12 Aralık 2021 23:47

"Erdal Eren, her koşulda mücadelenin gelişip ilerleyebileceğinin sembollerindendir"

Emek Gençliği MYK Üyesi Ekin Yoldaş Kalı, “Erdal Eren her koşulda mücadelenin gelişip ilerleyebileceğinin, hep beraber, örgütlü mücadele ettikçe başarılabileceğinin sembollerindendir” dedi.

Fotoğraf: Caner Gören/AA

Paylaş

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

Genç Komünist Erdal Eren’in 12 Eylül askeri faşist yönetimi tarafından idam edilmesinin üzerinden tam 41 yıl geçti. O dönem faşist bir rejimi inşa etmek amacıyla yarattıkları baskı, yasak ve korku iklimiyle beslenenler, tarihin karanlık sayfalarında yerini almışken Erdal Eren, 41 yıldır gençlik mücadelesinin unutulmayan simgelerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Erdal Eren’in mücadelesini ve gençliğin bugünkü sorun ve taleplerini Evrensel'e değerlendiren Emek Gençliği MYK Üyesi Ekin Yoldaş Kalı, “Erdal her koşulda mücadelenin gelişip ilerleyebileceğinin, yalnız değil hep beraber, örgütlü mücadele ettikçe başarılabileceğinin sembollerindendir” dedi.

Erdal’ın darbeciler tarafından idam edilmesine giden süreçteki politik atmosferdeki amacın, Denizlerin idamıyla ve mücadeleci kesimlere saldırılarla mücadelenin bastırılmaya çalışıldığını belirten Kalı, “Ancak kapitalistlerin kâr hırsı ve emperyalistlerle iş birliği, onların temsilcisi hükümetlerin eşitsizliği, yoksulluğu derinleştiren politikaları başta gençler olmak üzere ezilenlerin mücadelesinin gelişip serpilmesine neden oluyor. İnsanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulları etrafında işçi eylemlilikleri, demokratik üniversite mücadelesi, emekçi çocuklarının orta öğrenimde eşit ve parasız eğitim talebi etrafında yığınlar halinde harekete geçmesi burjuvaziye ve iktidarlarına korku salıyor. Mücadelenin ileri unsurlarında amaç yalnızca belli kazanımlara ve iyileştirmelere dönük değil. Sorunları yaratan sistemin kökünden değiştirilmesi hedefi var. Bu durum burjuvazinin ayrıcalıklarını doğrudan hedef alıyor ve burjuvazinin en terörist diktatörlüğü, faşist devlet biçimi askeri darbeyle örgütleniyor” dedi.

"GENÇ YAŞINDA SINIF SAVAŞIMININ EN İLERİ SAFLARINDA"

’68 kuşağının önderlerinin, burjuvazi ve işçi sınıfı arasındaki uzlaşmaz çelişkilerin barışçıl yollarla çözülmesi iddiasını, yalnızca parlamentoyu alan olarak görerek ve egemen sınıfın çizdiği sınırlarda hareket edilmesini eleştirerek bir yol açtığını söyleyen Kalı, “Bu süreçte on binlerce gencin kendi talepleri etrafındaki mücadelelerine yön veriyorlar. Emekçi halkın itirazlarının mücadeleye dönüşümünde rol alıyorlar. Devrim ve sosyalizme, bunun için de işçi sınıfının mücadelesini esas almaya varıyorlar. Ancak ezilen tüm sınıf katmanlara önderlik edecek işçi sınıfının örgütlülüğünün en ileri biçiminden, partiden yoksunlar. Erdal bu yolun devamında ilk olarak Ankara Orta Öğrenimliler Derneği (ANOD), daha sonra Yurtsever Devrimci Gençlik Dernekleri (YDGD) içerisinde yer alarak emekçi halkın evlatlarının eğitimde fırsat eşitliği, hürriyet ve bağımsızlık talepleriyle mücadeleye katılıyor. Sonrasında ise komünist parti üyesi olarak ayrılıyor Denizlerden. Erdal henüz çok genç yaşta olmasına rağmen sınıf savaşımının en ileri saflarında, partide örgütleniyor. Bu onun hayatının son anlarında dahi çok kararlı ve kesin bir bilince sahip şekilde hareket etmesinin temel noktasını oluşturuyor” diye konuştu.

"GENÇLERİN KENDİ ÖRGÜTLÜ GÜCÜNDEN BAŞKA GÜVEN DUYACAĞI KİMSE YOK"

Türkiye gençliğinin bugün işsizlik, yoksulluk ve geleceksizlik kıskacında olduğu vurgusu yapan Kalı, “Uygulanan politikalar gençliği sadece geleceği için değil bugün temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için bile arayışlara itiyor. Pandemiyle de birlikte eğitimin niteliği zayıflamış, eşitsizlik derinleşmiş durumda. Erdal yaşamındaki sorunlar karşısında tek başına kalmamış, kendisiyle birlikte aynı sorunları yaşayan on binlerce gençle birlikte mücadeleyi esas almıştır. Bu mücadelenin dağınık olduğu sürece, başarıya ulaşamayacağını bilerek, en geniş örgütlenmelerin gerçekleşmesi için çalışmıştır. Mücadeleyi güncel ihtiyaçlarla sınırlı görmemiş, nihai olarak kapitalist sistemin yıkılması ve sosyalizm için mücadeleyi esas almıştır. Bugünün gençliği açısından en haklı ve acil hale gelmiş ihtiyaçlarına ulaşmak için hâlâ ilk aşamada bireysel yollar deneniyor. Bu yollar çıkmaza girince umutsuzluk hali derinleşiyor. Erdal her koşulda mücadelenin gelişip ilerleyebileceğinin, yalnız değil hep beraber, örgütlü mücadele ettikçe başarılabileceğinin sembollerindendir. Ek olarak oldukça genç yaşta büyük görevler ve sorumluluklar almış, başarıyla yerine getirmiştir. Gençlerin kendisinden, kendi örgütlü gücünden başka güven duyacağı kimse yoktur. Bu anlamda Erdal bugünün mücadelesinin gelişmesinin bir parçası olmaya devam ediyor” dedi.

"NE YALNIZ NE DE SEÇENEKSİZİZ"

Gençlerin bugün için mücadele olanaklarını ve ihtiyaçlarını aktaran Kalı şöyle konuştu; “Ekonomik krizin yarattığı yoksullaşma tahammül edilecek durumda değil. Çalışma koşulları giderek daha esnek ve güvencesiz bir hal alıyor. Nitelikli eğitime ulaşmak ise tam bir ayrıcalık oldu. Ülkenin üzerindeki baskı özgürlüklerin kısıtlanması olarak sürüyor. Yani, burjuvazi neredeyse hiç görülmemiş oranda kârlar elde ederken bizler bu kârın temel dayanağı yapılıyor, en temel insani haklarımızdan ediliyor ve yoksulluk koşullarına mahkum ediliyoruz. İktidarın bu çok yönlü saldırılarının her biri, mücadele konusu ve olanağı. Bu saldırılar karşısında beklemek daha fazla hakkın elden alınması, daha fazla baskı ve sömürü demek. Bu nedenlerle her bir hak, ihtiyaç ve istek için örgütlü kitlesel mücadelelere ihtiyaç var. Gelişmeler karşısında başta gençler olmak üzere halk sessiz kalmıyor. Demokrasi talebinden, zamların geri çekilmesine birçok talep etrafında kitlesel eylemlilikler mevcut. Boğaziçi’de, ODTÜ’de, Hacettepe’de bunu görüyoruz. Ancak bu mücadelenin kitleselleşip tutarlı bir şekilde ilerleyebilmesi için hayatın var olduğu alanlarda, yerellerde herkesin karar alma süreçlerine dahil olduğu örgütlenmelere ihtiyaç var. Erdal’dan mücadele bayrağını devralan Emek Gençliğinde genç komünistler Türkiye’nin dört bir yanında işçi ve öğrenci gençlik yığınları içerisinde gençliğin bu koşullardan kurtulması için bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm şiarıyla mücadele ediyor. En önemli olanaklardan biri de bu anlamda Emek Gençliğidir. Çeşitli nedenlerle mücadeleye ve örgütlenmeye mesafeli duranlara yalnız ve seçeneksiz olmadıklarını söylüyoruz. Emek Gençliğinde yüzlerce, binlerce genç mücadeleye katılıyor. Erdal’dan, insanlık tarihinin birikiminden öğrenerek Marksist-Leninist ideolojiyle dünyayı kavrayan gençlerin, genç komünistlerin artmasına ihtiyaç var.”

ÖNCEKİ HABER

Keman efsanesi Kremer ve beklenen konser

SONRAKİ HABER

Erdoğan’ın Katar ziyareti: Bir dolu anlaşma yapıldı ama para yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa