Emek Partisi Ordu İl Örgütü: Asgari ücret, enflasyona ve gelecek zamlara göre yetersiz
Asgari ücrete yapılan artışın yetersiz olduğunu söyleyen Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, “Artış yüzde 50 olsa da kayıpları karşılamaktan uzak” dedi.
Fotoğraf: Eren Ergine / Evrensel
Asgari ücretin 4 bin TL civarında olması gerektiği üzerinden algı yaratıldıktan sonra yapılan açıklamanın yetersizliğini vurgulayan Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, “Sermaye çevreleri ve hükümet tarafından “yüksek beklenti” illüzyonu yaratılarak başlanılan asgari ücret görüşmeleri tamamlandı. Yeni oran 4 bin 250 TL olarak açıklandı. Açık ki, iktidar asgari ücreti “standart ücret” haline getirerek milyonlarca emekçiyi açlık sınırında sınamaya devam etmektedir. Yüksek enflasyon ve TL’nin sürekli değer kaybına rağmen 4 bin TL bandına kamuoyunun hazırlanması da bunun bir ifadesidir. Sonuç, asgari ücretlinin yüksek enflasyona ezdirilmesidir” dedi.
YÜK YİNE İŞÇİ VE EMEKÇİLERE
Poyraz asgari ücret belirlemesi sırasında patronların çıkarının gözetildiğini belirterek, “İşçi ve emekçileri yoksulluğa, işsizliğe mahkum eden AKP iktidarı, asgari ücret görüşmelerinde hep sermaye ve patronların korunmasına vurgu yapmıştır. Sermaye için teşvikler gırla giderken “işçilik maliyeti” patronlar için aşağıya çekilmiştir. Gerekçe olarak da yatırımların artırılması ve işsizlikle mücadele öne sürülmektedir. Oysa gerçek bambaşkadır. Asgari ücrette vergi kıyağı yine patronların çıkarı gözetilerek yapılmıştır. Vergi yükündeki kıyağın faturası bir kez daha doğrudan ve dolaylı vergilerle halkın sırtına yıkılmıştır” ifadelerini kullandı.
EK ZAM GEREKİYOR
Poyraz’ın açıklamasının devamı şöyle:
“Döviz kurundaki dalgalanmalar ve TL’nin sürekli biçimde erimesi karşısında asgari ücret artışının emekçiler lehine somut bir karşılığı yoktur. Zira yüksek enflasyon ve TL’nin değer kaybının nerede duracağı belli değildir. Hal bu iken, Erdoğan’ın cevabı ‘Sizin zamanınızda çalışana dolarla mı maaş veriyordunuz’ şeklinde olmuştur. Bu ifadeler gerçeği yansımadığı gibi adeta halkın aklıyla dalga geçmektedir. Asgari ücretin açıklandığı süreçte dolar 15,50 TL’ye, avro da 17,50 TL’ye ulaşmışken, açıklanan artışın emekçiye nefes olmayacağı açıktır. Madem öyle, o zaman neden hükümet Yap-İşlet-Devret anlaşmalarına, Şehir Hastaneleri sözleşmelerine döviz üzerinden imza atmıştır? Öyle ki Türkiye’de doğan her bebek döviz borcuyla dünyaya gözlerini açmaktadır!
Sonuç olarak, belirlenen asgari ücret oranı asgari geçim ücreti bile değildir, kabul edilemez! Ayrıca önümüzdeki dönem TİS görüşmelerinde belirlenmiş taslakların yeniden güncellenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Geçmiş dönem kamu TİS’leri ve kamu emekçilerinin aldığı ücretler de asgari ücret seviyesine düştüğü için ek zam talebi gündeme gelecektir.” (HABER MERKEZİ)