EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz: Asgari ücretli yüksek enflasyona ezdirildi
Asgari ücretle işçi ve emekçilerin yüksek enflasyona ezdirildiğini belirten EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, "TİS görüşmeleri yeniden güncellenmeli, ek zam talebi yükseltilmeli" dedi.
Fotoğraf: EMEP
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 4 bin 250 TL olarak açıklanan asgari ücret ile işçi ve emekçilerin yüksek enflasyona ezdirildiğini belirterek "Kamu başta olmak üzere geçmiş dönemde imzalanan TİS görüşmeleri yeniden güncellenmeli, ek zam talebi yükseltilmelidir. Metal sektörü dahil yeni TİS görüşmeleri için taslaklar hızla yenilenmelidir." dedi.
Akdeniz'in Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"1-Asgari ücretli yüksek enflasyona ezdirilmiştir. TL’nin değer kaybı nerede duracak belli değildir. Vergi yükü de işin cabası. Azami yoksulluk ve açlığa karşı işçi ve emekçilerin elindeki tek savunma kalkanı birleşik mücadeledir.
2- Kamu başta olmak üzere geçmiş dönemde imzalanan TİS görüşmeleri yeniden güncellenmeli, ek zam talebi yükseltilmelidir. Metal sektörü dahil yeni TİS görüşmeleri için taslaklar hızla yenilenmelidir."
3- Zam yağmuru durmadan, zamlar geri çekilmeden açıklanan asgari ücret miktarı, emekçileri “cebi delinmiş ceket” ile kandırmaktan ibarettir. İnsanca yaşayacak ücret ve zamlara karşı mücadele yeni başlıyor. Bu kış emekçiler için sıcak mücadele ile geçecek."
December 16, 2021
"VERGİDE ADALET VE İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET İÇİN BİRLEŞELİM"
Öte yandan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ise yaptığı açıklama ile "Sonuç, asgari ücretlinin yüksek enflasyona ezdirilmesidir" dedi.
İktidarın, asgari ücret görüşmelerinde hep sermaye ve patronların korunmasına vurgu yaptığı belirtlilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Sermaye çevreleri ve hükümet tarafından “yüksek beklenti” illüzyonu yaratılarak başlanılan asgari ücret görüşmeleri tamamlandı. Yeni oran 4.250 TL olarak açıklandı. Açık ki, iktidar asgari ücreti “standart ücret” haline getirerek milyonlarca emekçiyi açlık sınırında sınamaya devam etmektedir. Yüksek enflasyon ve TL’nin sürekli değer kaybına rağmen 4.000 TL bandına kamuoyunun hazırlanması da bunun bir ifadesidir.
Sermaye için teşvikler gırla giderken “işçilik maliyeti” patronlar için aşağıya çekilmiştir. Gerekçe olarak da yatırımların artırılması ve işsizlikle mücadele öne sürülmektedir. Oysa gerçek bambaşkadır. Asgari ücrette vergi kıyağı yine patronların çıkarı gözetilerek yapılmıştır. Vergi yükündeki kıyağın faturası bir kez daha doğrudan ve dolaylı vergilerle halkın sırtına yıkılmıştır.
Döviz kurundaki dalgalanmalar ve TL’nin sürekli biçimde erimesi karşısında asgari ücret artışının emekçiler lehine somut bir karşılığı yoktur. Zira yüksek enflasyon ve TL’nin değer kaybının nerede duracağı belli değildir. Hal bu iken, Erdoğan’ın cevabı “Sizin zamanınızda çalışana dolarla mı maaş veriyordunuz” şeklinde olmuştur. Bu ifadeler gerçeği yansımadığı gibi adeta halkın aklıyla dalga geçmektedir. Asgari ücretin açıklandığı süreçte dolar 15,50 TL’ye, Euro da 17,50 TL’ye ulaşmışken, açıklanan artışın emekçiye nefes olmayacağı açıktır. Madem öyle, o zaman neden hükümet Yap-İşlet-Devret anlaşmalarına, Şehir Hastaneleri sözleşmelerine döviz üzerinden imza atmıştır? Öyle ki Türkiye’de doğan her bebek döviz borcuyla dünyaya gözlerini açmaktadır!
Sonuç olarak, belirlenen asgari ücret oranı asgari geçim ücreti bile değildir, kabul edilemez! Ayrıca önümüzdeki dönem TİS görüşmelerinde belirlenmiş taslakların yeniden güncellenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Geçmiş dönem kamu TİSleri ve kamu emekçilerinin aldığı ücretler de asgari ücret seviyesine düştüğü için ek zam talebi gündeme gelecektir.
Hükümetin açıkladığı asgari ücrete bakıldığında bu kış zor geçecektir. İşçi ve emekçiler için mücadele henüz başlamaktadır ve zam yağmuruna, sefalet ücretine karşı tek savunma kalkanı birleşik mücadeledir.
Halk için bütçe, vergide adalet ve insanca yaşanacak ücret için birleşelim!"
(İŞÇİ-SENDİKA SERVİSİ)