Takipsizlik kararına rağmen ihraç edildiler
Diyarbakır’da sendikal faaliyetler gerekçesiyle 2020 yılında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Eğitim Sen üyesi 21 öğretmen 29 Kasım 2021'de ihraç edildi.
Fotoğraf: Mahsum Kara/Evrensel
Mahsum KARA
Diyarbakır
Diyarbakır’da sendikal faaliyetler gerekçesiyle 2020 yılında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Eğitim Sen üyesi 29 öğretmenden 21’i 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) geçici 35’inci maddesine dayanılarak 29 Kasım 2021 tarihinde mesleklerinden ihraç edildi. Evrensel’e konuşan kimi öğretmen adını bilmediği örgütten suçlanmış, kimine ise absürt sorular sorulmuş. Başka bir öğretmen, savcılığın dosyaları hakkında takipsizlik kararı verirken eklediği ‘irtibat ve iltisaklı olduğunu düşünme hali’ yüzünden ihraç edildiklerini dile getirirken, diğer bir öğretmen de dosyalarında suç olmayan şeylerin ısrarla suçmuş gibi gösterilmeye çalışıldığı belirtti.
ADINI BİLMEDİĞİ ÖRGÜTTEN SUÇLANDI
14 yıldır Sosyal Bilgiler öğretmeni olan ve ihraç edilmeden önce çalıştığı okulda müdürlük yapan Murat Derinci yaşadıklarını şöyle anlatı:
“Bir yıl önce gözaltına alındık. İki gün boyunca neden gözaltına aldığımızı dahi bize söylemediler. Daha sonra hakkımda adını dahi hiç bilmediğim ‘Halkların Demokratik Birleşik Hareketi (HDBH) adında bir örgütün Amed temsilcisi olduğum' üzerine bir ihbarda bulunulduğunu öğrendim. ‘Eğitim Sen divan başkanıdır, HDBH Amed il temsilcisidir, her okuldan üç öğrenciyi bu örgüte seçmekte' diye sadece bu cümlenin olduğu saçma sapan bir şikayet var. Bu şikayet üzerine uzun süre telefonlarım dinlenmiş. Müdürü olduğum okulun taşıma planı yapıyordum. Okuluma bağlı yaklaşık 15 mezranın öğrencileri var ve bu çocukların okula nasıl geleceğini planlıyordum. Bu konuyla ilgili başka bir okulun müdürüyle öğrencilerin taşıma konusundaki yaptığım konuşmayı dinleyip sanki bir suç işliyormuşum gibi gelip bana ‘Sen bu çocukları nereye götürüyorsun’ diye sordular. Bu telefon konuşmasından bir suç üretmeye çalışıyorlar. Bizi adeta bir suçluymuşuz gibi lanse etmek istiyorlar. Bizleri kriminalize etmeye çalışıyorlar.”
ABSÜRT SORULAR SORULDU
Birçok okulda 15 yıl rehber öğretmenliği yapan Abbas Şahin gözaltına alındıktan sonra tutuklandı ve iki ay cezaevinde kaldı. Eğitim Sen’in politik duruşu ve toplumsal yaklaşımından dolayı bir kesimin sürekli rahatsız olduğunu ifade eden Şahin, Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube başkanlığı yaptığı dönemde telefonlarının dilenip bunun üzerine dosya hazırlandığını söyledi.
Şahin, “Baktığımız zaman bütün sendikal faaliyetlerimizi kriminalize etme gibi bir hastalığa sahip ülkenin hukuku ve adli noktası. Yaptığımız her faaliyet sanki bir yerlerden talimatla yapılıyormuş gibi gösterilmeye çalışıldı. Özellikle gözaltına alındığımız zaman havuz medyası tarafından ‘Bölgede örgüt üyesi olan Eğitim Sen’liler yakalandı’ gibi haberler yapılarak bir algı yaratılmaya çalışıldı. Gözaltında çok ilginç sorularla karşılaştık. Örneğin tertip komitesi başkanı olarak görev yaptığım bir mitinge yönelik, ‘Siz tertip komitesi olarak valiliğe başvuru yapmışsınız ve valilikten izin alarak bir miting düzenlemişsiniz, burada hangi vasıfla konuşma yapmışsınız’ gibi absürt sorular soruldu. Yaptığımız görüşmelerin, okuduğumuz basın metinlerinin tamamından ziyade sadece bir cümlesini alarak onun üzerinden suç yaratmaya çalıştıklarını gördük” dedi.
İTİRAZ EDECEĞİZ
Yargılandıkları dosyanın takipsizlikle sonuçlanıp kapatıldığını belirten okul öncesi öğretmeni Ezgi Çelik, “Savcılığın takipsizlik kararı verirken bizim dosyalarımız hakkında kendince eklediği ‘irtibat ve iltisaklı olduğunu düşünme hali’ ibaresini kaldırmasını istedik ama kabul edilmedi itirazımız. Dosyamızda bu ibarenin yer alması hem idari soruşturmanın önünü açıyor hem de Milli Eğitim Bakanlığınca soruşturmanın önünü açıyor. Bu soruşturmalarla KHK’nin geçici maddesiyle bizim ihraçlarımızın önü açılmış oldu. Takipsizlik kararında böyle bir ibarenin yer alması hukuk dışıdır. Gerekli bütün hukuk yollarını deneyeceğiz. Komisyona itiraz edeceğiz ve yerel mahkemeden yürütmeyi durdurmayı talep edeceğiz. Bize verilen bu karar hukuksuzdur ve hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Bizler görevlerimize geri döneceğiz” dedi.
HUKUKİ DAYANAK YOK
İhraç edilen sınıf öğretmeni Kasım Aydın ise “Bir yıl önce bir sabah operasyonuyla yaklaşık 29 arkadaşla beraber gözaltına alındık. Darbe sürecinin sonrasında da açığa alma süreçleri olmuştu. Biz de bu süreçlere tepki göstermek için eylem ve etkinliklere katılmıştık. O süreçle beraber emniyet kendi nezdinde potansiyel suçlu bankası oluşturmuş sanki. Bizim de gözaltına alınma sebeplerimiz bunlardı. Potansiyel bir suçlu olarak lanse edilmek istendik. Buradaki amaç iktidarın ‘Eğitim Sen gibi kurumlara nasıl zarar verebilirim, nasıl sonlandırırım’ çabasıdır. Dosyamızda ısrarla suç olmayan şeyler suçmuş gibi gösterilmeye çalışıldı. Düşünün hiç olmadığımız bir fotoğraf karesini bize gösterip, ‘Siz burada neden vardınız’ denildi. Dosyalarımız hiçbir hukuki dayanağı olmadan görevlerimizden uzaklaştırılacağımız bir biçimde hazırlandı” dedi.