12 Aralık 2021 10:20

Emek Partisi Adana'da insanca yaşanacak ücret, vergide adalet istedi

Emek Partisi (EMEP) Adana İl Örgütü, zamlar karşısında insanca yaşanacak bir asgari ücret, vergide adalet ve halk için bütçe talebiyle eylem yaptı.

Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

Paylaş

Bir yanda bütçe, diğer yanda asgari ücret görüşmeleri deva ederken İnönü Parkı’nda bir araya gelen Emek Partisi üyeleri insanca yaşayacak bir asgari ücret talep etti. Asgari ücretlinin sofrasında et, meyve lüks hale gelirken 2022 bütçesinde de vergi yükünün emeği ile geçinenlere yüklendiğini ifade eden EMEP Adana İl Başkanı Sevil Aracı, işçileri talepleri için birlik olmaya çağırdı.

“ASGARİ ÜCRETLİNİN SOFRASINDA ET, MEYVE LÜKS OLDU”

Tüm temel gıda ürünlerine ulaşmanın ücretli çalışanlar için her geçen gün daha zor olmaya başladığını dile getiren Aracı,  “Yoksulun sofrasında et, meyve artık lüks oldu. Bu kadar zenginliği üreten biz emekçilerin payına düşen sadece kuru ekmek. Üstelik ekmek de zamlandı somun 2,25, pide 2,5 oldu. Belediye halk ekmek büfelerinin önü uzun kuyruklara döndü. Ulaşıma da daha yeni zam geldi. Doğal gazdan elektriğe, akaryakıttan ulaşıma, ev kirasına; bir insanın yaşamı için gerekli olan her şeye yapılan fahiş zamlar geniş halk kitlelerinin hayatını çekilmez hale getirdi” dedi.

“BÜTÇE İŞÇİDEN ALINIP SERMAYEYE AKTARILIYOR”

Ülkenin her köşesinden yükselen “Geçinemiyoruz” feryatları karşısında Erdoğan ve hükümetinin hazırladığı 2022 bütçesinde yangına benzin dökerek cevap verdiğini dile getiren Aracı, 1 trilyon 430 milyar TL bütçenin 226 milyar liralık kısmının işçilerden kesilen ‘gelir vergisinin oluşturduğun dile getirdi. Bankalar, tekeller, holding ve şirketlerden alınacak kurumlar vergisinin ise yalnızca 183 milyar lira olduğunu dile getiren Aracı, “Bütçe gelirlerinin geriye kalan bölümü de dolaylı vergilerden, yani yine işçi, emekçi ve yoksul halkın cebinden çıkan paradan oluşmaktadır. Bütçenin yüzde 80’i işçi, emekçi, esnaf, üretici köylüden tahsil ediliyor ama neredeyse tamamı vergi muafiyeti, teşvik, istisnalar, iç ve dış borç faiz ödemeleri adı altında uluslararası tekellere ve başta yandaş ‘beşli çete’ olmak üzere iş birlikçi sermaye çevrelerine aktarılıyor” dedi.

“BİR AVUÇ ZENGİN TÜM SERVETE EL KOYUYOR””

Patronların asgari ücrette artış derken asgari ücretin vergi yükünün kaldırılıp hazineye yani emekçilere yıkılmasının istediğini dile getiren Aracı, “Asgari ücret kömür fiyatlarına göre artsa 8 bin 500, Un fiyatına göre artsa 7 bin 500, Ayçiçek yağının fiyatına 6 bin 500 lira olması gerekiyor. Bunlar birde temel ihtiyaçlar. Kaldı ki bütün bu zenginliği işçiler üretiyor. Ama işçiler ürettikçe yoksullaşıyor. Bu üretimi 84 milyon ülke toplumu için eşit şekilde kullanılmıyor. Bir avuç zengin bütün servete el koyuyor.” dedi.

“KADERİMİZİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN ÖRGÜTLENELİM”

İşçinin emeği ile değer yaratıldığını ancak değeri yaratanların bundan pay almadığını dile getiren Aracı, “Sabahın altısında yollara düşüyoruz, akşam dönüşümüz patronun o günkü keyfine kalmış. Beceriksiz değiliz, bütün maddi zenginlikleri yaratan biziz. Oturamadığımız binaları binemediğimiz otomobiller, giyemediğimiz elbiseler üretiyoruz. Peki, biz de eksik olan ne? Eksikliğimiz patronlar, sermaye sınıfı örgütlü biz işçi ve emekçiler örgütsüzüz ve gücümüzün farkında değiliz. Bu kaderi değiştirmek için ilk adımı atalım. İşçi, emekçi birliğimizi oluşturalım, semtimizde, mahallemizde bir araya gelelim. Fabrikamızda sendikalarımız kuralım, sendikaları gerçek işçi örgütlerine çevirelim, biz işçilerin kurduğu Emek Partisi’nde örgütlenelim, mücadele edelim. Sadece karnımızı duyuracak bir ücret değil, insan onuruna yakışır bir yaşam mücadelesinde birleşelim. Çalışmak, saygı görmek, çocuklarımızla geçirebileceğimiz boş zaman, geceleri yarını düşünmeden uyumak için birleşip, mücadele edelim” dedi.

Taleplerini sıralayan Aracı, şunları söyledi:

  • Zamlar geri alınsın, bütçe kaynakları emekçi halk için kullanılsın.
  • Ücretler insanca yaşayacak bir düzeye çıkarılmalıdır.
  • Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.
  • Yoksulluk sınırının altındaki ücret ve maaşlardan alınan vergi yüzde 10’u geçmemelidir.
  • Dolaylı vergiler kaldırılmalı, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
  • Kurumlar vergisi artırılmalı, servet vergisi getirilmelidir.
  • İşten atmalar yasaklanmalıdır.
  • İşsizlik Fonu’nun kapitalistlerce yağmalanmasına son verilmeli, işçiler ve aileleri için kullanılmalıdır.
  • İşsizlik ödeneği en az asgari ücret seviyesinde olmalıdır
  • Yaşasın İş Ekmek Özgürlük Mücadelemiz!

KESK'İN MİTİNGİNE ÇAĞRI

Açıklamada söz alan Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya da krizin faturasını onu yaratan sermayenin ödemesini istediklerini belirterek KESK'in 19 Aralık Ankara Mitingi’ne tüm emekçileri davet ettiklerini dile getirdi.

Kaya, “Biz ancak örgütlü olduğumuz sürece krizin faturasını ödemeyeceğiz. Bu yüzden yaşasın işçilerin, emekçilerin birliği” dedi.

(Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Antepli işçiler: İnsanca bir asgari ücret olmazsa daha güçlü mücadele edeceğiz

SONRAKİ HABER

Ekonomiye dair konuşan Vanlılar: Parası olanın keyfi yerinde, biz ne yapalım?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa