Uğur ve Özak Tekstil işçilerinden DİSK Tekstil'e: Neden bize sahip çıkmıyorsunuz?

Urfa’da Uğur Tekstil ve Özak Tekstil işçileri Topçu Meydanı’nda açıklama yaptı. İşçiler, DİSK Tekstil yönetimine ve patronlara tepki gösterdi.

Uğur Tekstil işçileri adına açıklamayı okuyan Erdal Ayata, ”Çalışma Bakanımız Sayın Vedat Bilgin, Mecliste yaptığı son konuşmada ‘Hangi görüşten olursa olsun emekçilerin sendikal örgütlenmesini engellemeye çalışanların karşısına işçilerimizle birlikte dikileceğim’ diyor. Buradan sayın çalışma bakanımıza sesleniyoruz, eğer gerçekten söylediklerinizde samimiyseniz gelin yanımızda durun o zaman. Sendikalı olduğumuz için aylardır görmediğimiz zulüm, karşımıza çıkmayan engel kalmadı. Hadi gelin Uğur Tekstil işçisinin yaşadığa zulme karşı yanımızda durun o zaman” dedi.  

“ÖDENECEK NE BEDEL VARSA ÖDEMEYE HAZIRIZ”

Üyesi oldukları DİSK Tekstil sendikasına tepki gösteren Ayata, “Bizler Uğur Tekstil işçileri olarak satılmışlığın, ihanetin, yüz üstü bırakılmanın, sahip çıkılmamanın hesabını kimden soracağımızı çok iyi biliyoruz, hiç kimse ‘ben yaptım oldu’ diye düşünmesin. Buradan bize ihanet eden, bizi yüzüstü bırakan, kelimenin tam anlamıyla bizi satan sendikamız DİSK Tekstil Genel Başkanı Kazım Doğan’a da sesleniyoruz. İşçilerin umutlarını ve hayallerini satmanın ve işçilere ihanetin hesabını mutlaka ödeyeceksin. Bundan hiç şüphen olmasın. Dedim ya bunun için ödenecek ne kadar bedel varsa ödemeye hazırız” ifadelerini kullandı.

İki gün önce arabulucuk görüşmesinin gerçekleştiğini ifade eden Ayata, "Bu görüşmede fabrika avukatı hiçbir işçinin ise alınmayacağını söyledi, bizler de en büyük talebimizin işe geri dönmek olduğunu söyledik, anlaşmama tutanağı tutuldu ve hemen akabinde işten çıkarılan 100 işçiden bazı arkadaşlarımızı arayarak 'Fabrikaya gelin, Servan Bey'den özür dileyin, yaptığınız şeylerden dolayı pişmanlığınızı dile getirin daha sonra iş başı yapın’ denildi. Bütün hukuksuzluğu yapacak, işçileri jandarma yolu ile fabrikadan zorla kapı dışarı edip 100 tane insanın onuru ile oynayacak ve bu da yetmezmiş gibi ‘gelin benden af dileyin’ diyecek, bu zihniyeti reddediyor ve asıl işverenin bizden özür dilemesini istiyoruz, tek tek aranarak işe çağrılan işçilerin cevabı ise ‘ya hep beraber ya hiç birimiz’ oldu” dedi.

“NEDEN KİMSE HESAP SORMUYOR?”

Mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Ayata, "Buradan soruyorum, kanunların işçilere tanıdığı sendikal hakkı kullanmak suç mu? Eğer bu suç ise bu kanunu, yasayı hazırlayan milletvekilleri bakanlar da suçlu, yok eğer suç değilse, Uğur Tekstil’de çalıştığı halde jandarma çağrılarak sendikaya üye 100 işçiyi fabrikadan çıkaranlardan neden kimse hesap sormuyor? Parasının olması, zengin olması kanunları çiğneme hakkı mı veriyor yoksa?” dedi. 

Ardından Özak Tekstil Komitesi adına konuşan Asiye Say, "3 Aralık günü fabrikaya çağrıldık. İşimize son vermek istediklerini söylediler, biz 17 arkadaş bunu kabul etmedik ve fabrikadan ayrıldık. 10 Aralık'ta elimize ulaşan bir noter ihbarnamesi ile işimize son verildiği bilgisini aldık. Bu başarı iki yıldır bizi fabrikanın kapısına koymaya çalışan Özak Tekstil'in değil DİSK Tekstil Sendikası Başkanı Kazım Doğan ve ekibinin başarısıdır” diye belirtti.

İŞÇİLER DİSK TEKSTİL’E SESLENDİ: NEDEN BİZE SAHİP ÇIKMADINIZ?

İşten çıkarılma gerekçelerinin siparişlerin azalması olarak sunulduğunu söyleyen Say, ”Madem siparişler az, neden 15 Aralık’tan itibaren işçi başvurusu kabul ediyorsunuz? Neden ocak ayında işçi alma planınız var? Merak etmeyin, biz her şekilde hakkımızı arayacağız, savunacağız. Buradan DİSK Tekstil sendikasına sesleniyoruz; biz Özak Tekstil işçilerinin sizinle ilgili şimdiye dek söylediğimiz tek bir iddiaya cevabınız olmadı, yalanlamanız olmadı. Bu da gösteriyor ki siz de bunların hepsini kabul etmiş oluyorsunuz. DİSK Tekstil sendikasının patronların hegomanyasında olduğunu pratikte ortaya koydunuz. Neden bize sahip çıkmadınız? Neden onurunuza sahip çıkmadınız? Buradan DİSK Tekstil sendikasına sesleniyoruz; gelin bir açık oturumda buradaki bütün medya mensubu arkadaşları da çağıralım, bizim temsilci arkadaşlarla oturun, konuşun. Kimin haklı olduğuna halk karar versin” dedi. (Urfa/EVRENSEL)

Antepli işçiler: İnsanca bir asgari ücret olmazsa daha güçlü mücadele edeceğiz