Sendikalar, ‘ortak eylem’ çağrısına yanıt vermeli
Ağır çalışma koşulları, yoksulluk sınırının altındaki ücretler nedeniyle sağlık emekçileri öfkeli. Sağlıkçılar sendikalara da "Ne zaman ortak hareket edeceksiniz?" diye soruyor.
İzmir | Fotoğraf: Evrensel
Şahin TANRIVERDİ*
Derinleşen ve her gün adeta bir önceki günü aratan ekonomik kriz emeğiyle çalışan emekçilerin yaşam koşullarını içinden çıkılmaz bir hale getirmiş durumda. İki yılı aşkın süredir devam eden pandemi sağlık emekçilerinin zaten kötü olan çalışma koşullarını daha da yaşanılmaz hale getirirken ekonomik açıdan geçim sıkıntısı yaşayan çalışanlar taleplerini dile getirmenin ve harekete geçmenin yöntemlerini arıyor. Artan enflasyon karşısında alınan ücretin yoksulluk sınırının çok altında açlık sınırına hızla yaklaşan bir duruma gelmesi sağlık emekçilerini ekstra iş aramaya veya yurt dışına gitme arayışına itiyor. Özellikle doktor ve hemşirelerde yurt dışına gitmek için yabancı dil kurslarına giden kişi sayısı çok fazla. Üniversitede akademik çalışma için dil kurslarına başvuran doktorlar gelinen noktada yurt dışına gitmek için kurslara başvuruyor. Asistan hekim olarak çalışan doktorlar, son sınıf hemşirelik okuyan öğrenciler yabancı dil çalışıyor.
‘NE ZAMAN ORTAK HAREKET EDECEKSİNİZ?’
Yıllardır biriken sorunların yanında pandemi sebebiyle mücadelenin en ön safında bulunan sağlık emekçilerinde sosyal ve özlük haklarına dair hiçbir düzenleme yapılmaması bir öfke birikimine sebep oldu. Sağlıkta mobbingin, art(tırılan)an şiddetin, çalışma biçiminin ve ağırlaşan yaşam koşullarının karşısında biz sendika işyeri temsilcilerine “Tüm sendikalar ne zaman haklarımız için ortak hareket edecek?” sorusu soruluyor.
Tam da böylesi bir dönemde sağlık iş kolunda yapılması düşünülen iyileştirme adı altındaki düzenlemenin fiyaskoyla sonuçlanması biriken öfkeyi patlama noktasına getirdi. Çalışanlar sendika farkı gözetmeksizin üye oldukları sendika temsilcilerine bugüne kadar görülmemiş bir baskı yaptı. “Sendika genel merkezleri ortak yapılmayacak bir eylem kararı alamaz” söylemleri artarken, böyle bir karar çıkması halinde ortak alanda çalışanların eyleminin de ortak yapılması gerektiği sesleri yükseldi. Aşağıdan gelen bu baskı sonrasında sendikalar iş bırakma kararı almaya başladı. Bu karar sonrası işyerlerinde çalışanlar uzun bir aradan sonra psikolojik açıdan moral üstünlüğü ve güven kazandılar.
Bağlı bulunduğumuz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) olarak diğer sendikaların işyeri temsilcileriyle görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerde sendika genel merkezlerinin ortak eylem yapması için baskı oluşturma ve sendika merkezlerinde bu baskı sonrasında ortak karar çıkmazsa işyerinde ortak hareket etme kararı çıktı. Bunu her sendikanın kendi üyesine anlatması sonrasında pandemi hastanesi olmamıza rağmen bu büyük bir heyecan yarattı.
Yaptığımız şube temsilciler kurulu toplantısında geçinemediğimize dair imza standı açıp açamayacağımızı tartışırken, iki gün sonra yaygın ve kitlesel eylemlerin yapılması bu heyecanın dışa vurumuydu elbette. Kamu emekçileri sendikaları sadece kendisine üye olanları değil hastanede işçi memur ayrımı yapmadan çalışanların tamamını kapsayacak bir çalışmayı örgütleme görev ve sorumluluğu ile karşı karşıya gelmiş durumda. Sendika genel merkezleri duygu olarak aşağıda çoktan oluşan bu birlik karşısında üzerine düşeni yapmalı ve ortak eylem kararları almalı, aksi durumda sınıf hareketinin doğası gereği sağlık emekçileri nezdinde teşhir olup gücünü kaybetmeye başlayacak.
* SES Anadolu Yakası Şubesi İşyeri Temsilcisi