15 Aralık 2021 23:04

Bir kölenin tanrıyla hesaplaşması: Sessizlik Kulesi

Özkan Zülfikar, Metin Aktaş’ın 2021 yılı içinde yayımlanan "Burseya Dağı" ve "Dilsiz"den sonraki üçüncü romanı "Sessizlik Kulesi" üzerine yazdı.

Bir kölenin tanrıyla hesaplaşması: Sessizlik Kulesi

Görsel: Metin Aktaş'ın Sessizlilk Kulesi adlı kitabının kapağı

Özkan ZÜLFİKAR

Dara yayınlarından çıkan “Sessizlik Kulesi”, Metin Aktaş’ın 2021 yılı içinde yayımlanan “Burseya Dağı” ve “Dilsiz”den sonraki üçüncü romanı. 1986 yılında başlayan yazarlık serüveninde “Sessizlik Kulesi”, yirminci kitabı Aktaş’ın.

Romanlarında yakın tarihimizde yaşanmış toplumsal trajedi, katliam ve soykırımları anlatan yazar, her kitabında ezilen/ezen ilişkisini eksen alıyor. “Sessizlik Kulesi” de insanoğlunun binlerce yıldır tartıştığı ölüm ve yaşamı yine bu eksende anlatıyor. Romanında, Zerdüşt dininde ölülerin defne hazırlanıp sessizlik kulesinde kuşlara yem edilmeye hazırlandığı dahmeye bakan köle bir ailenin yaşamını anlatır Aktaş. Zerdüşt inancında, insan ölüsü kirli kabul edilir, toprağı kirletmesin diye gömülmez. Dahme denilen yerde son görevler yapıldıktan sonra sessizlik kulesinde vahşi kuşlara yem edilir. Kuşlardan geriye kalan kemikler ise ufaltılarak dahmenin altındaki yer altı mahzenlerine gömülür.

İnsanlaşma süreci, dünyanın, evrenin oluşması, ölüm ve ölümden sonra yaşamın olup olmadığı gibi konular insanlık tarihi boyunca hep tartışıldı. Kimi inançlar bedenden ayrı bir ruh olduğunu, beden yok olduktan sonra ruhun yaşadığını; kimi inançlar ise ruh denilen şeyin bedensel bir enerji olduğunu, bedenin ölümüyle ruhun da öleceğini savundu. Gelecekte ölümsüzlük mümkün olduğunda tekrar yaşama dönmek için cesetler mumyalandı. Dört semavi dinin atası olan Zerdüşt dinine (Ahura Mazda) göre cesetten ayrı bir ruh var. Ve insan öldükten sonra cesetten ayrılan ruh ceset sessizlik kulesinde kuşlara yem edildikten sonra öbür dünyaya doğru yolculuğa çıkar. Bu yüzden cesedin bir önemi yoktur.

Anahita, dahmede görev yapan köle bir anne babanın kızıdır. Gözlerini cesetlerin içerisinde açıp ölümü çok iyi tanıdığı için yaşamın değerini de çok iyi bilir. Bu kadar içli dışlı olduğu için ölümü sorgular. İnsanlara bu acıları yaşatan Tanrı Ahura Mazda’yı ve Ahriman’ı, dinlerin insanlığa dayattığı yaradılış felsefesini sorgular. İnsanın sonsuzluğa kadar Tanrı Ahura Mazda ve Ahriman’ın kölesi olmasını isteyen inançlara, düşüncelere karşı çıkar. İnsanın özgürlüğünü savunur. Eğer doğduğu günden ölümüne kadar insanın yaşamını kontrol eden, belirleyen, yöneten varlıklar varsa (Ki dinler bunu söyler) bu demektir ki insan ebedi köledir. Bu ebedi köleliği yok etmek için Ahura Mazda ve Ahriman’ın önerilerine karşı çıkmak, ölümsüzlüğün sırlarına uluşmak gerekli. İnsanın özgürlüğüne giden yol budur. Tanrılara isyan yolunu, doğanın yolunu seçer Anahita. Zor bir seçimdir bu, hem bu dünyada hem öbür dünyada ağır bedelleri olan bir seçim...

Ahura Mazda ve Ahriman’a ebedi köleliğin devam etmesi için koruculuk görevi yapan rahipler, onun bu düşüncelerini öğrendiklerinde Anahita’nın hayatı değişir, altüst olur. Yalnız olmadığını da görür, bu mücadelenin en büyük neferinin, bedelini hayatıyla ödeyen Zerdüşt olduğunu da görür. İnsanlar ile onların yaşamı üzerinde etkili olduğu söylenen varlıklar arasında mücadele binlerce yıldır sürüyor, sürecek. Ta ki insan kendi kaderini belirleme becerisine ulaşana kadar. Anahita’nın öyküsü bu mücadeleden bir kesit sunar bize.

“Sessizlik Kulesi” romanında geçmişe yaptığınız yolculukta aslında bugünü ve geleceği okuyacaksınız. Okuyucuyu insanlığın henüz çözümünü bulmadığı can alıcı sorunların tartışıldığı felsefi bir yolculuğa çıkarıyor roman. Ebedi köleliğe mahkum edilmiş insanlığın özgürlüğünü elde etme hakkına dair çarpıcı bir öykü “Sessizlik Kulesi”.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin’

‘Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin’

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, bir süredir beklenen mesajı, DEM Parti İmralı heyeti aracılığıyla duyuruldu. Öcalan, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısı yaptı. Açıklamada Suriye’deki Kürtlerin siyasi ve askeri durumuyla ilgili bir ifade yer almadı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
CHP'li belediyelere silkeleme ve sabah dörtte operasyonlar yapılırken AKP'li Sincan Belediyesine Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 30 milyonluk bağış yapıldığı iddia edildi.

Evrensel'i Takip Et