CHP’li RTÜK üyesi İlhan Taşcı: Cezaların amacı muhalefetin sesini kısmak, kanalları sindirmek

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) CHP’li üyesi İlhan Taşcı, RTÜK toplantısından Halk TV, Tele1, Fox TV, EXXEN ve Netflix’e cezalar çıkmasına tepki gösterdi. Taşcı, “Amaç muhalefetin sesini kısmak, cezalarla da eleştirel yayın yapan televizyon kanalları sindirmek.” dedi. 

RTÜK 15 Aralık’ta yaptığı toplantıda pek çok kanala ve platforma ceza verdi. Halk TV, Tele1, Fox TV gibi kanalların yanı sıra platformlarda yayınlanan programlarda cezalardan nasibini aldı. 

TELE1’E ALTAY’IN KONUŞMASI NEDENİYLE CEZA

Tele 1'e 'Demokrasi Arenası' programında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki “diktatör” nitelemesi nedeniyle "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yine eleştiri sınırlarını aşan ifadelerin kullanıldığı" iddiasıyla ceza verilmesine tepki gösteren İlhan Taşcı, "Altay’ın meclis kürsüsünde, birden fazla dile getirdiği, meclis tutanaklarına da geçmiş olan ve Meclis TV’den de canlı yayınlanan sözleri nedeniyle Tele1 yayıncısına bir yaptırım kararı almış olması çok ama çok dikkat çekicidir" dedi.

"MECLİS TV’YE DE Mİ CEZA KESECEK?"

Engin Altay’ın seçilmiş ve Meclis’te kürsü dokunulmazlığı olan birisi olduğunu hatırlatan Taşcı, "Altay’ın kürsüde dile getirdiği ifadeleri, eleştirileri, siyasi söylemi televizyon ekranlarında söylediğinde; cezalar verilmeye başlanırsa iş şuraya varacak: RTÜK hızını alamayıp TBMM’deki Meclis TV’nin canlı yayınlarını da denetlemeye kalkışıp ceza verecek” dedi. Taşcı devamında "Şu anda bütçe görüşmeleri devam ediyor ve TBMM’deki Meclis TV’den canlı yayınlanıyor. Engin Altay’a vurgu yapmamın sebebi şu; seçilmiş bir milletvekili, bir siyasi partinin grup başkanvekili. Onun sözleri nedeniyle bir yaptırım uygulanacaksa TBMM’nin Meclis TV’sine de RTÜK’ün ceza kesmesi gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.

Taşcı RTÜK’ün muhalefeti susturmak istediğinde Meclis TV’ye bir şey yapamadığı için aynı siyasetçinin bir televizyonda bunu dile getirmesine ceza verdiğine dikkat çekerek “Bu bir taraftan muhalefeti susturma çabası, bir taraftan da televizyonları sindirme çabasıdır” dedi.

"NE DEMEK DİYANET İŞLERİ ELEŞTİRİLMEYECEK?"

Halk TV’de yayınlanan “Açıkça” programına “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik yapılan açıklamaların kamusal sorumluluk anlayışı ile bağdaşmadığı, yayın sırasında kullanılan bu ifadelerin dürüst, kişi ve kurumları zedeleyecek nitelikte olduğu" iddiasıyla ceza verildiğini belirten Taşcı “Diyanet İşleri Başkanı ‘eleştirilemeyecek kişiler statüsüne’ hangi niteliğinden kaynaklı, hangi ara ulaştı?​” diye sordu Taşcı, “Ben de eleştiriyorum. Cuma hutbesinde, Çanakkale Zaferi anarken Atatürk’ü anmayan bir Diyanet İşleri Başkanı’nı ben de eleştiriyorum. Tutup da ‘Kamu bankalarından kredi çekerseniz faiz sayılmaz ama özel sektörden çekerseniz faizdir’ diyen Diyanet İşleri Başkanını ben de eleştiririm. Ne demek Diyanet İşleri Başkanı eleştirilemeyecek?​” 

YETİŞKİN İNSANLARIN TERCİHİ

EXXEN ve Netflix gibi ücretli platformlara verilen cezaları da değerlendiren Taşcı; ücretli platformlara özellikle yetişkin insanların kendi tercihleriyle ve içeriğinde ne olduğunu bilerek abone olduklarını belirtti ve “İnsanların tercihlerinin bir kamu otoritesi tarafından denetlenmesi bana göre yanlıştır. Kanun böyle düzenlemiş olabilir. Uygulanması da gerekir. Ancak bana göre yanlıştır" dedi.

Avrupa Sınır Ötesi Yayıncılık Sözleşmesine atıf yapan Taşcı şöyle devam etti: "Avrupa’daki gelişmiş kamu otoriterleri ve yayıncı otoriterlerin de benimsediği bir madde var. Pornografi, organ kaçakçılığı, narkotik suçlar… Bunların tamamı Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmenin de uygulayıcıları tarafından suç olarak tanımlanmış ve yasaklı yayınlar. Türkiye açısından da aynı şey geçerli."

"RTÜK NALINCI KESERİ GİBİ İŞLİYOR"

Tasçı argo kullanımı, Türk aile yapısı, toplum değerleri gibi gerekçelerle yaptırım uygulanacaksa sabah kuşaklarının yayınlanmaması gerektiğine dikkat çekerek geçtiğimiz günlerde “Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katıldıktan sonra intihar eden Serkan Kıyak’ı hatırlattı: “Sabah kuşaklarında canlı yayınlarda DNA testi sonuçları açıklanıyor. Daha geçen hafta hiçbir şekilde RTÜK tarafından denetlenmeyen, denetlenemeyen bir kanalda, eşi tarafından aldatılan bir kişi canlı yayına alındı ve ertesi gün intihar etti bu kişi. Bakın böylesi bir felakete sebep olacak nitelikteki işlere göz kapatılıyor. RTÜK nalıncı keseri gibi işliyor. Yayıncılık açısından sınır şudur; hakaret, küfür, iftira olmadığı sürece Türkiye Cumhuriyeti’nde eleştirilemeyecek hiçbir kimse ve kurum yoktur. Bunu ben söylemiyorum Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun 6112 sayılı kanunu bunu bu şekilde emrediyor.”  

TÜRK AİLE YAPISI, ELEŞTİRİ SINIRI, TOPLUM…

RTÜK cezalarının gerekçesi ise şöyle: 

• Exxen’de yayınlanan “Konuşanlar” programına “küfür ve argo ifadelerin kullanıldığı” gerekçesiyle ceza verildi. 
• Halk TV’de yayınlanan “Açıkça” programına “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik yapılan açıklamaların kamusal sorumluluk anlayışı ile bağdaşmadığı, yayın sırasında kullanılan bu ifadelerin dürüst, kişi ve kurumları zedeleyecek nitelikte olduğu" iddiasıyla ceza verildi.
• Tele 1'in 'Demokrasi Arenası' programında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki “diktatör” nitelemesi nedeniyle "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yine eleştiri sınırlarını aşan ifadelerin kullanıldığı" iddiasıyla ceza verildi.
• Netflix’te yayınlanan İspanyol yapımı bir filme “toplumun manevi değerlerine ve genel ahlaka aykırı olduğu” iddiasıyla ceza verildi.
• Fox’ta yayınlanan “Yasak Elma” dizisinde işlenen “metres” konusuyla ilgili “toplumsal manada olumsuz bir kavram olan 'metres' kelimesinin normalleştirildiğini, hatta çocuğun olduğu bir sahnede kullanıldığını, aile kavramıyla ilgili olumsuz şakalar yapıldığını” diyerek ceza verdi. (MEDYA SERVİSİ)