11 Aralık 2021 02:37

Van'da İnsan Hakları Günü Açıklaması: Güçlü devletlerin çıkar ilişkisi hak ve özgürlüklerin önünde birer engel

İHD Van Şubesi, TİHV, Van Barosu ve Van-Hakkari Tabipler Odası 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında basın toplantısı gerçekleştirdi.

Fotoğraf:Evrensel

Paylaş

İnsan Hakları Derneği Van Şubesi (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı Van Temsilciliği (TİHV), Van Barosu ve Van-Hakkari Tabipler Odası, İHD Van Şubesi önünde 10 Aralık İnsan Hakları Günü kapsamında basın toplantısı gerçekleştirdi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) barış, insan hakları ve demokrasi ideallerine dayalı uluslararası bir sistem oluşturma hedefiyle inşa edildiğini fakat günümüzde bu ideallerin çok gerisinde kaldığını belirten TİHV Temsilcilik Sekreteri Sevim Çiçek “Evrensel Bildirge’de yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hâlâ kurulamamıştır. Maalesef BM, varoluş gerekçesiyle çelişir biçimde, hak ihlallerinin başlıca sebebi olan savaşları ve iç savaşları önlemede/sonlandırmada, mülteci krizlerine müdahalede, küresel çapta doğal ve kültürel mirasın korunmasında, yoksullukla ve adaletsizlikle mücadelede, başta kadınlara yönelik olmak üzere her türlü ayrımcılığı sonlandırmada yeterince etkin olamamaktadır. Gelinen aşamada güçlü devletlerin bir araya gelerek oluşturduğu çıkar ilişkileri, askeri ve ekonomik birliktelikler, insanların hak ve özgürlüklerini kullanmalarının önünde birer engele dönüşmüştür” dedi.

İfade özgürlüğünün korunması ve etkin kullanımının, demokratik bir toplumun can damarları olduğunu söyleyen Çiçek “Farklı fikir ve görüşlerin kamusal alanda özgürce dolaşıma girmesi; siyasal çoğulculuğun esası olan özgür tartışma ortamının, bağımsız medya ve canlı bir sivil toplumun varlığı; toplumsal talepler etrafında kamuoyu oluşturulabilmesi; siyasal karar alıcılara yönelik eleştirilerin dillendirilmesi ve kamu gücünü kullanan makamların yurttaşlar tarafından denetlenebilmesi ancak ifade özgürlüğünün korunduğu ve etkin biçimde kullanıldığı koşullarda mümkün olabilir. Oysa OHAL ilanıyla birlikte siyasal iktidarın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları, özellikle de basın üzerindeki kaygı verici boyutta artan baskı ve kontrolü 2021 yılında da sürmüştür” dedi.

Örgütlenme hakkının özgürlüğü, demokrasilerin işlemesi için elzem olan temel insan haklarından biri olduğunu fakat bu yıl içerisinde birçok gözaltı ve tutuklamanın yaşandığını belirterek devam eden Çiçek “Türkiye’de yurttaşlar, toplu olarak bir araya gelip eyleyemedikleri ve düşüncelerini açıklayamadıkları için örgütlenme özgürlüklerini de kullanamamakta. 2021 yılında insan hakları örgütlerinin, dernek, vakıf, emek ve meslek örgütleri ile siyasi partilerin çok sayıda üye ve yöneticisi gözaltına alınmış, tutuklanmış, haklarında açılan davalar ile üzerlerinde baskı oluşturulmaya çalışılmıştır. Belediye eş başkanları, meclis üyeleri görevden alınmış, yerlerine kayyım atanmıştır. Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekilleri tutuklanmıştır. Siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin binalarına saldırılar olmuş, parti kapatma davaları açılmıştır” dedi.

Kürt sorununun Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en temel engellerden biri olduğunu söyleyen Çiçek, “Sorunun barışçıl, demokratik ve adil çözümüne yönelik esas olarak iktidar tarafından içtenlikli, bütünlüklü adımların atılmaması, yanı sıra Ortadoğu’daki gelişmelerin de etkisi ile 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinin hemen ardından başlayan silahlı çatışma ortamı halen sürmekte ve başta yaşam hakkı olmak üzere ağır ve ciddi insan hakları ihlallerine yol açmaktadır. Özellikle son genel seçimlerde 6.5 milyon yurttaşın oyunu almış olan HDP’nin kapatılması girişimi, başta Kürtler olmak üzere Türkiye toplumunun önemli bir bölümünü katılım ve temsil mekanizmalarının dışına itecek, siyasal hakları kullanma imkanından yoksun bırakacaktır. Bu durum toplumsal barışa ve bir arada yaşama iradesine büyük zararlar verecek olması bakımından son derece kaygı verici bir gelişmedir. Hak savunucuları olarak bizler, Kürt sorununun her zaman demokratik, barışçıl ve adil çözümünü savunduk. Bunda ısrarlıyız. O nedenle, çatışmaların hemen şimdi durmasını istiyoruz. Çatışmasızlık ortamının tesisi ile birlikte çatışmasızlık halinin yaşanan olumsuzluklardan da hareketle tahkim edilmiş bir hale getirilerek güçlendirilmesi, izlenmesi ve toplumsal barışın sağlanabilmesi için tüm tarafların içtenlikli, etkin programlar geliştirmesi gerekmektedir” dedi. (Van/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

DİSK, KESK, TMOB ve TTB’nin Antalya mitingi yasaklandı

SONRAKİ HABER

Kanal İstanbul güzergahındaki TOKİ ihalesi "teklif veren istekli çıkmaması" gerekçesiyle iptal edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa