Dersim’de zamlar ve hayat pahalılığına karşı miting yapılacak

Serpil BERK
Dersim

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu zamlara ve hayat pahalılığına karşı cuma günü Seyit Rıza Meydanı’nda miting yapmayı planlıyor. Miting öncesi Evrensel’e konuşan tertip komitesi üyeleri, açlık ve yoksulluğun giderek arttığını, çalışanların dahi aç olduğu koşullardan geçildiğini kaydederek, Dersim halkına bu koşullara karşı ses çıkarmak için mitinge katılma çağrısı yaptı.

"MİTİNG YAPMAMIZ KAÇINILMAZDI"

Miting Tertip Komitesi Üyesi Genel-İş Dersim Şube Başkanı Şükran Yılmaz, içinden geçilen koşullarda miting yapmanın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, “15 Temmuz’dan beri her türlü çaresizliğe mahkum edilen toplum bugün de açlık gibi önü alınamaz bir felaket ile karşı karşıyadır. Ve toplumsal kurumların öncülük gibi tarihi bir görev ve sorumluluğu vardır. Dersim’de de bugüne değin çalışan, asgari düzeyde ihtiyaçlarını karşılama noktasındayken bugün bundan çok geri bir noktaya düştü. Mevcut durumda toplu sözleşmelerin bizim  açımızdan hükmü kalmamıştır. İşçi bunun da farkında. Dolayısıyla açlıkla savaşmakta, kiracı  olan, hastası olan, kredisi olan, öğrencisi olan insanlar gerçekten çok kötü durumda. Ancak OHAL’den  beri uygulanan faşizan uygulamalardan dolayı insanlar açlık kadar elindekini yitirme kaygısını da yaşamaktadır” dedi.

"ÇALIŞAN DA ÇALIŞMAYAN DA AÇ"

“Önceden çalışmayan aç iken bugün çalışan da aç” diyen Yılmaz, “O sebepten işçiyi, işsizi, emekliyi, köylüyü, öğrenciyi mitingimize davet ediyoruz. Artık herkesi Saray diktasına, bizi uçuruma götüren arsızlık ve aymazlığa karşı topyekün mücadeleye davet ediyoruz. Hazırlıklarımız miting için alacağımız izinden bağımsız devam etmektedir. Mahalleler ve kent meydanında çalışmalarımız son güne kadar devam edecek. Teknik çalışmalarımızı da tamamlama aşamasındayız” diye konuştu.

"ÜRETİCİ KÖYLÜ EKEMİYOR, HAYVANLARINI SATIYOR"

Emek Partisi (EMEP) Yöneticisi Kadir Ulaş, mitingi yaptıkları koşulları anlatarak, “Özelinde iktisadi ve siyasal koşulların hızla değiştiği, ekonomik krizin 2008’e göre daha derinleştiği   bir zamanda, iktidarın ülkeyi uçurumun ucuna getirdiği halkın açlıkla karşı karşıya geldiği bir süreçte yapıyor olmamızın özel bir anlamı var. Ekonomik kriz ülkenin her köşesinde emekçi halkı vurmuş durumda. Şimdiden ekmek kuyrukları oluşmuş, faturalar halkın belini bükmüş, zam yağmurları, kasırgaya  dönmüş durumda. Dersim halkının büyük bir kısmı tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. İletişimde olduğumuz üretici köylülük açısından durum tam bir trajedi. Yem, mazot, gübre fiyatlarının artışı, üreticilerin ekin ekemeyeceği, hayvancılık yapanların, büyük kısmının hayvanlarını sattığı haberlerini duyuyoruz. Yine çalışabilir insanların iş sahasının olmamasından kaynaklı ekonomik krizi ayrıca daha sarsıcı geçirdiği bir gerçektir” dedi.