalmasını istemiyoruz” dedi. Kavak taleplerini şöyle sıraladı:

”Bir an önce 3600 ek göstergenin 7200’e kadar uygulanmasını, ücretlerimizin insanca yaşayabileceğimiz bir seviyeye çekilmesini talep ediyoruz. Bunun için de bugün, Türkiye’nin dört bir yanındaki hastanelerimizde sağlık çalışanları olarak iş bıraktık, üretimden gelen gücümüzü kullandık ve taleplerimizi dile getirmek için alanlardayız.”

ÖNCEKİ HABER

Boğazdan geçecek tek bir lokma için çalışıyorlar

SONRAKİ HABER

Bahçeli: Alparslan Türkeş Siyaset Akademisi Vakfı kurulacak, başkanı ben olacağım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa