Okmeydanı Hastanesinde greve çıkan sağlık emekçileri: Oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz

Okmeydanı Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri ağır çalışma koşulları, uzun nöbetler, eksik istihdam, sağlıkta şiddet, özlük haklarının aşındırılması nedeniyle greve çıktı.

15 Aralık 2021 07:48
Paylaş

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri; ağır çalışma koşulları, uzun nöbetler, eksik istihdam, sağlıkta şiddet, özlük haklarının aşındırılması nedeniyle Okmeydanı Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde greve çıktı. "Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz" diyen sağlık emekçileri, "Genç hekimler başta olmak üzere sağlık emekçileri ülkeyi terk etmekte çareyi arıyor. Kamuoyuna yansıdığı gibi ağır çalışma koşulları ve mobbing etkisi ile intiharlar yaşanıyor. Uzun nöbetler sonrası uykusuz kalanlar trafik kazalarında yaşamlarını yitiriyor" dedi.

Açıklama öncesi yurttaşlara seslenen SES Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak, neden Greve çıktıklarını anlattı. Sağlık sisteminde uzun zamandan beri sıkıntı yaşandığını belirten Kavak, "Sağlık sistemini yönetenler bizlere kulak tıkıyor, bizlerin sorunlarını görmezden geliyor. Yapılan bu yeni binada bile biz sağlık çalışanları penceresiz, havasız havalandırması olmayan odalarda sizlere sağlık hizmeti vermeye çalışıyoruz” dedi. Sağlık çalışanlarının yoksulluk sınırında bir ücretle geçinmeye çalıştığını da ekleyen Kavak, "Bu artık böyle gitmez, bizler bu koşulları hak etmiyoruz. Bu koşulların düzenlenmesi için, ne yapılması gerekiyorsa bugün hemen şimdi yapılmalıdır. Bizler daha fazla bu şekilde hizmet üretmek istemiyoruz” dedi.

“BU SİSTEMİN YÜRÜTÜLMESİ OLANAKSIZ”

Sağlık çalışanları adına açıklamayı İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güray Kılıç yaptı. İktidarın savunuculuğunu yaptığı ve uyguladığı sağlık sisteminin toplum sağlığı için artık önemli bir risk taşıdığını ifade eden Güray, "Bu sistemin yürütülmesi olanaksızlaşmıştır. Koronavirüs salgını mevcut sağlık sisteminin, toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını çok acı bir şekilde önümüze koymuştur. Halkın sağlığını tehlikeye atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri, iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya yönelik politikalara gelince hiçbir sınır tanımamış; salgın döneminde dahi bu anlayışından vazgeçmemiştir. Yüzlerce insanımız, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sistemlerinin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmektedirler dedi. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin salgın döneminde canla başla çalıştığını söyleyen Güray, "Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri “artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek istifa ederken, emekli olurken;  sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimizi defalarca ilettik. Sağlık Bakanı’nın sağlık ve sosyal hizmet emekçilerin çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını sağlık emek meslek örgütleriyle konuşmasından daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak Sağlık Bakanı’nın bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir?" diye konuştu.

“HALK SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞEMİYOR”

Mevcut sağlık sisteminin işkolu emekçileri ve halk açısından da iflas ettiğini ifade eden Güray, "Halk sağlık hizmetlerine erişememektedir. Kronik hastalığı olanlar bile bu pandemi sürecinde tedaviye ulaşamamaktadır. Halkın verdiği vergiler yetmezmiş gibi 14 kalemde katkı katılım payları ilave ücretler alınmaktadır. İlaçlar ödeme kapsamından çıkarılmakta, çok sayıda ilaca erişememe hali yaşanmaktadır” dedi. Ülkeyi yönetenlerin angarya koşullarında, sefalet ücretleri ile sağlık emekçilerini çalıştırdığı söyleyen Güray, "Ne zaman haklarımızı elde etmek için ortaklaştığımızda, güçlü ses çıkardığımızda bizleri ayırmak için ekibin bir kısmına yönelik kısmi yasal düzenlemeler yapmakta, mobbing uygulamakta, ötekileştirme dahil her türlü yöntemle bizi baskı altına almaya çalışmaktalar. Bizler bunun farkındayız. Nasıl hizmeti üretirken ekip olarak çalışıyor isek haklarımızı almak içinde ekip olarak mücadele edeceğiz” dedi. Sağlık çalışanlarının sorunlarını muhatabı ile çözemediği için alanlarda olduğunu da ekleyen Güray, "Sorunlarımızın köklü çözümü ancak bu sağlık sisteminin tümüyle değişmesi ile gerçekleşecektir. Halkın ve işkolu emekçilerinin taleplerini karşılayacak, hizmet üretenlerin ve alanların örgütleri aracılığı ile sağlık ve sosyal hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar karar alma süreçleri içinde yer alacağı sağlık sistemi inşa edilinceye kadar birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz." dedi.

TALEPLER

Güray, sağlık emekçilerinin taleplerini şöyle sıraladı:

  • "Özelleştirme politikalarından vazgeçin.
  • Koruyucu sağlık hizmetlerini öncelleyin.
  • Tüm işkolu emekçilerine emekliliğe yansıyacak yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret uygulamasını başlatın.
  • Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verin.
  • Güvenceli çalışabilme koşullarını sağlayın. Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri sağlıklı çalışma ortamları oluşturun.
  • Kovid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası
  • Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm işkolu emekçileri için 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verin.

Bizleri yok sayanlara sorumluluk görev ve yükümlülüklerini hatırlatmak için uyarımızı yapmaya devam edeceğiz. Bu eylem ve açıklamalarımız emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarıdır. İktidar artık topluma, sağlık çalışanlarına kulak vermelidir. İktidar bilmelidir ki sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin söyleyecek sözü, bu sistemi değiştirecek gücü vardır." (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ölümden duyulan üzüntü: Daha mutfağa girecektik!

SONRAKİ HABER

Mahkeme başkanı jiletle hekimi yaralayan sanığa verilen hapis cezasına "şerh" koydu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa