Kârlı çıkanlar hep patronlar oluyor
Elli bin liraya yakın bankaya borcum var. Çalışmam bile kendime değil, patrona ve bankaya çalışıyorum.
Fotoğraf: Unsplash
Genç bir işçi
Ankara
Ben Ankara’nın Kazan ilçesindeki bir fabrikada çalışan 20 yaşında bir işçiyim. Asgari ücretin belirlendiği şu günlerde benim gibi çalışan gençlerin durumundan bahsetmek isterim. Benim şu an aldığım ücret mesai hariç 3100 TL, mesaiyle beraber 4000 TL’ye yakın. Ben ailemle yaşamaktayım ve bugün bakıldığında benim kadar erken iş hayatına atılmış birinin rahatlıkla geçiniyor olması lazım ama durum pek böyle değil. Bazen marketten bir sigara dahi almak zor geliyor. “Asgari ücrete ne kadar zam gelecek?” sorusu artık hayatımızın her yerinde. Maaşlar bir nebze artacak olsa bile sürekli tüm ürünlerin fiyatına da zam geliyor. On liraya aldığımız şeyi yirmi liraya, otuz liraya alıyoruz.
PATRONA VE BANKAYA ÇALIŞIYORUM
Sürekli alım gücü düşüyor, her zaman olduğu gibi kaşıkla verip kepçeyle almaya devam ediyorlar. Bundan birkaç ay önce biraz rahat edebilmek için krediyle orta karar bir araba aldım. Rahat edebilmek dediysem de arada sırada sabahları fabrikaya servisle değil de arabamla gider, on dakika daha uyurum ya da mesailerden vakit kalırsa belki bir yerlere kaçarım diye. Ama bu da çok mümkün olmuyor, benzinin litresi on lirayı geçti. Ne kendimize özel olarak ayırabilecek zamanımız ne de paramız var. Çalışma saatlerinden ve mesailerden geriye doğru düzgün zaman kalmıyor. Bazen arkadaşlarımla buluşmak ve gezmek için uykumdan ödün veriyorum bazen de zamanım olsa bile evde durmaya çalışıyorum. Bugün en kötü bir yerde oturmak bile insanın cebinden elli lira yüz lira arası bir para götürüyor. Hayatlarımızı kolaylaştırmak için istediğimiz şeyler bile lüks sayılarak bugün resmen hayatımıza pranga vuruyor. Elli bin liraya yakın bankaya borcum var. Çalışmam bile kendime değil, patrona ve bankaya çalışıyorum. Bu koşullarda asgari ücrete zam gelecek olsun, yine karlı çıkacak patronlar ve bankalar olacak.