Yeni asgari ücrete kadınlardan tepki: Nasıl geçineceğiz?
Kadın işçiler 4 bin 250 TL olarak belirlenen asgari ücretin temel ihtiyaçlar karşısında yetersiz olduğunu ve eriyeceğini ifade ederken yine patronlara vergi teşviki yapılmasına da tepki gösterdi.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Asgari Ücret Komisyonu’nun dördüncü toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2022 yılında uygulanacak asgari ücretin 4 bin 250 TL olduğunu açıkladı: “Şahsıma aktarılan görüş çerçevesinde asgari ücreti belirledik. 4 bin 250 lira olarak uygulanacak. Çalışanın evli olması ve çocuk sayısına göre bu sayı daha da yükselmektedir" dedi.
Ocak 2021'deki dolar kuruyla asgari ücret 383 dolara denkken 2022 yılı için belirlenen 4 bin 250 lira bugün 275 dolara denk geliyor. Bu hesabın yapılacağını öngören Erdoğan, "'Asgari ücret döviz artışı üzerinden belirlenmeli' diyenler geçmişte maaşı dövizle mi veriyordunuz?" diye konuştu.
ASGARİ ÜCRETTEN GELİR VE DAMGA VERGİSİ ALINMAYACAK
Erdoğan, asgari ücretten gelir ve damga vergisi alınmayarak patronlara verilecek desteği ise şu sözlerle açıkladı: "Önümüzdeki yılbaşından itibaren asgari ücretten alınan gelir vergisiyle damga vergisini kaldırıyoruz. Bu iki verginin kalkmasıyla işveren kesimini 450 liralık ilave yükten de kurtarmış oluyoruz."
KADINLAR YENİ ASGARİ ÜCRETİ GELEN ZAMLARLA KARŞILAŞTIRIYOR
Asgari ücretin belirlenmesinin ardından yaşamları asgari ücretle belirlenen işçi ve emekçi kadınlar yeni ücrete dair görüşlerini Ekmek ve Gül’e aktardı. Pek çok yerden kadınların ortak endişesi, her gün en temel ihtiyaçlara gelen zamlar karşısında asgari ücretin yetip yetmeyeceği. Kadınlar beklentilerinin üzerinde artış geldiğini, bunun seçimler öncesi bir göz boyama olduğunu ifade etse de yine de gelen asgari ücret zammının enflasyona çare olmayacağı görüşündeler.
Tuzla’da eşi tersane işçisi olan bir kadın, belirlenen asgari ücreti az bulurken, “Kiralar 2 bin 500 oldu. Yağ o kadar zamlı ki 5 bin olsa bile yetmez” dedi.
Fatih’te tek başına yaşayan bir sağlık işçisi: “Gider çok fazla, her şey o kadar zamlandı ki, ben tek başıma yaşıyorum ve kiralar yüksek, gıda pahalı. Hastanede temizlik işçiliği yapıyorum, çok emek harcıyorum. Aldığım şu an belirlenen asgari ücrete yakın, şimdi bizimki de artmalı, ben tek başıma bu ücretle yaşayamıyordum; asgari ücretli aile bu ücretle nasıl geçinecek durum buyken?”
Tuzla’dan eşleri ticaret ile uğraşan iki kadın da, “Oy toplamak için bilerek yapıyorlar. Fakat yemezler. Seçimde görecekler onlar. Ücretleri 5 bin, 6 bin yapsa bile inecekler o tahtlardan. Sağlıklı beslenemiyoruz. BİM’den alıyoruz yiyecekleri, o bile pahalı geliyor. Çocuğuma 3 test kitabı aldım, 210 lira tuttu. Umudumuz gençler” dedi.
Pendik’te eşi Türk Telekom’da çalışan bir diğer kadın da “Ancak göz boyarlar. Eğitimde zam, sağlıkta zam, ilaçlarda zam, mutfak masraflarına girmiyorum bile. Ne haldeyiz. Daha kötü olmayalım yeter” dedi.
ZAMLARLA VERDİKLERİNİ ZAMLARLA GERİ ALIYORLAR
Sultangazi’den tekstil işçisi kadınlar tepkilerini şöyle ifade ettiler: “Belirlenen asgari ücretten memnun değilim. Asgari ücret zamlandı fakat her şeye zam geldi yine karşılamıyor. Eski sisteme dönüşüyor, fark eden hiçbir şey yok. Memnun değiliz.”
"Biz şu an çok üzgün ve çok şaşkınız. Bu aldığımız ücret hiçbir şeyi karşılamayacak. Zamlarla verdiklerini zaten geri alıyorlar yine öyle olacak. Usta makineci olarak verilen bu ücreti yeterli bulmuyorum. Daha insanca yaşayacak bir ücret istiyorum."
Ege Üniversitesi’nden sağlık emekçisi bir kadın işyerindeki asgari ücret tartışmalarını şöyle aktardı: “Biz canlı izledik asgari ücretin ne kadar olacağı açıklamasını sonra tartışmaya başladık. Gelen ifadeler şöyle idi: ‘Bu para zaten yetmiyordu’, ‘Zaten enflasyon vahim, hiçbir şey alamıyoruz, kilo ile bir şey alamıyoruz.’ Bir arkadaşım da şöyle dedi: ‘Dün maaş günüydü, markete gideyim dedim, her sebzeden kişi başı iki tane alayım dedim, bu kadar alabildim ve 400 lira ödeyip çıktım, bütün maaşım iki günde masraflarla bitti zaten’ dedi.”
Ege Üniversitesi'nden sağlık işçisi bir başka kadın, "İşvereni de çalışanı da düşünüyormuş gibi yaptılar ama zaten işveren vergi mi veriyor, büyükbaşların vergisi zaten hep siliniyor bu neyimize yetecek ki? Damga ve gelir vergisi kaldırılıyor ama bu her türlü patrona avantaj" diyerek asgari ücret görüşmelerinde yine patronun yüzünün güldürüldüğüne dikkat çekti.
Ege Üniversitesi'nde çalışan başka bir temizlik işçisi de şöyle dedi: “Günümüzün şartlarında bu ücret az. Kira olmuş 2 bin lira, bu da en ucuz ev. Millet ne yiyip içsin.”
"4 BİN 250 TL ÇOKTAN ERİDİ!"
Bornova Belediyesi işçisi kadınlar ise yeni asgari ücreti şöyle değerlendirdi: “Yeterli değil tabii ki çünkü 2021 ocak ayındaki alım gücünü geri kazanabilmesi için 5 bin TL’nin üzerinde olması gerekir. Bir çuval şekere yüzde 65 zam gelmiş beş ayda, bizim maaşımıza gelen yüzde 40 küsür! Geçen yıl 380 Dolar olan asgari ücret bu yıl 280 Dolara düşürüldü. Bu kabul edilemez.”
Tuzla'da Opak ambalaj ve etiketleme fabrikasında çalışan bir kadın işçi de "Çok şaşırttılar beni. Ama kollarıma bakın, her yeri kesik, bizden söke söke alıyorlar. Çocuğum 800 liraya kreşe gidiyor. 1500 lira olacak. Ee ne farkı var şimdi? Biz aç aç çalışıyoruz. Onlar rahat etsinler. Allah sonumuzu hayır etsin. Çocuklarım için çok korkuyorum" dedi.
Antalya Organize Sanayi'de bir şirkette asgari ücretle çalışan Hatice ise yeni asgari ücretin iki ay içinde eriyeceğini düşündüğünü söylüyor: “Asgari ücretin 4 bin 250 TL olması şu an için kulağa iyi geliyor ama 2 ayda gelir eridi gitti. Doğum yapmama 4 hafta kaldı ve çalışmaya devam ediyorum. Bebek ihtiyaçlarını temmuz ayında ay ay alarak tamamladım. İyi ki almışım. İkili emzik 79 TL’den 99,99 TL’ye iki ay içerisinde çıktı. Gelen zamlardan sonra 4 bin 250 çoktan eridi.”
Antalya Organize Sanayi Bölgesinde asgari ücretle çalışan yemekhane işçisi Raziye: “İşyerindeki arkadaşlarımla merakla asgari ücreti bekliyordum. Eski asgari ücretin iki katı bile değil. Ama ben yakın zamanda 13 TL’ye aldığım yoğurt 26 TL oldu. Asgari ücrete zam iki katı gelseydi bile yetmeyecekti. Bir de sigortalıyım, ama ilaca para veriyorum. İlaca para vereceksem neden sigortalıyım? Önceden 3-5 lira katkı payı öderken şimdi 20-30 lira katkı payı ödüyorum. Birçok ilacı da karşılamıyor devlet. 4250 şimdiden hiç oldu.”
Antalya Organize Sanayi Bölgesinde asgari ücretle çalışan 26 yaşındaki Burcu: “Ailemle yaşadığım için eski ücrete göre iyi. Evli olan var, çocuğu olan var, kira veren var. Birlikte çalıştığım iş arkadaşlarım her şeye zam geldi diyorlar. Burada İlknur Abla ‘Ev sahibi beni çıkartmak için bahane arıyor, daha pahalıya kiracı bulmak için. Nereye çıkacağım 2500 lira kira nasıl vereceğim, maaşı aldığım gün kredi kartına yatırıyorum. Sonra tekrar kredi kartı ile alıyorum ihtiyaçlarımı. Zaten eksideyim, kartın borcunu tam kapatamıyorum. Aynı düzen devam edecek. Makarna 5,95 lira olmuş, sürekli fiyat artıyor. Yaşıyor muyuz, yaşadığımızı sanıyoruz’ diyor. Diğer iş arkadaşlarım da hemen hemen aynı durumda.” (EKMEK VE GÜL)