İktisatçı Mustafa Sönmez: Asgari ücret artışı enflasyonu artırmaz
Türkiye’deki enflasyonun ağırlıkla “maliyet enflasyonu” olduğunu vurgulayan Mustafa Sönmez, yüksek enflasyonun sebebinin de asgari ücret zammı değil döviz fiyatlarındaki artış olduğunu söyledi.
Fotoğraf: MA
Okan BAŞAL
İstanbul
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2022 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirleyeceği son toplantısı beklenirken dile getirilen rakamlar, tartışmalara neden oldu. AKP kulislerine yakınlığıyla bilinen Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin “Ankara’da bazı rakamlar konuşuluyor. Benim kulağıma 4 bin 70 TL gibi bir şey geldi” diye yazmasının ardından bir taraftan bu miktarın yetersiz olduğu, bir taraftan da bu miktarın enflasyonu yükselteceği ve işsizliği beraberinde getireceği yorumları yapıldı.
Enflasyon, asgari ücrete bir yıldır en ufak bir zam yapılmamışken yükselişini sürdürürken konuyu iktisatçı Mustafa Sönmez ile konuştuk. Ülkedeki enflasyonun ağırlıkla “talep enflasyonu” değil “maliyet enflasyonu” olduğunu vurgulayan Sönmez, yüksek enflasyonun sebebinin de asgari ücret zammı değil döviz fiyatlarındaki artış olduğunu söyledi. “TÜİK istediği kadar saklamaya çalışsın, ocak ayı enflasyonu yüzde 10’dur ve yıllığı yüzde 31’dir. Onu takip eden aylarda yüzde 40’lara belki yüzde 50’lere çıkacaktır” diyen Sönmez, değil 4 bin, 5 bin liranın bile asgari ücretlinin alım gücünü korumak açısından anlamsız olacağını vurguladı. Enflasyonun yüksek olduğu geçmiş yıllarda asgari ücretin yılda iki kez belirlendiğini hatırlatan Sönmez, “Şimdi bırakın yılda ikiyi, yılda üçe dörde çıkarmak lazım bu enflasyon döngüsünde. Bu yönde bir talep oluşması gerekiyor” dedi. Firmaların 122 milyar dolar net döviz açığı olduğunu anımsatan Sönmez, kur artışından kaynaklanan zararı karşılayamayanların kepenk kapatabileceğini, esas işsizliğinden asgari ücret zammından değil buradan geleceğini ifade etti.
yanıtladı
"Asgari ücretteki artış enflasyonist bir etki yaratmaz. Çünkü enflasyona etki eden en önemli dinamik döviz fiyatları."https://t.co/xrb5FhvjxS pic.twitter.com/BNeDYJjOCd— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) December 14, 2021
Yönelttiğimiz sorular ve Sönmez’in yanıtları şöyle:
“ASGARİ ÜCRET ARTIŞININ TALEP ENFLASYONUNU ÖNE GEÇİREN BİR ETKİSİ OLMAZ”
Asgari ücretin yükselmesi enflasyonu yükseltir mi? Asgari ücretteki artışın enflasyona doğrudan etkisi olur mu?
Bütün şartlar dikkate alındığında asgari ücretteki artış enflasyonist bir etki yaratmaz. Çünkü enflasyona etki eden en önemli dinamik döviz fiyatları. Döviz fiyatlarından kaynaklanan bir maliyet artışı ve bunun önce üretici sonra tüketici fiyatlarına yansıması var. Asgari ücret arttı diye talepten kaynaklanan bir artış yok şu anda. Türkiye’nin yaşadığı enflasyon ağırlıkla maliyet enflasyonu. Yani döviz fiyatlarının artması, ithal edilen girdi ya da mamul malların fiyatlarının yüksekliği ve bunun tüketici fiyatlarına yansıması. Talepten kaynaklanan bir enflasyon da var fakat çok tali. İnsanlar enflasyondan sakınmak için birtakım harcamalarını öne çekiyorlar. Yarın bu fiyattan bulamayız diye talepte bulunuyorlar. Bunun da getirdiği bir fiyat artışı var ama asli olan bu değil, asli olan maliyet enflasyonu ve bu dövizden kaynaklanan bir enflasyon. Asgari ücret artışının talep enflasyonunu kamçılayan, öne geçiren bir etkisi olmaz.
“ALIM GÜCÜNÜ KORUMAK AÇISINDAN 5 BİN LİRA BİLE ANLAMSIZ OLACAK”
Yılbaşında asgari ücretle yaklaşık 380 dolar alınabiliyordu. Şu an bu kadar dolar alınabilmesi için 5 bin 600 lira düzeyine yükselmesi gerekiyor. Asgari ücret için telaffuz edilen miktar ise 4 bin 250 TL civarında. Sadece dolardaki yükselişi değil enflasyonu da düşündüğümüzde asgari ücretin 4 bin TL’lere yükseltilmesi yeterli düzeyde zam yapıldığı anlamına gelecek mi? Bu zam, asgari ücretlinin kaybını karşılayacak mı?
Asgari ücretin öncelikle enflasyonu telafi etmesi gerekiyor. Ayrıca asgari ücretlinin ülkedeki büyümeden, refah payından payını alması gerekiyor. Bunun dışında aslında ahlaki bir ücrettir; 4 kişilik bir aile neyle geçinecek, şu kadarlık ücretle geçinecek, bir vicdani ücrettir. Yani asgari ücreti ille de ekonomik parametrelere bağlamak gerekmez. Sadece bunlarla ilişkilendirmek yetmiyor, etik bir ücrettir asgari ücret. Kaldı ki ekonomik parametrelerle ilişkilendirsek de mevcut enflasyonla ilişkilendirilmemeli, yaşanacak enflasyon çok daha önemli. Şu anda TÜİK’in yüzde 21 diye ifade ettiği enflasyon ocak ayında yüzde 31 olacak. Çünkü ocak ayı enflasyonu yüzde 10 gelecek. Bunun çok emareleri ortaya çıktı şimdiye kadar. TÜİK istediği kadar saklamaya çalışsın, ocak ayı enflasyonu yüzde 10’dur ve yıllığı yüzde 31’dir. Onu takip eden aylarda yüzde 40’lara belki yüzde 50’lere çıkacaktır. Çünkü üretici fiyatlarında birikmiş dehşetli bir enflasyon var ve bu tüketici fiyatlarına yansıyacak. Döviz fiyatının sürekli yükselmesi beraberinde yeni enflasyon dalgaları da getirecek. Hem üretici fiyatları bundan dolayı artacak, bunun da zincirleme şekilde tüketici fiyatlarına yansıması söz konusu olacak. Bırakın 4 bin lirayı, 5 bin lira bile anlamsız olacak alım gücünü korumak açısından.
“ASGARİ ÜCRETİN YILDA ÜÇ DÖRT KERE BELİRLENMESİ YÖNÜNDE TALEP OLUŞMALI”
Asgari ücret yıllık belirleniyor fakat yıl boyunca enflasyon artmaya devam ediyor. Asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesi ne kadar doğru?
Doğru değil çünkü eskiden yani enflasyonun yüksek olduğu zamanlarda yılda iki defa belirleniyordu. Daha sonra makul düzeye inince bunu yılda bire çevirdiler ve kimse itiraz etmedi. Şimdi bırakın yılda ikiyi, yılda üçe dörde çıkarmak lazım bu enflasyon döngüsü içerisinde. Bu yönde bir talep oluşması gerekiyor.
“ESAS İŞSİZLİK ASGARİ ÜCRETTEN DEĞİL KUR ZAZARINDAN GELİR”
Asgari ücretin 5 bin lira dahi olmasının alım gücünü koruma noktasında anlamsız olacağını söylediniz. Peki bu miktarlara yükselmesinin işsizliğe doğrudan bir etkisi olacak mı? “Bu düzeylerdeki asgari ücret, işsizliğe yol açacak” söylemi doğru mu?
Bu işsizlik artışı asgari ücretle ilgili değil, kur artışı beraberinde çok sert, zincirleme bir iflas dalgası getirebilir. Bu kurlara hiç hazırlıklı olmayan çok sayıda firma var. Firmaların 122 milyar dolar net döviz açığı var. Bu açık her kur artışında firmalara çok büyük kur zararları getiriyor. Bunları telafi edemez, bunların altında kalırlarsa çok sayıda irili ufaklı firma kepenk kapatmak zorunda kalabilir ve esas işsizlik de buradan gelir. Asgari ücretin artırılmasından değil bundan gelir. Esas bundan korkmak gerekiyor.