12 Aralık 2021 23:40

"Sağlık ekip işidir" mücadelesi nasıl devam edecek?

"İnsanca yaşamak istiyoruz diyen sağlık emekçisinin eylemleri ‘Geçinemiyoruz’ eylemleri ile birleşerek büyümelidir."

İzmir | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Günseli UĞUR
DEÜ Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi

Hekimlere ek gösterge zammı düzenlemesini içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmeleri, sağlık emekçilerinin ‘Sağlık işi ekip işidir’ diyerek tepki göstermesi sonucu 22 Aralık tarihine ertelendi.

“Bu sağlıkçılar yine neye coştu, bir sürü de zam yapıldı” diyenler bilmelidir ki; sağlık emekçilerinin talepleri çok net: İş barışı bozulmadan insanca çalışmak ve yoksulluk sınırının üzerinde ücretlerle insanca yaşamak; yıpranma payı almak, sağlık hizmetinin ekip işi olduğuna vurgu yaparak, ayrıştırılmaların önüne geçmek ve mücadele güçlerinin birliğini sağlayarak kazanımlar elde etmek.

"GEÇİNEMİYORUZ" ÇIĞLIKLARI İLE YAŞAMAK İSTEMİYORUZ

Sağlık emekçileri artık şiddet sayılarının arttığı bir dönemde yoksullaşma girdabında “Geçinemiyoruz” çığlıkları ile yaşamak istemiyorlar. Sağlık emekçilerinin emek gücü pandemi koşullarında artan iş yükü ve risklere rağmen, her geçen gün daha da değersizleşmektedir. Oysa, İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik uyarınca oluşturulan tehlike sınıfları listesinde; ayakta ve/veya yataklı teşhis ve tedavi yapılan sağlık kuruluşlarındaki faaliyetler “çok tehlikeli işler” kapsamında yer almaktadır.

Özellikle, salgın yönetiminin halk sağlığı ve sağlık emekçilerinin özlük hakları temelinde sağlanamaması sonucu artan sağlıkçı ölümleri, istifalar, tükenmişlik ve depresyon dahil olmak üzere ciddi hastalıkların artması, hatta intiharların sıkça gündem olduğu bu süreçte, yurt dışına göçler de giderek yaygınlaşmaktadır. Bu göçün hem beyin hem emek gücü göçü olduğu ise önemli bir gerçektir.

"ADALETSİZ UYGULAMALARI KABUL ETMİYORUZ"

Performans ek ödemesi gibi ücret politikalarının çalışma barışını bozmakla kalmayıp ayrımcı uygulamalar nedeniyle sağlık çalışanları arasındaki dayanışmayı azalttığı, toplumun aldığı sağlık hizmetini olumsuz etkilediği de artık herkesçe biliniyor.

Sağlık emekçileri “İş barışımızı bozan adaletsiz uygulamaları kabul etmiyoruz!” diyerek işyerlerinde, alanlarda taleplerini haykırıyorlar. Farklı konfederasyonlardan sendikalar ve meslek örgütleri olarak; “2022 yılı bütçesi işçi ve emekçinin yoksulluk bütçesi olmasın” talepli eylemlerine devam ediyorlar.

Bu eylemlilikler sürecinde ortaya çıkan ortak mücadele platformlarının nasıl meydana geldiğinin ve sağlık hizmet alanındaki mücadelenin, sağlık hakkı mücadelesiyle birleşmesi zorunluluğunun ve olanaklarının tartışılması; kazanım elde etmenin, kalıcı güç birlikleri oluşturmanın zeminini güçlendirecektir.

EMEKÇİLERİN BASKISI, YEREL BİRLİKLERİ SAĞLADI

Kısaca değerlendirmek gerekirse; her hastanede, işyerinin kendi öznel koşullarına göre (çalışan sayısı, örgütlü sendikalar, yetkili sendikalar, etkili sendikalar ve kurum yönetiminin tepkisi vb.) farklı birlikler kurularak farklı eylem biçimleri oluşturuldu. Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarla, YÖK’e bağlı üniversite hastanelerin aralarında da farklılıklar görüldü. Birlikte mücadele talebinin örgütlerin genel merkezlerinin kararından öte emekçilerin talebi ve baskısıyla olması ise önemli derecede etkiliydi.

Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen’in iş bırakma (Üyelerine ‘İşe gelmeyin’ diyerek yaptıkları bir çağrı) kararının ne kadar göstermelik olduğu da eylemlerin önünü açan bazı kurum yöneticilerinin ne kadar manipülatif müdahale ettiği de aşikardır. Bazı hastanelerde olduğu gibi, basın açıklamasında dahi, çevik kuvvetin hastane bahçesine kadar girebilmesinin, hastane müdürlerinin ve güvenlik şeflerinin eylemlere katılanlara yönelik baskı kurmasının sebepleri de…

ÜCRET TALEPLERİ, SAĞLIK HAKKI MÜCADELESİ İLE BİRLEŞMELİ

En geniş emekçi kitlelerini kapsamak hedefiyle oluşturulan eylem birlikleri sonucu (Emekçi demesek de çalışan mı desek, tartışmalarının olduğu yerler bile olsa) ülke genelinde oldukça etkili ve yaygın basın açıklamaları, kısa süreli iş bırakma, iş yavaşlatma ve alkışlı protestolar vb. olması işçi ve emekçilerin mücadeleye inancını ve güvenini artırırken yeni mücadele ve örgütlenme olanaklarının önünün açılmasını kolaylaştırdı.

Kazanım hanelerinin en önemlilerinden biri ise sağlık işçilerinin ve tabip odalarının mücadele bileşenlerinden olması idi. Alan eylemlerinde olmasa da genel merkezlerin ortak açıklamalarına imza atan sağlık meslek örgütlerinin sayısı ise 22 Aralık’a doğru giderek artmakta.

Sağlık emekçilerinin ücret artışlarının TBMM’de görüşülmesi planlanan tarih olan 22 Aralık’a kadar yapılacak çalışmalar yerellerde karara bağlanırken 18 Aralık’ta “İşsizliğe, Yoksulluğa Hayır! Emekten, Halktan Yana Bütçe İstiyoruz!” şiarıyla gerçekleştirilecek olan KESK Bölge mitinginin güçlü bir şekilde örgütlenmesi sadece sağlık emekçilerinin değil tüm emek ve demokrasi güçlerinin önünde, en acil görev olarak durmaktadır.

Unutulmamalıdır ki sağlık hizmeti alanında yürütülen her türlü mücadele; yani sağlık emekçilerinin çalışma koşulları, özlük hakları ve ücret taleplerine ilişkin yapılan her mücadele sağlık hakkı mücadelesi ile birlikte yürümek zorundadır. Hizmet alan vatandaş da (Ki hizmeti veren emekçi aynı zamanda hizmet alandır) performansa dayalı sağlık hizmeti üretilmesinin, sağlık alanında yürütülen tüm özelleştirme politikalarının sadece sağlık hizmeti alan vatandaşın sağlık hakkının gasbı değil, verilen hizmetin kalitesinin düşmesi değil, çalışanların koşullarının da kötüleşmesi anlamına geldiğini bilmeli, temelde bu özelleştirme politikalarına karşı topyekün mücadele verilmelidir. Bu nedenle en önemli sloganlarımız “sermayeye değil sağlığa bütçe”, “sermayeye değil emekçiye bütçe” olmalı; “İnsanca yaşamak istiyoruz” diyen sağlık emekçisinin eylemleri “Geçinemiyoruz” eylemleri ile birleşerek büyümelidir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

KHK’li Mahmut Konuk’a cumhurbaşkanına hakaret davası

SONRAKİ HABER

Erdoğan "tehdittir" dedi sokak röportajcılarının evleri basıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa