Çevre Mühendisi Selahattin Beyaz: Kanal İstanbul’un yapımı ve bitimi mümkün değil
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Su ve Atıksu Komisyonu Başkanı Selahattin Beyaz, Kanal İstanbul güzergahındaki 3 ihalenin iptal edilmesini Evrensel'e değerlendirdi.
Fotoğraf: MA
Eylem NAZLIER
İstanbul
TOKİ, Kanal İstanbul güzergahındaki Arnavutköy ilçesinde dikilecek konutlar için tarihini belirlediği 5 ihaleden 3'ünü iptal etti. Farklı gerekçelerle iptal edilen ihalelerden birinin iptal edilme sebebi ise, "Teklif veren istekli çıkmaması" olarak açıklandı. Konuya ilişkin Evrensel’e konuşan Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Su ve Atıksu Komisyonu Başkanı Selahattin Beyaz, “İptal nedeni, TOKİ ihalelerine aktarılacak kamu kaynaklarının tükenmesinin bir gerekçe olması dışında, bütün inşaat yapım malzeme fiyatlarının dövize bağlı olması nedeni ile maliyetlerin aşırı yükselmesi, konut satışlarına talebin azalmasıdır” dedi.
Çevre Mühendisleri Odası Su ve Atıksu Komisyonu Başkanı Selahattin Beyaz|Fotoğraf: Evrensel
“AYRILAN BÜTÇE YETERSİZ”
Beyaz, ihale iptal sebeplerini şöyle özetledi: “20 Eylül 2021 tarihinde gerçekleşen ihalenin iptal nedeni, ‘İhtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması.’ Yani proje için ayrılan bütçenin yetersiz veya elverişli olmaması olarak belirtilmiş. ‘Kaynağımız, paramız yok’ diyorlar. 23 Kasım 2021 tarihli ihalenin iptal gerekçesi ihaleye katılımın olmaması olarak açıklanırken, 25 Kasım 2021 tarihli ihale iptal gerekçesi ise kamu ihale kanununun 39 maddesinde idareye verilen yetkinin kullanılması şeklinde belirtilmiş. 6 Ekim 2021 ve 7 Ekim 2021 tarihli ihalelerin ise değerlendirme süreçlerinin devam ettiği ilan edilmiş.”
“İKTİDAR VE SERMAYE ÇARESİZ”
TOKİ tarafından konut ihalelerin yapılması ve iptal edilmesinin, iktidarın ülke yönetimine paralel bir durum olduğunu söyleyen Beyaz, “Bir yandan, ayakta kalmak için, konut ihaleleri ile yandaş sermayeye kamu kaynaklarının aktarılması planlanırken, diğer taraftan malzeme fiyatlarının aşırı yükselmesi ve dövize bağlı olması nedeniyle, kendi sermayesine bile uygun şartları sağlayamaması; iktidarı ve sermayeyi çaresiz hale getirmektedir. TOKİ ihalelerine aktarılacak kamu kaynaklarının tükenmesinin bir gerekçe olması dışında, bütün inşaat yapım malzeme fiyatlarının dövize bağlı olması nedeniyle maliyetlerin aşırı yükselmesi, konut satışlarına talebin azalması, iptal edenlerini meydana getirmektedir” dedi.
“BU İŞİN YAPIMI VE BİTİMİ MÜMKÜN DEĞİL”
TOKİ ihalelerinin Türk lirası ile yapıldığını aktaran Beyaz, “Döviz ve dövize bağlı aşırı artışlardan dolayı ihaleyi alan firmalar fiyat farkı alamamakta, ancak TUİK tarafından belirlenen oranda (TEFE/TÜFE gibi) fiyat farkı almaları, bu ihaleleri cazip olmaktan çıkarmaktadır. Yeterince kazanç elde edilemeyecek ihalelere katılım sağlanamamakta, sağlansa bile işin yapımı veya bitirilmesinin mümkün olmayacağı; ihaleyi yapan idareler tarafından anlaşılmakta bu nedenle ihale iptalleri gerçekleşmektedir. İnşaata dayalı kalkınma modeli yerine “Çin Modeli” denilen “ucuz iş gücü” iktidarın yeni ekonomik çözüm modeli olarak tanımlanmasına karşın; iktidarın, yol, hastane, havalimanı, köprü gibi kamu özel işbirliği projeleri ile inşaat projelerine devam edeceği, kamu kaynaklarının yandaş sermayeye aktarılacağı anlaşılmaktadır” diye konuştu.
“KANAL İSTANBUL İPTAL EDİLSİN”
Beyaz son olarak şunları söyledi: “Mesela buradan bir umut olur mu? İhaleler iptal edildiğine göre bu iş iptal mi olur? Tabii ki hayır. Böyle bir şey olma ihtimali yok, bu iktidar olduğu sürece olamaz. Neden olamaz? Çünkü TOKİ geçiş garantisi olan bir köprü yaptı 30 haziranda. Köprü yaptığına göre etrafında konutlar olsun ve insanlar oradan geçsin. Bu köprünün geçişinden para sağlansın. Bu iktidar var olduğu sürece bu konut projelerinden vazgeçmeyecekler. Dolayısıyla bu Kanal İstanbul’u yapacaklar. Vazgeçilmez bir proje gibi gözüküyor. Vazgeçilmesinin tek koşulu AKP’nin iktidardan düşmesi. Sadece Kanal İstanbul’un iptali değil bizim talebimiz, Kanal İstanbul etrafında yapılaşma projelerinin, bütün TOKİ projelerinin, konut ve yapılaşma projelerinin iptal olması. Doğal olarak onlar iptal olursa Kanal İstanbul Su Yoluna da ihtiyaç olmayacak.”
