Sağlıkta grev | Cerrahpaşa ve Samatya emekçileri: Oyalamayın, hakkımızı verin!

Sağlık emekçileri bugün grevde. Aciller dışında hastanelerde hizmetler durdu, sağlıkçılar hastanelerde taleplerini haykırdı: “Oyalamayın, hakkımızı verin!”

15 Aralık 2021 07:03
Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

Meclis Genel Kurulu’nda sağlık personelinin özlük haklarına ilişkin düzenlemeleri içeren maddelerin yeniden görüşülmek üzere kanun teklifinden çıkarılmasına tepki gösteren sağlık emekçileri yurt genelinde 'Şimdi G(ö)REV Zamanı' diyerek iş bıraktı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), İstanbul Tabip Odası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) ve Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikasının çağrısı ile yapılan iş bırakma eylemine bazı hastanelerde katılım oldukça yoğun gerçekleşti. İstanbul'da pek çok hastanede eylem yapıldı.

CERRAHPAŞA’DA İŞ BIRAKMAYA YÜZDE 70’LİK KATILIM

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastane'sinde iş bırakan sağlık emekçileri hastane içinde bir araya geldi. ‘Sağlık işi ekip işidir, insanca yaşayabileceğimiz ücret istiyoruz, 36 saat çalışmak istemiyoruz, 5 dakikada bir hasta bakmak istemiyoruz, performans siteminin kaldırılmasını istemiyoruz, mobing istemiyoruz” diyen sağlık emekçilerinin eylemine İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iş bırakan sağlık emekçileri de katıldı. Hastane içerisinde bir araya gelen sağlık emekçilerine Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyeleri de destek verdi.

İş bırakma eylemine katılımın yüzde 70’lere vardığı hastanede sağlık emekçilerine hastalar ve hasta yakınları da alkışlarla destek verdi. Yürüyüş yapan sağlık emekçilerine ‘haklısınız, destekliyoruz, sağlığı bitirdiler’ diyerek destek veren bazı hasta yakınları sağlıkçıların eylemini kayda aldı.

Talepleri ile hastane içerisinde yürüyüş yapan sağlık emekçilerine yürüyüşle katılmayan sağlık emekçileri pencere ve balkonlardan, hastane çevresinde bulunan eczacılar da dışarıya çıkarak alkışlarla destek verdi.

YÜRÜYÜŞLERİ ESNASINDA EMEKÇİLERLE KONUŞTUK

Hastane içerisinde yürüyüş yapan sağlık emekçileri taleplerini anlattı.

Asistan Hekim Tahsin Çınar: Bizler Asistan hekimler olarak emeğimizin en çok değersizleştirildiği, nitelikli eğitim alamadığımız dönemden geçiyoruz. 36 saat çalışmak zorunda kalıyoruz. Bizler buna karşı çıkmak için buradayız. Hastalarımız bize kızmasın, biz onların sağlık hakkı için de buradayız. 5 dakikada bir randevu veriliyor; 5 dakikada bir hastaya bakmamız mümkün değil. Hastanelerdeki iş yükünün büyük bölümü asistan hekimlerin omzuna yüklendi. Hekimler ve hastalar aynı taraftadır. Bizim mücadele ettikçe bu sistem hepimiz için daha iyi olacaktır. Asistan hekimler yoksulluk sınırının çok altında açlık düzeyinde çalıştırılıyor. Bugün mızrak çuvala sığmıyor, o ücretlerimiz de her geçen gün eriyor. Performans uygulaması ile 3 kuruşa tamah etmemiz isteniyor. Bizler hakça yaşayabileceğimiz bir temel ücret talep ediyoruz. 1 günlük iş bırakma eylemiyle hükümeti uyarıyoruz, uyarılarımız dikkate alınmazsa eylemlerimize devam edeceğiz.

SES İşyeri Temsilcisi Aydın Erol: Bugün Cerrahpaşa’da acil servisler dışında tüm birimlerde hizmeti durdurduk. Hemşire, laborant, hekim, sağlık işçisi… tüm arkadaşlarımızla toplandık. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi taleplerimiz; temel ücretlerin artırılması, ek zam yapılması, ek göstergenin artırılmasını, 5 yıla bir yıl yıpranma payı tanınmasını ve tüm güvencesiz ve harici verilen ödemelerin ücretlerimize eklenerek emekliliğe yansıtılmasını istiyoruz. Geçinemez hale geldik. Bir yanda mobbing, bir yanda şiddet… Biz iktidardan vaat değil taleplerimizi karşılayacak yasal düzenlemeler için adım atmasını istiyoruz. Taleplerimiz kabul edilmezse eylemlerimiz artarak devam edecek.

SES Üyesi sağlık emekçisi: İnsanca yaşamak istiyoruz, bu nedenle grevdeyiz. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz.

SES Üyesi bir Sosyal Hizmet Uzmanı: Sağlıkta dönüşüm diye sundukları felaketten başka bir şey değildi. Bunu hep söylüyorduk. Nihayet o balon pandemi sürecinde patladı. Hastalar artık randevu alamaz hale geldi. En basit tetkikler için 2-3 ay sonrasına gün bekliyorlar. Laboratuvar tetkiklerini zamanında yaptıramıyorlar. Sağlık çalışanları olarak da pandemi sürecinde özellikle şunu gördük; mevcut iktidara karşı toplu eylemler gerçekleşmediyse sağlık çalışanlarının yüzü suyu hürmetinedir. Bizi alkışlattılar ama geçen sürede bunun yalan olduğunu gördük. Hakkınız ödenmez dediler ve hakkımızı ödemediler. Biz şu anda yoksulluk sınırı altında yaşıyoruz. 3600 ek göstergenin kademeli olarak 7200’e çıkarılmasını istiyoruz. Özlük haklarımızın tamamının emekliliğe yansımasını istiyoruz. İnsanca çalışma koşullarına sahip olmak istiyoruz. Halkın güvenli ve nitelikli sağlık hizmetine erişmesini istiyoruz. Tüm bu taleplerimiz için bugün grevdeyiz.

SES Üyesi Hemşire: Lisans mezunu bir hemşireyim. Aldığım ücret açlık sınırının biraz üstünde. ‘Geçinemiyoruz’ demek için, ‘Şiddette sağlık son bulsun’ demek için buradayız. Sağlık bir ekip işidir; sağlıkçılar arasında ayrımcılık yapan bakana uyarı için grevdeyiz. Birleşe birleşe kazanacağız.

"HASTALARIMIZ DA BİZ DE MAĞDUR OLMAYALIM İSTEMİYORUZ"

Yürüyüşün ardından hastane içerisindeki buluşma noktasına gelen sağlık emekçileri burada açıklama yaptı. İlk sözü alan İstanbul Tabip Odası adına Profesör Doktor Bülent İnal, etrafta toplanan hasta ve hasta yakınlarına “ne sizlerin mağdur olmasını istiyoruz ne de kendimiz mağdur olalım istiyoruz” diye seslendi. İnal ardından neden greve çıktıklarını madde madde anlattı:

  • İnsanca yaşayabileceğimiz, insanca geçinebileceğimiz, emekliliğe yansıyan temel ücret, 7200 ek gösterge ve pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı istiyoruz.
  • Performans sisteminin kaldırılmasını, döner sermaye uygulamasına son verilmesini, sabit maaşımızın bunlara muhtaç etmeyecek, emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi istiyoruz.
  • Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini ve insanca çalışma süreleri; güvenli, sağlıklı çalışma ortamları; kovid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası, sağlıkta şiddete karşı etkin ve etkili yasa istiyoruz.
  • Mevcut 5 dakikada bir muayene dayatmasına son verilmesini; randevuların hastalarımıza en az 20 dakika ayırabileceğimiz şekilde düzenlenmesini istiyoruz.
  • Toplumun geniş kesimlerinin sağlık hizmeti ihtiyacı da hekimlerin özlük hakları da ancak kamusal sağlık politikalarıyla teminat altına alınabilir. İş güvencemiz/gelir güvencemiz/mesleki bağımsızlığımız için kamusal sağlık sistemi istiyoruz.
  • Sağlık, piyasanın vahşi koşullarına terk edilemez! Şehir hastanelerinin kamulaştırılmasını, özel hastanelere değil kamu hastanelerine bütçe ayrılmasını, özel hastanelerde aşırı çalıştırılmaya ve ciro baskısına son verilmesini istiyoruz.
  • Tüm asistanların emeklerinin karşılığını aldığı; çekirdek eğitim müfredatına uygun, asistan hekimlerin tüm süreçlerde söz sahibi olduğu nitelikli uzmanlık eğitimi almasını ve eğitim dışı işlerde çalıştırılmamasını istiyoruz.
  • Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini, topluma dayalı ve bölge/nüfus tabanlı, kamuya ait binalarda kamu çalışanlarından oluşan eksiksiz bir ekiple koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesini sağlayacak birinci basamak sağlık örgütlenmesi istiyoruz.
  • İşyeri hekimliği alanında OSGB ve benzeri özelleştirmeye son verilmesini; işyeri hekimlerinin çalışma saatleri, atama ve ücretlendirmeleri konusunda tabip odalarının yetkili olmasını istiyoruz.
  • KHK ve güvenlik soruşturmaları ile hukuksuzca işinden alı konulmuş tüm sağlık çalışanlarının derhal işlerine başlatılmasını istiyoruz.

EROL: MÜTEAHİTLERE DEĞİL SAĞLIK EMEKÇİLERE KAYNAK AYIRIN

Ardından SES İşyeri Temsilcisi Aydın Erol söz aldı. Sağlık emekçilerinin yıllardır hastanelerinin bütün eksiklerini ekip olarak kapattıklarını söyleyen Aydın Erol, hastanelerdeki eksiklerin artık peçeteye, tuvalet kağıdına ve hatta çöp poşetine kadar vardığını söyledi. Sağlık emekçilerinin bit bütün olarak her türlü olumsuzluğa rağmen nitelikli sağlık hizmeti vermeye devam ettiklerini söyledi. Pandemide çalışma koşullarının daha da ağırlaştığını söyleyen Erol şöyle konuştu: “Biz diğer meslek örgütleri ve sendikalarla birlikte son önergenin sağlık emekçilerinin tümünü, yani hekiminden hemşiresine, güvenlik görevlisinden hasta bakıcısına, veri giriş elemanından temizlik elemanı ne kadar herkesi kapsayacak şekilde, insanca yaşanacak bir ücretle Meclisten geçmesini istiyorduk. Biz bütün eksikleri tamamlayan sağlık emekçileriyiz. Sağlıkta dönüşüm dediğiniz bu ucube sistemde hastaneleri özelleştiriyorsunuz. Şehir hastanelerine ve onları yapan müteahhitlere sağlık kaynaklarını aktarıyorsunuz. Beşli çete olarak bilinen müteahhitlere kaynakları aktarırken sağlık emekçilerini açlığa, yoksulluğa mahkum ediyorsunuz. Buna itiraz ediyoruz. Bu sağlık emekçilerinin iyileştirilmesi için bu kaynaklarını harcayın. Gerinemiyoruz diyoruz, şiddete maruz bırakılıyoruz. Sağlıkta yaşanan şiddetle ilgili etkili bir yasanın çıkarılmasını istiyoruz ve Mecliste konuşan, televizyonlara çıkan siyasetçilerin sağlık emekçilerine hedef göstermekten vazgeçmelerini istiyoruz. Yeter artık mobing bitsin, iş güvenliğimiz sağlansın istiyoruz.”


SAMATYA’DA İŞ BIRAKMA: AYRIŞTIRMAYA KARŞI BİRLİKTEYİZ, HAKKKIMIZI İSTİYORUZ

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi emekçileri de hastane önünde bir araya geldi.

“Sağlığımız ve geleceğimiz için mücadele” çağrısı yaparak “G(ö)revdeyiz uyarıyoruz” pankartı ile hastane içerisinde yürüyüş yapan sağlık emekçileri “sabahlara kadar çalışıyoruz, 36 saat nöbetin artından trafik kazasında hayatını kaybeden asistan hekim Rümeysa arkadaşımızı unutmuyoruz, ölmek istenmiyoruz” diye seslendi. Hasta ve hasta yakınlarının alkışlarla destek verdiği sağlıkçılar, yürüyüşün ardından hastane önünde açıklama yaptı.

İstanbul Tabip Odası Asistan Hekim Kolu’ndan Merve Yıldırım Ankara’da nöbet çıökışı geçiriği tafik kazasında hayatını kaybeden Asistan Hekim Rümeysa Şen’i hatırlattı: “Sabahlara kadar çalışırken, 36 saat nöbetin ardından yollarda ölen arkadaşımız Rümeysa için, evde günlerce yalnız uyuyan çocuklarımız için, özlük haklarımız için, erken emeklilik hakkımız için, yıpranma payımız için, pandemide hayatını kaybeden arkadaşlarımız için, hepimiz birimiz için birlikteyiz. Tüm yaşadıklarımıza karşı siz yönetenler bizi türlü oyunlarınızla bölseniz de yine alanlardayız, insanca çalışmak, insanca yaşamak için; birleşe birleşe kazanacağız” diye konuştu

SES Aksaray Şube Yöneticisi Birsen Seyhan ise sağlık emekçilerinin ayrımcı yasalarla ayrıştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek “Tüm ayrıştırmalara, tüm bölünmelere karşı, şiddete, mobbinge, ayrımcılığa karşı bir aradayız. Evet, ortak resim veriyoruz, çünkü nasıl ki iş yaparken birlikteyiz, yaşadığımız tüm saldırılara karşı da birlikteyiz. Sağlık iş kolu başka işkoluna benzemez, gecemiz gündüzümüz hep beraber. Hükümetin kışkırtılmış sağlık hizmetinin yarattığı şiddete karşı, kırılan acil kapılara ortak dayandığımız fotoğraflarımız var. O yüzden bizi ayıramazsınız. Birlikteyiz, bir aradayız” dedi.

"HASTA PERİŞAN, SAĞLIK EMEKÇİSİ PERİŞAN…"

İstanbul Tabip Odası adına konuşan Doktor Osman Öztürk ise şunları söyledi: “Bütün Türkiye’de, bütün sağlık kurumlarında g(ö)revdeyiz. Neye karşı, niçin g(ö)revdeyiz? Karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına, özlük haklarımıza ve halkın sağlık haklarına sahip çıkmak için g(ö)revdeyiz. Bu ülkede 20 yıldır sağlık reformu yaptık diyorlar; hasta perişan, hekim perişan, sağlık çalışanı perişan. Yerin dibine batsın bu sağlık reformunuz. Ama biz buna 20 yıldır boyun eğmedik, bugün de boyun eğmiyoruz. Tüm Türkiye’de sesimizi duyuracağız ve hakkımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

'Kripto para'dan gözaltına alınan emniyet müdürü adli kontrolle serbest

SONRAKİ HABER

AYM, işe iade davasında işçi lehine "silahların eşitliği ilkesinin ihlali" kararı verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa